Giriş
(4)

Bionluk hakkında

Fiyu
Siteye üye olan var mı?20 liraya logo yapan var ve o kadar kötü ki herkes te beğeniyor.Şaka gibi gerçekten.Boş zamanlarımı değerlendireyim dedim ama elde var sıfır.Teklif veriyorum kimse cevap yazmıyor.Puanı iyi olan kişiler nasıl iş buluyor?
Siteye üye olan var mı?

20 liraya logo yapan var ve o kadar kötü ki herkes te beğeniyor.Şaka gibi gerçekten.Boş zamanlarımı değerlendireyim dedim ama elde var sıfır.

Teklif veriyorum kimse cevap yazmıyor.Puanı iyi olan kişiler nasıl iş buluyor?
0
Fiyu
(02.12.20)
Bir ara iş yapmak için kullandım. Rezalet paralar teklif ediliyor. Aşırı ucuz iş yapanlar piyasayı düşürmüş. Bir de işi teslim ettiğinizde karşı taraf onaylamazsa para size geçmiyor. (En son öyleydi.) İşin son halini alıp onaylamadığı için paramı alamadığım oldu.
İngilizceniz varsa Fiverr daha iyi.
0
Anthony McCarten
(02.12.20)
bionluk çöp tamamen, nasıl ayakta kalabildiğini anlamıyorum ama işte yaratıcılık göreceli bir şey tabii.

logo yaptırmak için bionluk'ta en popüler olan logo tasarımcılarından biriyle konuşmuştum.
kafamdaki şeyi söyledim, önce "o logo değil illüstrasyona giriyor" dedi.
"ama daha önce yaptığınız şu, şu ve şu logolarınızda buna benzer şeyler var" dedim.
birinin çizim kısmını müşteri vermiş, diğerinin bilmem nesi bilmem neymiş, berikinin tarzı için bilmem ne yapmak gerekiyormuş falan filan.

yani adam oradaki portfolyosunda örnek olarak gösterdiği hiçbir logonun benzerini yapmaya yanaşmadı.
benzer derken, tarz olarak bahsediyorum tabii ki.
tek istedikleri el yazısıyla marka adı yazmak, vektörel logo denen fabrikasyon işler yapmak.
farklı font kullanınca logo yaptım sanıyorlar.
ama insanlar da beğenip kullanıyor bunları işte.

sonra freelancer'daki 20 yaşındaki paki bir öğrenci çocuk istediğim logoyu eksiksiz şekilde yaptı.
kafamın içindekini, gözümün önündekini bire bir yaptı resmen.
demek ki yapılabiliyormuş.

siz de oralara (fiverr, freelancer vb.) yönelin bence.
0
blatta hiberna
(03.12.20)
Adından kendini belli ediyor zaten. Ben de çevirmenlik yapıyorum, bir kere oradan iş aldım o da ilk işimdi. Türkiye'de freelance işlerinde iç piyasaya darbeyi en büyük vuran yer orası bence. Ölücülerden, 5 TL'ye yaparımcılardan geçilmiyor.

Bazen ne var ne yok diye bakmak için göz atıyorum, en basit bi İngilizce çeviri ilanı için 150'ye yakın teklif yapıldığını görüyorum. Eminönü baklava izdihamı gibi resmen. Freelancer.com'un Türkiye versiyonu gibi.

Puanı iyi olan kişiler bence ilk açıldığında kaydoldular, onun kaymağını yiyorlar şu anda. Bir de puan toplamak için çok ucuza ve bedavaya çalışanlar da var. Upwork'de de aynısını yapanlar var.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(03.12.20)
Bu tarz sitelerde işveren ölücü, çalışan ölücü. Ortalama ve altı işlerde çok komik fiyatlara iş yapanlar olduğu için bırakın onların olsun o işler. Profesyonellik gerektiren işlerde ise farkınızı ortaya koyun, özel mesaj atın, karşı tarafın projesini anladığınızı ve o projeyi yapabilecek kapasitede olduğunuzu gösterin.

Freelancer da farklı değil, pakistanlı ve çinli iş bilmez haşereler yüzünden hem işverenlerin, hem de o işi hakkıyla yapabilecek olanların vakti ve parası gidiyor.

Bir işi hakkıyla yaptırmak isteyen işveren çektiğiniz fiyata çok takılmıyor, onun belirlediği limitleri makul ölçüde aşsanız bile yapacaklarınızı tarif ettiğinizde sizden 2 kat 3 kat düşük teklif verenlere bakmıyor bile.

Puanı iyi olan kişilerin profili şu şekilde

a) 3 kuruşa iş yapıyor
b) puanı yüksek olduğu için güvenilir imajı olduğundan insanlar hiç bilmediği birisine iş yaptırmak yerine gidip önceden projelerini tamamlayıp geri bildirim almış kişilere yöneliyor.

genellikle de bu ikisinin karışımı oluyor. Hevesiniz kırılmasın, denemeye devam.
0
kimlanbu
(03.12.20)
(6)

Paket Servis?

yeteramadenedimherseyi
abi paket servis hariç değil miydi? getir yemek’te her yer kalalı. yemeksepetinde de 7 tane yer çıkıyor.açıksa diğerleri neden kapalı. kapalıysa açık olanlar nasıl açık?
abi paket servis hariç değil miydi? getir yemek’te her yer kalalı. yemeksepetinde de 7 tane yer çıkıyor.

açıksa diğerleri neden kapalı. kapalıysa açık olanlar nasıl açık?
0
yeteramadenedimherseyi
(01.12.20)
siparis gelmeyecegi ya da kurtarmayacagi icin acmiyordur mekanlar. 3 5 paket gelecek diye o kadar elektrik calisan masrafi niye harcasin adam.
0
oscar
(01.12.20)
sipariş gelir ya niye gelmesin ki. öğrencilerin çoğunlukta olduğu mahallede oturuyorum. 2 haftadır haftasonu karantinasında her yer açıktı yani.
0
🌸yeteramadenedimherseyi
(01.12.20)
hafta içi olduğu için kapatmıştır belki birçok yer.

edit:
ben 21.30'da sipariş verdim ve geldi bu arada.
açık olanlar çalışıyor.
0
blatta hiberna
(01.12.20)
Haftaiçi-haftasonu Saat 20.00'den sonra restoranlar da kapalı, paket servisleri yok. Komple kapalı yani. Yemeksepeti'nde açık gözükenler de sistemsel bir durum nedeniyle açık gözüküyordur muhtemelen.
0
angelus
(01.12.20)
istanbul'un gobeginden bildiriyorum, su anda yemeksepeti'nden adresime paket servis getiren restoranlari listeledigimde 118 acik restoran goruyorum hepsi de gayet calisir durumda gibi. bence is yapmama ihtimaline karsi kapatmis olabilir senin cevredekiler.
0
in vino veritas
(02.12.20)
Paket servis hariç değil ne yazık ki. Genelge aşağıda. 20'de hepsi kapanacak. İlk gün olduğu ve çoğunlukla açık olacağı sanıldığı için öyle olabilir, amma velakin ileriki günlerde değişebilir.

www.memurlar.net
0
cursor
(02.12.20)
(11)

üst kattaki komşunun dayanılmaz sesi

lacrim
2 tane çocugu olan öğretmen bir çift var yukarı katta. gece 12 - 1 e kadar dayanılmaz bir şekilde ses yapıyorlar. kaç kez uyardık bağırıp çağırıp kapıyı suratımıza kapattı. senin sesini çekmek zorunda mıyız gece 12 de diyorum çekmeyin o zaman gidin burdan diyor. bu durumda ne yapılabilir?
2 tane çocugu olan öğretmen bir çift var yukarı katta. gece 12 - 1 e kadar dayanılmaz bir şekilde ses yapıyorlar. kaç kez uyardık bağırıp çağırıp kapıyı suratımıza kapattı. senin sesini çekmek zorunda mıyız gece 12 de diyorum çekmeyin o zaman gidin burdan diyor. bu durumda ne yapılabilir?
0
lacrim
(01.12.20)
valla işin zor. genelde kaçmak çözüm oluyor böyle durumlarda.
0
kickboxer
(01.12.20)
1- onun çıkardığı desibelden daha yüksek bir desibele erişecek ve onu şu an senin olduğun duruma getireceksin.
2- Polis çağıracaksın ( gerek hukuki uğraşa gerekse sonrasında yaşanması muhtemel dalaşmaya katlanacaksın)
0
paramolacak
(01.12.20)
Böyleleri sesten etkilenmiyor. Onlar bağışıklık kazanmış haldeler. Ancak gece 2 de duvarı matkapla delersen falan rahatsız olurlar ama o zaman da tüm apartmanı rahatsız edersin.
0
kickboxer
(01.12.20)
Ya apartmanda oturmak böyle bir şey, insanlar çocuklarına söz geçiremiyor bazen. Oynamak istiyorlar. Anne ve babayı suçlu göremiyorum. Apartmanda oturmak bu şekil karşılıklı fedakarlıklar gerektiriyor.

Ben ve kardeşim 20li yaşlardayız. Küçük çocuklardan daha çok ses çıkarıyoruz, dans ediyoruz şarkı söylüyoruz bağır çağır konuşuyoruz bazen. Karadenizliyiz sesimizin volumü yüksek. Beş katlı apartmanın en üst katında oturuyoruz. Üçüncü katta oturan komşu bir alt kat komşumuza ses geliyor vs diye şikayete gelmiş. Alt komşumuz teyze annemin arkadaşı, oğulu ile yaşıtım, çocuk profesyonel aşçı ve evde de yemekler yapıyor. Kesme tahtasında yine şeyler kesmiş çok ses gelmiş onu şikayet etmeye. Çok yıkanıyorsunuz demiş vs. Evde tek başına yaşayan bir adammış şikayete gelen. Bazı insanların evinde az ses olur, bazen yalnızlıktan bazen başka şeyden. Ama çoğu insanlar ailece yaşıyor ve çocukları ağlıyor, kavga ediyorlar, gülüyorlar, eğleniyorlar. Yapacak bir şey yok, idare edecek komşular birbirini.
0
Hallegadola
(01.12.20)
öğretmen olmasına rağmen böyle kaba saba tipler olması da işinizi zorlaştırıyor. site/apartman yöneimiyle iletişime geçmek, polis çağırmak, onlar uyuduğunda tavana terlikle vurmak, tavana hoparlör bağlamak :) gibi seçenekler geliyor aklıma.
0
jepa
(01.12.20)
@hallegadola'nın yazdıklarını ağzım açık okudum. apartmanda yaşamak gece yarısı gürültünüzle insanları rahatsız etmeyi meşru kılmaz. 5 kişilik bir ailede büyüdüm, geceyarısı ancak ve ancak kırk yılda bir misafir geldiyse ve çocuğuyla geç saate kadar oynandıysa gürültü olurdu onda da uyarılırdık ve daha sakin oyunlara geçerdik. çocuğun 12-1'de ayakta işi ne zaten?

@lacrim, apartmanda yaşama kültürü olmayanların gidip dağda yaşamaları gerekir aslında ama şartlar malum. kapıda aldığınız tepkiden nasıl ayılarla yaşamak zorunda kaldığınız ortaya çıkmış. böyleleriyle baş edilmiyor, siz gürültü yapsanız da rahatsız olmuyorlar. memlekette hukuk böylelerine işlemiyor genelde. aynı durumda sayılırız, biz önümüzdeki yaz taşınacağuz ve taşınırken bu meseleyi soruşturmaya çalışacağız. Başka yolu yok gibi.
0
gmzo
(01.12.20)
Arkadaşlar infial yaratmışım pardon, yanlış anlaşılmaya mahal vermeyeyim, burada komşuların tabi ki hatası var. Buna bir şey demiyorum zaten, inşallah konu sahibi de tez zamanda çözer bu işi. Bazen çocuklara söz geçmiyor, insanların hepsi de duyarlı değil. Bunu söylemek istemiştim sadece. Linç yemeyeyim yoktan yere. :(
0
Hallegadola
(01.12.20)
çocuklu evde elbette normalden biraz daha fazla ses olur.
en basiti bebek ağlar ve buna anlayış gösterir, fedakârlık yaparsınız mesela.
ya da ne bileyim, nadiren oynadığı gürültülü olabilen bir oyuncağı vardır, tatsızlık çıkmasın diye sesiniz çıkmaz, komşuluk der geçersiniz.

ama çocukları disipline etmemekten ve apartmanda yaşamayı bilmemekten kaynaklanan saçma sapan gürültü çekmek tabii ki apartmanda yaşamanın özelliklerinden biri değil.

polis çağırmak çözüm olabilir ama sürtüşme çok artar.
yine de başka çare yok gibi.
0
blatta hiberna
(01.12.20)
Cimere yazın.
0
kirmizipilotkalem
(02.12.20)
İyi niyetli bir aile bile olsa o şekilde kodlanmış çocuğu uzun süre susturamaz. Taşınmak en mantıklısı.
0
arnold schwarzeneger
(02.12.20)
doğru düzgün ebeveyn olsalar zaten çocukların o saate kadar uyanık kalmalarına izin vermezler.
0
nuisance
(02.12.20)
(4)

Fatihte veteriner tavsiyeniz?

karabasun
Merhaba. Fatih'te sokaktan alıp bakmaya başladığımız 2 yavru kedi var. Aşılarını yaptırabileceğimiz bir veteriner tavsiye eder misiniz? Ayrıca, kısırlaştırmamız gerekiyor mu? Biraz bu konunun cahiliyiz de, başka mutlaka yapmamız gereken varsa yazabilirseniz seviniriz :)
Merhaba. Fatih'te sokaktan alıp bakmaya başladığımız 2 yavru kedi var. Aşılarını yaptırabileceğimiz bir veteriner tavsiye eder misiniz?

Ayrıca, kısırlaştırmamız gerekiyor mu? Biraz bu konunun cahiliyiz de, başka mutlaka yapmamız gereken varsa yazabilirseniz seviniriz :)
0
karabasun
(01.12.20)
fatih'te bildiğim veteriner yok maalesef.

kısırlaştırmanız gerekiyor.
eskiden bir buçuk yaşa kadar beklenirdi, artık altı aydan sonra yapılıyor.
sanırım daha küçükler, o yüzden şimdilik aşıları dışında yapacağınız bir şey yok.
hatta bazı aşıları olamayacak kadar küçük bile olabilirler, onu veteriner söyler.

kum, yatak, mama, su, oyuncak olsun yeter.
onun dışında veterinerle zaten aşı takvimi çıkartırsınız, ona göre götürürsünüz.
güle güle büyütün :)
0
blatta hiberna
(01.12.20)
merhaba, topkapı yaşam veteriner kliniği var tam ulubatlı tramvay durağına gelmeden, çağdaş yaşam çok programlı lisesinin karşı caddesinde. harika bir yer, hocaları mükemmel biz yıllardır oraya götürüyoruz kendi kedimizi de sokakta baktıklarımıza da. fiyatlar da uygundur. çok iyi insanlar hepsi, içiniz rahat emanet edebilirsiniz kedişleri :) sevgiler
0
kakamelsokoban
(01.12.20)
merhaba, ilgi veteriner kliniği'ne götürüyordum ben hep. fındıkzade'de kızılelma caddesini kesen cevdetpaşa caddesi üstünde. pazar günleri de açık.
0
pide
(01.12.20)
Merhaba, Şehremini-Çapa'da shell'e gelmeden önce sağda kalan. Eski karakolun olduğu yerde bir veteriner var. Bambaşka semtlerden buraya gelen insanların olması dışında, acil bir durumda arkadaşımın kedisine çok yardımcı olmuşlardı. İşleri bu tabii ama kendi hissiyatımı söylüyorum.
0
eurhka
(01.12.20)
(9)

ne düşünüyorsunuz?

ahm1
soru: gece yatarken ve boş anlarınızda ne düşünüyorsunuz?ben mesela gece başımı yastığa koyduğumda çoğunlukla -biraz saçma gelecek ama :)- geçmişte yaptığım esprileri ve nasıl gülündüğünü düşünüyorum ve de ileriye dönük espri tasarlıyorum.gün içinde mesela yolda yürürken de yaptığım ve yapacağım esp
soru: gece yatarken ve boş anlarınızda ne düşünüyorsunuz?

ben mesela gece başımı yastığa koyduğumda çoğunlukla -biraz saçma gelecek ama :)- geçmişte yaptığım esprileri ve nasıl gülündüğünü düşünüyorum ve de ileriye dönük espri tasarlıyorum.

gün içinde mesela yolda yürürken de yaptığım ve yapacağım esprileri düşünüyorum. mesela kendim bir durum senaryosu yaratıyorum ve "şurada şunu desem süper espri olur" diye düşünüyorum ama tabii işin diğer kısmı var bir de. genelde gece yatarken değil ama yolda yürürken veya evde boş olduğumda falan yıllar önceki kötü olaylar bile aklıma geliyor ve küfredip duruyorum.

açıkçası bu iki türlü düşünmeyi de bırakmak istiyorum. çünkü esprileri düşünüp mutlu olmak bir yere kadar. bir saatten sonra sürekli aynı esprileri düşünüyorsun. yeri geliyor 5 sene öncesine gidiyorsun ve bu oldukça saçmalamaya başlıyor.

e diğer türlü, olumsuz şeyleri düşünmek de başlı başına zarar zaten. moralim bozuluyor, sinir küpü oluyorum vs. vs.

ek soru: bu düşünme şeklini ne yapacağız ya? nasıl bir değişiklik lazım?
0
ahm1
(01.12.20)
Seks düşünüyorum. Eski seksler yapamadıklarım tekrar yapmak istediklerim ulan keşke yapabilseydim dediklerim.
Dünyanın çeşitli yerlerinde o anki zevkime göre kurduğum kralliklari yönetiyorum.
Broker olma hayali kuruyorum.
Yine seks düşünüyorum.
Kamyon tanker gibi araçlar kullandığımı hayal ediyorum.
Land cruiser kullandığımı hayal ediyorum.
seks düşünüyorum.
Öyle yani.
0
allah yazdiysa bozsun
(01.12.20)
Genelde konu konuyu açıyor. Yarın yapacaklarımla ilgili düşünüyorum bir şeyler, gerçi yastığa uyumak için kafamı koyduktan sonra hemen uykuya dalabilen biriyim. Dolayısıyla süre kısa oluyor. Ama şu aralar fark ettim ki kendi irademin dışında bir şeyler aklıma geliyor ya da bazı imgeler oluşuyor. Buna bir ara kafa yormayı düşünüyorum, irade dışı zihinde bir şeylerin oluşması mevzusuna.

Sizin mevzu da değişik cidden. İnsanın yapacağı espirileri kurgulaması bence toplumda onaylanma arzusundan kaynaklı. Bunun sizdeki derecesi ne kadar sağlıklı bilemedim:/
0
Amaranta ursula
(01.12.20)
Evet, espri dusunmenin pek saglikli olmadigini hissediyordum zaten :/
0
🌸ahm1
(01.12.20)
özellikle geceleri, gündemimde biri ya da bir şey, bir olay varsa onu düşünürüm.
söylenenleri, söylediklerimi düşünürüm, bastırdığım ya da gizlediğim duyguları hissederim.

işle ilgili yoğunluğum varsa ya da yapmam gereken şeyler biriktiyse onları organize ederim.

zihnimin boşta ve serbest olduğu dönemlerde genelde hayal kuruyorum.
0
blatta hiberna
(01.12.20)
Vallahi şunu yapıyorum çok net. Çok buyük sayıyı bir başka büyük sayiýa bölme. Bölme işleminde rakamların yerini falan hatırlamaya çalışırken uyuyorum.
0
velvetmorning
(01.12.20)
Düşünmemek için sesli kitap, podcast, youtube videosu falan açıp öyle uyuyorum. Genelde evde hep bu şekilde gürültü vardır, duştayken bile açıyorum bir şey.
0
peki madem
(01.12.20)
Ben düşünmüyorum hiçbir şey. Sadece uykuyu ve simsiyah boşluğu düşünüyorum. Bazen yatak ne kadar rahat ya ne güzel uyuyacağım şimdi diye düşünerek uyuyorum.
0
jazzabel
(01.12.20)
cok gec saatlerde yatiyorum ve erken kalkiyorum; bir sey dusunecek ya da planlayacak halim olmadan uyumus oluyorum genelde... ama yazilarlardan bazilari hosuma gitti, deneyecegim :D
0
sweetoffice
(01.12.20)
Cocuklugumdan beri kafamda cevirdigim 20+ senaryo var. Yazsam her biri 10+ sezon dizi olur.

Vakit vakti duygu durumuma ve yasadigim olaylara bagli olarak birine odaklanip kafamda tekrar oynatiyor ve eklemeler yapiyorum. Bu senaryolardan bazilarina uzun suredir donmedim, oyle kenarda duruyorlar. Bir ara yaziya dokmeyi denedim, dusunme hizim yazma hizimdan daha fazla oldugu icin yapamadim.

Masaustu RPG oyun yoneticisi olmami da bu senaryo yazimina borcluyum sanirim.
0
cleric
(02.12.20)
(6)

Tost Makinesi tavsiyesi

put it in your appropriate place
Geçenlerde tost makinesi yalan oldu. Yenisini alacağız. Almışken düzgün kaliteli markasını almak istiyoruz.Grundig nasıldır mesela, ne tavsiye edersiniz?
Geçenlerde tost makinesi yalan oldu. Yenisini alacağız. Almışken düzgün kaliteli markasını almak istiyoruz.

Grundig nasıldır mesela, ne tavsiye edersiniz?
0
put it in your appropriate place
(30.11.20)
ben karaca cookplus olanını almıştım seneler önce. çok memnunum. şu an cookplus yoktur ama benzeri/daha iyisi vardır. tavsiye ederim.
0
matilda
(30.11.20)
blatta hiberna
(30.11.20)
yakın zamanda tefal toast expert aldım.. iyi duruyor. fiyatı da uygun (tefal'e göre)
0
co2s2
(30.11.20)
ben de karacadan almıştım 2 sene falan oldu gayet memnunum.
0
aynenbencede
(30.11.20)
Tefalden memnunuz.
cookplus deneyimledigim en rezil marka
0
ala09
(30.11.20)
google'a sanayi tipi tost makinası yazın, kendinize uygun olan boyutu seçin ve alın.

tefalmiş, grundigmiş oymuş buymuş hikaye.

hepimiz hemfikir olabiliriz ki sanayi tipi makinalar kadar sağlam ve başarılısı yok tost konusunda.

kötü yanlarını yazayım, kaliteli bir ürün aldığınızı varsayalım.

biraz geç ısınır 5 dakika kadar ve ev tipi makinalardan daha güçlü olur watt olarak daha fazla elektrik yakar ama saatlerce çalışan bir alet değil.

bu iyiliğimi de unuymayın.

benim 200 liraya aldığım kıytırık ev tipi tost makinası şu an 1500 lira, sanayi tipler 350 den başlıyor, aradaki fiyat ve performans farkı inanılmaz olur yani ev tipiyle, sanayi tipi arasında. tabi şahane şık bir görüntüsü de yok.

gemilerde çalışırken hep sanayi tipi ufak modeller yerine göre büyük modeller vardı oradan tecrübe edindim.
0
killerbee
(30.11.20)
(14)

Kedim koltuklara tuvaletini yapıyor

rapisa
Merhaba, daha önce bu konuyu açmıştım, sorun hala devam ediyor fakat sanırım kedimin neden böyle yaptığını buldum. Yaklaşık 1 ay önce kedimi dişindeki rahatsızlık için veterinere götürdüm, dişi çürümüş ve dişini çektiler. Kedim veterinere giderken yolda korktuğu için taşıma kabına s. Çmış ve bende v
Merhaba, daha önce bu konuyu açmıştım, sorun hala devam ediyor fakat sanırım kedimin neden böyle yaptığını buldum. Yaklaşık 1 ay önce kedimi dişindeki rahatsızlık için veterinere götürdüm, dişi çürümüş ve dişini çektiler. Kedim veterinere giderken yolda korktuğu için taşıma kabına s. Çmış ve bende veterinerde onu temizlerken veteriner kedimin dişini çekti. Biz eve dönerkende kedim tekrar taşıma çantasına tuvaletini yaptı. Böyle bu durumda kedide psikolojik bir rahatsızlık oluştuğunu düşünüyorum. Onu tuvalete götürdüğüm zaman tuvalete tuvatini yapıyor fakat gözümden kaçarsa koltuklara yapıyor. Bu konuda ne yapabilirim. Koltuklara hasta bezi seriyorum fakat diğer kedim bezlerle oynayıp yere düşğrüyor ve sinirlerim çok bozuldu sinirinden ağladım.onu dışarı da bırakmak istemiyorum fakat ne yapacağımı şaşırdım. Böyle bir problem yaşayan varsa yardımcı olursanız çok sevinirim
0
rapisa
(30.11.20)
kediniz yaşlı mı? dişi mi erkek mi?
0
false pretension
(30.11.20)
6 aylık dişi
0
🌸rapisa
(30.11.20)
Kızgınlık döneminde gibi davranmıyor
0
🌸rapisa
(30.11.20)
Hayır yanlış biliyorsunuz. Ben veterinerle görüştüm bazen kediler 5-6 aylık kızgınlığa girebiliyor. Erkek kediler işaret bırakıyor ben kedim işaret bırakıyor yazmadım fakat bir sorunu var kız kedilerde işaret bırakıyor fakat erkek kediler kadar ağır kokmuyor. Kedim zaten 1-1,5 ay öncesine kadar hep kum kabına yapıyordu.
0
🌸rapisa
(30.11.20)
kızgınlığa girmiş olabilir ama bu kızgınlık dönemi kızgınlığı değil. ben 20 senedir kedi besledim, kızgınlıktan dolayı etrafa çişini yapmadı hiçbir zaman. kaldı ki benim rahmetli 18 yaşındaki kedim 13 yaşına kadar kısırlaştırılmamıştı. sonrasında etrafa yatak koltuk demeden çiş yaptığında veterinere götürdüğümde rahminde kist oluştuğunu ve idrar yolunu kapattığından dolayı sidik yolunda tıkanma görülmüştü.

benim aklıma idrar yollarıyla ilgili bir sıkıntı olabileceği geldi. kendi kutusuna işeyip sıçma durumu korkmadan dolayı olabileceğini düşündüm.

ikinci bir olasılık şımarıklığından dolayı yapıyor olabilir. çiş yaptığı yerlere burnunu sürterseniz bir daha oralara çiş yapılmayacağını anlar.
0
false pretension
(30.11.20)
kediler 3-4 aylıktan itibaren kızgınlığa girebiliyorlar.
ama dediğiniz gibi kedide psikolojik bir sorun da oluşmuş bence.
taşıma kutusuna çiş-kaka yapması zaten aşırı stres ve korku göstergesi, yani korkmuş hayvan.

hem kısırlaştırın, hem de sakinleştirici (composure) tedavisine başlayın bir süre.
ben 19 yaşındaki kedime veriyorum demansını kontrol altında tutmak için.
su ve su kabına olan takıntısı bu şekilde düzeldi.
kısırlaştırdıktan sonra en azından düzenli olarak bir süre kullanın.
zaten bitkisel, hiçbir zararı ve yan etkisi yok.
özel olarak kediler ve köpekler için geliştirilmiş bir şey, yani passiflora gibi bir şey değil.

bu süreçte yine günün belli saatlerinde çiş kaka yaptığı için yakaladıkça kum kabına götürün.
kum kabını da değiştirin.
belki kapalı kum kabıysa, taşıma kutusuna benzeterek ondan korkmaya başlamış da olabilir.
bu saydıklarımın hepsini aynı anda yapın, muhakkak bir değişim olacaktır.

ayrıca dişilerde sistit ve benzeri idrar yolu sıkıntıları da bunlara neden olabiliyor.
benim dişi kedim birkaç kere sistit oldu, her seferinde yorgana çiş yapıyordu.
sanırım canları acıdığı için çiş yaparken yumuşak bir şeye dayanmak istiyorlar.
buna da bir bakılsın.
zaten normal şartlarda kısırlaştırılmadan önce kan tahlili yapılması lazım.

bir de, anlamadığım bir detay var.
siz taşıma kabını temizlerken veteriner nasıl çürük dişi çekti?
anestezi vererek operasyon yapmadı mı?
0
blatta hiberna
(30.11.20)
Blatta hiberna ve false pretension cevaplarınoz için teşekkür ederim. Önceden bende idrar yollarıyla ilgili sıkıntısı olabileceğini düşünüyordum fakat aynı zamanda kakasını da koltuğa yapıyor bu yüzden daha çok psikolojik olduğunu düşünüyorum. Ben taşıma çantasını temizlerken dişi çekildi dişini uyuturdu mu bilmiyorum. Benden ücret almadı çünkü sokak kedilerine bakıyorum. Anestezi ilacı pahalı bişey mi öyleyse alırdı ücretini. Bu konuda kararsızım fakat kedim zaten korkmuştu. Daha önce hayvan hastanesinde başka bir kedinün tüm arka dişlerini çektiler. O zaman kediyi narkozla uyuttular,hemde kısırlaştırdılar. Fakat bunun sadece bir dişi çürüktü. Bilemiyorum
0
🌸rapisa
(30.11.20)
Bu arada 6 aylıkken kısırlaştırma yapılıylrmuş fakat bazı kişiler 8 aylıktan erken yapılmasının sakıncalı olabileceğini söyledi bu yüzden bekliyorum fakat aynı zamanda kedim korktuğu için onu tekrar nasıl götüreceğim bilmiyorum.
0
🌸rapisa
(30.11.20)
yalnız o hayvanın dişini anestezi vermeden çektiyse o veterinere bir daha gitmeyin ve veteriner değiştirin.
hayvanı çok hırpaladı muhtemelen ve zaten büyük ihtimalle o yüzden oraya giderken bu kadar aşırı korkuyor.

composure'a başlayın ve hemen kısırlaştırın, sekiz ayı beklemeye falan gerek yok.
yalnız tabii ameliyat olmadan önce composure vermeyeceksiniz.
artık giderken ve dönerken mecburen yine çok korkacak.

dediğim gibi, kum kabı kapalıysa açık bir tane alın.
muhtemelen girmek istemiyor içine.
0
blatta hiberna
(30.11.20)
Tuvaleti kapalı bugün kapağını çıkardım açık tuvalet oldu. Composure'nin yan etkisi yok mu, internetten antidepresanların çok yan etkileri olduğunu okudum.
0
🌸rapisa
(30.11.20)
composure'un yan etkisi yok, 19 yaşındaki düzenli böbrek ilacı kullanan kedime veriyorum.
zaten bir kür kullanırsınız, ömür boyu kullanmayacaksınız.
o davranışı düzeldiğinde devam etmenize gerek kalmaz.
kimyasal sakinleştirici değil o, hayvanı bayıltmıyor yani.
bitki çayı içirmek gibi düşünün.
o arada kısırlaştırırsanız bütün ihtimalleri de elemiş olursunuz.
0
blatta hiberna
(30.11.20)
Teşekkür ederim açık tuvaleti deneyeceğim bir kaç gün eğer devam ederse ilacı denerim. www.petmamashop.com
Burada ilacın içeriğine baktım içinde tokoferol varmış, maya yazıyor ama ne mayası yazmamış. Fiyatı pahalı buldum bu parayı edecek ne varki içinde. Muhtemelen mayadan kaynaklı b vitamini var. B vitamininin insanlarda da psikolojiye olumlu etkileri var. Yanlış anlamayın ben kendime ilaç alırkende bakarım. Mesela pire tozu diye satılan tozun içeriğine bakmıştım, karbonat ve lavanta vardı. Bu yüzden fiyatını eder mi diye bakarım hep
0
🌸rapisa
(30.11.20)
yani yanlış anlamayın ama hayvanın dişi çekilirken anestezi alıp almadığını bilmiyorsunuz, yapılan uygulamadan haberiniz yok ama ilacın içeriğini mi düşünüyorsunuz?
zaten psikolojiye iyi gelen, sakinleştiren doğal kaynaklar belli.
içinde de bunlardan bazıları var işte.
yani şu süreçte önemli olan hayvanın yaşadığı stresi azaltıp huyunu ve psikolojisini düzeltmek ve bunu yaparken herhangi bir yan etki görmemesini sağlamak.

o 60'lık olanın taneleri büyük, ikiye bölerek veriyorsunuz.
yani 120 ediyor.
dört ay için ayda kırk küsur lira eder.
bence koltuğu kurtarmak ve daha da önemlisi hayvanı rahatlatmak için çok daha fazlası da verilebilir ama inşallah tuvaletle derdi vardır da, açıkken sorun çözülür.
0
blatta hiberna
(30.11.20)
Yanlış anladım evet bakıyorum. Gayet açıklayıcı yazdım ve makul bir sebebim var. Ben ilaçların içeriğine bakarak iyi bir şey yapıyorum. Bence sizde bakın. Ayrıca kaç lira ediyorsa ediyor insanların gelirlerini veya hiç geliri olup olmadığını bilmeden konuşmak düşüncesizlikten başka bir şey değil. Her normal hayvan sahibinin yapması gerektiği gibi öncelikle ilaç kullanmadan sorunu çözmeye çalışıyorum. Ayrıca satın aldığım şeyleri inceliyorum ve bu ilacın etken maddeleri ucuz maddeler. Gelirin daha fazladır umursamayabilirsin benim için önemli. Bu da beni düşüncesiz değil tersine bu durumumda düşğnceli yapar. İnsanlar neden başkalarına kusur bulmak yerine kendilerine bakmıyor hayret bişey
0
🌸rapisa
(30.11.20)
(12)

Aile evinde sevişmek

kondansator
Nişanlı olduğumuz dönemde kayınpederin evinde zaman zaman misafir kalıyordum. Hatta tüm yaz hafta sonları onlarda kalıyordum, tekne ile açılıyorduk yiyip içiyorduk. Ben küçük odada kalıyordum, herkes kendi odasında kalıyordu. Şimdi evlendik, hafta sonu geldiğimizde artık eşim ile beraber yarıyoruz h
Nişanlı olduğumuz dönemde kayınpederin evinde zaman zaman misafir kalıyordum. Hatta tüm yaz hafta sonları onlarda kalıyordum, tekne ile açılıyorduk yiyip içiyorduk. Ben küçük odada kalıyordum, herkes kendi odasında kalıyordu. Şimdi evlendik, hafta sonu geldiğimizde artık eşim ile beraber yarıyoruz hali ile. Bu evde sevişmek abuk mudur? Elbet dikkat edilir ama ne bileyim ses gitmesi olsun odada ki koku olsun vb fark edilirse ayıp olur mu
0
kondansator
(29.11.20)
Ses de gitmesin artık içeriye. Jet seks yapıverin. Odada nasıl bi koku oluyor, onu anlamadım.
0
jalapeno
(29.11.20)
Kayınbaba kaynana ile yaşayanlar hep böyle takılıyor. Bir şey olmaz devam.
0
Hallegadola
(29.11.20)
niye abuk olsun yahu... 2 oda otede kayinpederle kaynana da yapiyor olacak.
0
robokot
(29.11.20)
yeni evli bir çiftin aynı odada her gece sarılıp uyuduğunu sanmıyorlar elbet, sevişmiş olma belirtisi -duvardan duvara, ses çıkarmadıktan sonra- abes karşılanmaz tabii ki.

koku varsa yenge bi jinekoloğa görünsün yalnız, mantar falan olabilir.
0
Jux
(29.11.20)
yahu biraz usturuplu oluverin, ne kokusu, ne sesi allah aşkına?
ayıp olur tabii ki. bilmek farklı, şahit olmak farklı.
en ufak şeyde terleyen ve kokan(?) insanlarsanız da odadan çıkmadan önce camı açın, havalandırın.
hatta koku problemi varsa uyumadan önce de camı açın zaten.
0
blatta hiberna
(30.11.20)
Kendi eviniz dışında sevişmeyin ayıp olur.
0
neymis
(30.11.20)
Koku mu:D

Bilmiyorum ben olsam iki gün için gidince elimden geldiğince sevismemeye calisirdim.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(30.11.20)
yardırın bir şey olmaz.
0
nuisance
(30.11.20)
Sevisilir ama siz gene de kapiyi kitleyin sevisirken (kitleniyorsa)
0
hot potato
(30.11.20)
burası türkiye. aynı evde anne babasıyla yaşayan evli çiftler var. hatta evli kardeşler aynı evde yaşıyorlar. tabi ki sevişilir.
0
dafuq
(30.11.20)
koku derken feromonlardan mı bahsediliyor yoksa ter harici vücut sıvılarının kokusundan mı?
0
stewie
(30.11.20)
odadaki kokudan kastınız ne anlamadım. oradayken içgüdüleriniz sonucu istek gelirse neden erteleyesiniz ki? tabi ki ses çıkmamasına dikkat edin bir de kapıyı her ihtimale karşı kilitleyin.
0
iwillsee
(01.12.20)
(58)

Eşim sürekli hasta ve işten kaçıyor

hkocaman
3 senelik evliyiz, çocuğumuz yok. Eşim evlendiğimizden beri sadece 1 ay bir yerde çalıştı kalan yaklaşık 35 ayda bütün gün televizyon karşısında yatıp yerli ve yabancı dizi izlemektedir. Bir çok defa bunu sorun edip tartışmaya açsam da bir şekilde olayları manipüle edip (ya tartışmayı bağırma çağırm
3 senelik evliyiz, çocuğumuz yok. Eşim evlendiğimizden beri sadece 1 ay bir yerde çalıştı kalan yaklaşık 35 ayda bütün gün televizyon karşısında yatıp yerli ve yabancı dizi izlemektedir. Bir çok defa bunu sorun edip tartışmaya açsam da bir şekilde olayları manipüle edip (ya tartışmayı bağırma çağırma seviyesine getiriyor, ya da olayla ilgisi olmamasına rağmen bir anda anne ve babamı kötüleyerek konuyu değiştirmektedir) Annem ve babam biraz daha eski kafa muhafazakar insan olsalar da, özlerinde gerçekten iyi insanlardır, annem geldiği zaman oturup da "kızım hadi şunu yap ben oturucam" diyen bir insan değildir. Kalkar kendi hazırlar herşeyi genelde. Zaten biz İstanbul'da onlar da Ankara'da olduğu için 365 günün sadece toplasan 10 günü beraberizdir. Yeni evli olduğumuz dönemde annem eşimin tembelliğini görünce (evde misafir varken sabah 11'de kalkıyordu veya uyandırılana kadar kalkmıyordu. Kendisi bütün gün evde yatmasına rağmen ben işten geldikten sonra yemeği bana pişirttirmeye çalışıyordu)bir iki kez laf soktu. Annemin laf sokması yanlıştı ama ben de eşim bir şekilde karşılık verir diye araya girmemiştim. Daha sonra bu yaptığım davranışın yanlış olduğunu düşünerek annemleri gelmeden telefonla uyarmaya başladım. Annemlerin olmadığı dönemde de çamaşır asıp dolaba dizmek harici hiçbir işi tek başına yapmıyor. Yemek kesinlikle yapmıyor. Bir kaç kere instagramdan gaza gelip yemek pişirmiştir o kadar. %95 yemek işi bende. Ya ben işten gelmiş yorgun argın bulaşık makinesine eşya dizip, bir yandan yemek yapmaya çalışırken, yatmaya devam etmekte olduğu kanepede uzanmış trendyoldan alışveriş yapıyor. Neredeyse her günümüz bu şekilde.
Hastalık kısmına gelecek olursak. Evlendiğimizden beri: örümcek korkusu, bağırsak solucanı korkusu, beyin felci korkusu, hpv korkusu, kanlı dışkı korkusu, geç adet korkusu, akciğer kanseri korkusu, ağız kanseri korkusu, diş eti siğili korkusu, dil siğili korkusu ve aklıma gelmeyen sayısız korkudan ötürü ev işlerini yapmamayı bahane ediyor. Suratında sürekli bir mutsuzluk var. Yeni mobilya alınacağı zaman çok mutlu oluyor. İKEA'ya gideleceği zaman yine mutlu oluyor. Kredi kartına para gönderince mutlu oluyor. Onun harici genelde ya doktora gitme planı kuruyor, ya da hastaneye mi gitsek diye bana soruyor. Artık bunaldığımı, psikolojik destek alması gerektiğini söylediğimde beni ciddiye almıyor. Yardımı reddediyor.
Ben tek başıma evi geçindirmekte çok zorlanıyorum. Standart kredi kartı taksidimiz 8.000 civarı, 3.000-3.500 civarı vergi veriyorum. 2.000 TL eşime gönderiyorum, 4.500TL civari da ev kirası veriyorum. Bu sabit giderleri karşılayacak parayı kazanamadığım aylarda eksiye düşüyorum (şu an oldukça eksideyim) ama buna rağmen harcamalarda kısıtlamaya gitmeye çalışmıyor. Benim yemek hazırlamadığım her gün aşağı yukarı öğlen ve akşam toplam 120TL'lik yemek söylüyoruz. Ben aileden zengin birisi olmadığım için extra çalışmadığım zamanlar parayı denkleştirmede çok zorlanıyorum. Bunu bir türlü ona anlatamıyorum ama. Ya nası desem, hani gel 50.000TL kredi çekelim mobilyaları yenileyelim desem ona, tamam hadi der heyecanlandır. Beni durdurmaya çalışmaz, anlatabiliyor muyum?
Evde sürekli bir drama ortamı var. İzlediği Türk dizileri gibi entrikalı konuşmalar, kavga çıkarıcı hareketler yapıyor. Konuyu yumuşatmaya çalışıyorum ama bir şekilde kavga çıkarmaya çalışıyor, sürekli olarak huzursuzluk var evde. Alttan almayıp, onunla sözlü çatıştığımda baskın geliyorum haklı olduğum için. Benim baskın gelmeme tahammül edemeyip karakterime laf ediyor, anneme babama laf ediyor, kariyerime laf ediyor, göt yalayarak para kazandığımı ima ediyor vs.
Kavga esnasında ben de az malın gözü gibi davranmıyorum. Onun bana söylediği bütün aşağlıyıcı cümleleri ben de ona ediyorum altta kalmamak için. Ben de onun tembelliğiyle, uyduruk üniversitesiyle aşağılıyorum. Çünkü başka kozum yok. Tutup da eşime şiddet gösterecek bir adam değilim. Tek yapabildiğim o bana sözle bel altı vurduğunda benim de ona sözle bel altı vurabilmem.
Sürekli kavga edilen bir ortamda büyümüş. Ben ise kavgasız bir ortamda büyüdüm (bu da çok sağlıklı değil çünkü hep babam alttan almış). Gerçekten evlilikte huzur arıyorum ama olmuyor bir türlü. Sanki ilişkimiz hiç düzelmeyecek gibi geliyor.
Daha geçen hafta ağzında bir tek kendisinin görebildiği ağız tümörünü diş hekimine gösterdik boşu boşuna 350TL para verdik. O hastalık biter bitmez sırtında bir ağrı başladı ve 4 gündür yatıyor kanepede ağlamaklı bir suratla. 9 kez bulaşık makinesi doldurdum, tezgahı sildim. Etrafı topladım yerleri süpürdüm. Bir yandan da işe gidip geliyorum. Az önce konuşmaya çalıştım ve beni ilgisizlikle suçladı. Onu yalnız bırakıyormuşum, hastalığını ciddiye almıyormuşum. Suçlu benmişim.

Daha önce 2 3 kez evi terkettim ama aynı akşam geri döndüm onun aramasından sonra. O da 1 2 kez terketti ama geri döndü aynı gün. Boşanmaktan da korkuyorum. Bizim ailemizde pek yoktur böyle boşanmak, etmek.

Ne olur yardım edin. Ne yapmalıyım? Onu seviyorum ve düzelmesini istiyorum ama olmuyor bir türlü.

EDIT: Misafir konusunda daha hassas davranıyor son 3 4 aydır. Kalkıyor, ilgileniyor, beraber yapıyoruz ve ağırlıyoruz. O konuda düzeldi yani. Anlatmamın sebebi ailemle niye ters düştüğünün kökeninden bahsetmek içindi. Ailemle de telefonda görüşüyor problemsiz bir şekilde. Onlar bize gelmeden önce geriliyor sadece.
0
hkocaman
(29.11.20)
Adama hem hizmet ediyorsun, hem karnını doyuruyorsun, hem geçimini sağlıyorsun, hem de sevişerek fiziksel ihtiyaçlarını gideriyorsun. Üstüne para verse bunlardan ikisini dahi ayni kişiye yaptıramaz. Valla bravo.

Sizin oralarda boşanma yoksa kalkıp sizin oralara gitme sen de. Bosan, tek başına yaşa.
0
elorelia
(29.11.20)
daha önceden farklı mıydı eşiniz?

hani bazı durumlarda konuşmak, psikolojik destek almak falan iyi gelir tamam da sizin anlattığınız olayların elle tutulur tarafı yok. hazır çocuk falan da yokken yollarınızı ayırın.
0
hadsafhada
(29.11.20)
siz erkek tarafı mısınız? metinden anlamakta zorlandım da.
0
theseachange
(29.11.20)
@elorelia metni yazan erkek
0
austra
(29.11.20)
Yanlış anlaşılma olmuş, ben erkeğim.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
Sadece bu anlattıklarınıza göre (karşı tarafın da argümanları vardır muhtemelen): Boşanma korkunuzun üstüne çalışın ve aşın diyebileceğim. Bazı boşanmalar evlilik kadar kutlu bir olay. Bir hatanın bedelini hayat boyu ödemek ne kadar mantıksız. Bir yandan da nafakasız boşanmanın yollarını araştırın.

Bu ekonomik krizde gereksiz yapılan her alışveriş ziyan. Borç durumunu gerekçe göstererek, kullandığı kredi kartını kullanıma kapatıp borcunu yapılandırın. Asla kredi kartı vermeyin. Sadece nakit verin makul giderlerde kullanması için. Ev için gereken alışverişi kendiniz yapın. Yemek pişirmek istemediğiniz günlerde, kendiniz dışarda yiyip gelin. Kendisi napıyorsa yapsın. Onun bilmediği bir hesap açın, borçtan kalan parayı oraya aktarın.

Çocuk isterse ASLA yapmayın.
0
gayda
(29.11.20)
Boşan gitsin bu ne ya, hafakanlar bastı okurken. Ailemizde boşanmak yok vs ne demek ya.

Ayrıca şu birkaç şeyi bilirsek belki daha iyi yorum yapabiliriz; nasıl tanıştınız, ne kadar sevgili kaldınız, yaşlar kaç? Evlenmeden önce bu huylarıni gizliyor muydu, siz mi sezemediniz?
0
austra
(29.11.20)
Kimseye kolay kolay ayrılın, boşanın yazmıyorum bu sitede ama bence boşanın. Okurken ben sıkıldım. Bu arada aileniz her şeyin farkındadır. Boşanırsanız niye boşandınız diye sormaz kimse.
0
dissendium
(29.11.20)
'Onu seviyorum ve düzelmesini istiyorum ama olmuyor bir türlü.'

Düzelmeyecek. Olmayacak. Kavga etmekten drama yaratmaktan başka iletişim şekli bilmeyen insanlar, kendilerinde bir sorun da görmüyorlarsa, ölene kadar öyle devam ediyorlar.

Ayrıca şiddet her zaman fiziksel olmaz. Sizin ilişkiniz şiddet dolu.
0
otonomo
(29.11.20)
Arkadaşlar şunu tekrar belirteyim. Özünde iyi bir insan olduğunu biliyorum ve onu seviyorum. O sebeple boşanmayı düşünmek bile beni çok üzüyor ve korkutuyor. Ayrıca boşanırsak ne yapar ne eder? Ben onu çok sahiplenmiş durumdayım. Korumamdan çıkmasını göz almak bile ürkütüyor.

Başka bir yolu yok mu? Benzer deneyim yaşayanlar hep mi boşandı?
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
Yani bilmiyorum çok tek taraflı anlatılmış gibi geldi ama gerçekten anlattığınız gibi ise böyle biriyle ilişki devam ettirmeye gerek yok. Sizi baya kullanıyor, böyle bir ilişkinin devam edebilmesi çok enteresan cidden. Bir de nafaka da ister şimdi ayrılsanız. İş falan aramıyor mu hiç?

Kendi başınıza huzurlu yaşarsınız hiç değilse.
0
playing star again
(29.11.20)
gayda +1000
karşı taraf acaba neler düşünüyordur diye kendime sordum.

yavaş yavaş gücünüzü çekin, bir bakın bakalım kendi haline neler yapabilecek. yemek yapmayın, bulaşık yıkamayın, temizlik yapmayın. sorumlulukları ona yükleyin.
bence tamamen bencil olun

nafaka vermeden, daha fazla zarar almadan boşanmanın yollarını arayın. ayrıca bu süreçte de kozunuz olsun, toplamaya çalışın.

bunca sene çok iyi dayanmışsınız.
şu anda kendinize kötülük ediyorsunuz, böyle de gitmez zaten. kim ne,der ne düşünür diye düşünmeyin, boşanmak bu durumda bayram demek olur gibi.

bol şans
0
MtKrt
(29.11.20)
@hkocoman

yazmadığım şeyler vardı ama dayanamadım.
siz boşanmak istediğinizi söyleseniz, o çok iyi bir insan dediğiniz kişi acaba nasıl bir canavara dönüşecek? nafaka için neler neler yapacak?

sizi tamamen kullanıyor, başka bir açıklaması yok, iyi niyetinizi sömürüyor.
hatta "oh bee kapağı iyi yere attık, evlendim kurtuldum" diye de düşünüyordur. belki de sağlam nafaka koparmak için böyle davranıyordur.
ama hiç bir şey göründüğü kadar masum değil, o kesin.
0
MtKrt
(29.11.20)
@MtKrt
benden 4 yaş küçük, ikimiz de 30lu yaşların başındayız. mezun olduğu bölüm işsizlik sıkıntısı çektiği için yaptığı görüşmeler olumlu sonuçlanmıyor. hem ülkenin hali de malum. görüşmelere gidiyor ama kimse işe almıyor.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
bence tedavi olasi lazim. diyorum ama bencil de geldi biraz.
annen annesine durumu anlatsin. kuzenimde böyleydi, is ciddiye binince birazcik duzeldi.
0
wishmaythşngs
(29.11.20)
“8 000 civarı, 3.000-3.500 civarı vergi veriyorum. 2.000 TL eşime gönderiyorum, 4.500TL civari da ev kirası veriyorum”
20.000tl aylık geliriniz varsa bence bir şekilde onu kendi işinize dahil edebilir ya da ona bir iş kurabilirsiniz. Bu yola gelecek mi bakalım?

Ben de daraldım bu arada okurken
0
her giriste sifresini unutan adam
(29.11.20)
Tembelliğin bu kadarına tahammül edemezdim ben ya... Para kazanmıyorsa ev işlerini üstlenmeli çünkü evlilik hayat ortaklığıdır. Belki depresyon geçiriyodur diycem ama baştan beri böyle diyosunuz, bu kadar uzun süremez ki...
Bence çift terapisi ayağına terapiye başlatın, belli ki sorun psikolojik. Olmuyorsa da lütfen çok yıpratmayın kendinizi, kimseye heba etmeyin ömrünüzü.
0
megalomaniac
(29.11.20)
Evlenmeden önce de hastalığa bu kadar takmış mıydı?
0
oyokbuyoknevar
(29.11.20)
boşanma ufukta gözükünce gerçekte kimle evli olduğunu göreceksin.

nafaka versen de farketmez, en acilinden boşan. nafaka seni rahatlatır bu durumda.

"korumamdan çıkması" sözü hiç hoş değil, bu arada. koca koca insanlarsınız.
0
stewie
(29.11.20)
@stewie
bensiz pek fazla ayakta durabileceğini sanmıyorum, o sebeple söyledim. belki yanılıyorumdur, ki umarım yanılıyorumdur.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
psikolojik olarak bir rahatsızlığı var gibi duruyor, belki majör depresyondur. bu kadar seviyorsanız, kesinlikle profesyonel yardım almasını sağlayın bir şekilde. terapi/ilaçlarla iyi olacaktır.
0
candide
(29.11.20)
Abi manyak mısın ne stigmasından korkuyorsun? Boşa gitsin. Babasının evinde yayar bir tarafını istediği kadar dizi izler. Böyle bir kadına bunca zaman iyi dayanmışsınız. Aklıma arkadaşım geldi. Benzer durum. Boşanırken her şeyini verdi, kurtuldu. Dünyanın en mutlu, en hafif insanı oluverdi. Sizi suyun altına çeken bir ağırlık var. Kesin kurtulun nefes alın. Birisi arkadaşın üstüne avukat atsın.
0
catch the arrow
(29.11.20)
Hocam yarın boşan rica ediyorum. Ya da çok seviyorsan, son kez şans ver kendisine net bi şekilde düzelmezse boşanacağını söyle, bikaç ay daha bak düzeldi düzeldi, düzelmedi yol ver gitsin. Böyle hayat geçmez.

Böyle olacağını bilsen evlenmezdin değil mi? Cevap burada gizli. Zararın neresinden dönülürse kardır.
0
sekerse tehlike
(29.11.20)
Eşiniz gayet ne yaptığının bilincinde. Büyük ihtimal eşinizin ailesi de durumun bilincinde. Sizin gibi evliliği olan çiftlerde bu işler böyle yürüyor. Kadın hiçbir şey yapmıyor, üstüne istedikleri olsun keyfi bozulmasın diye hastalıklar, bahaneler, kavgalar. Eşiniz kendi keyfini, rahatını düşünerek sizin hayatınızı mahvediyor. Siz onu sanırım yağmurda kalmış yavru kedi/köpek olarak görüyorsunuz. Napar siz olmasanız, kim bakar, bir eli bulaşıklara dokunsa aman ne olur elleri, deterjan koklasa ne hallere düşer, ailesinin evine gitse ne derler ona, sonuçta hayatınızın geri kalanını geçirmeyi planladığınız birisi diye düşünüyorsunuz ama düşünmeyin.

Siz şuan sadece kendinizi harcıyorsunuz, ilerde çocuğunuz olursa eşiniz değişmeyecek, çocuğun tüm sorumlulukları sizde olacak. Belki siz yıkayana kadar çocuğu yıkamayacak, çocuk elinden iş gelecek yaşa gelince ondan bile beklentiye girecek. Çocuğunuz olursa eşiniz ona da hayatı zehir eder.

Eğer siz eşinizin beklentilerini bilerek karşılaşamazsanız size de ailenize de hayatı dar eder. Kavga gürültü yine istediğini yaptırır. Yarın öbür gün işiniz bozulsa, haliyle eşinizin keyfi bozulacak valla evi terk eder, benim keyfim, rahatım senin yüzünden bozuldu diye. Her insanın evlilikten beklentisi farklı. Belki siz bu evlilikten pekte rahatsız değilsinizdir, sonuçta 3 yıldır böyleymiş ilişkiniz. Kimisi 3 ay böyle birine dayanmaz.
0
GoodMorningTeacher
(29.11.20)
@wishmaythşngs

ben annesine daha önce 1 ya da 2 kez telefonda açıklamaya çalıştım durumu. ama onun da elinden birşey gelmiyor denese de. onlar telefonda nasihat verince bu sefer onlara da bağırmaya başlıyor.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
@sekerse tehlike

evet evlenmezdim.

bu arada ben onu kesinlikle pışpışlamıyorum. yapması gerekeni yapmadığında soğuk davranıyorum. yapması gerektiğini hatırlatıyorum. defalarca söylüyorum. yeri geliyor ben tartışma açıyorum. ama yine dönüyor dolaşıyor en başa dönüyoruz, gelişme yok yani.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
Bekara boşamak kolay ama hocam böyle devam etmez bu iş. Tüm yazılanları okudum, iyi ki bekarım dedim bir an. Bu nedir yahu böyle hayat geçmez.
0
electrobuzz
(29.11.20)
Yani makul düşünce, işsizliğin aile bütçesine katkıda bulunmaya mani olmayacağı. Eşit mal paylaşımı bu yüzden var ve olmalı. İlla nakit olmak zorunda değil ki katkı. Para kazanmanın zorluğunu takdir eden insan (zor para kazanmak) bu krizde alışverişe abanmaz hayat arkadaşının parasıyla. Deterjan için bile indirim kovalanacak dönem bu, içerdeyim diyorsunuz bi de. 20 gün evde yemek pişirse, +2400 lira katkı demek bu. Bu dönem çiftlerden birinin işsiz kaldığı aile az değil; evde kalan çocuklara bakıyor, yemek yapıyor cinsiyetten bağımsız. Bu masraflarda kesintiye gidiliyor gözlemlediğim bütçe elvermeyince.

Ama ideali tarif eden yaklaşımlar işe yaramaz sizin durumunuzda. Sorun elbette psikolojik, belki depresyonda, depresyon tedavi edilebilir bir şey. Ama hastalık takıntıları, ilgi açlığı filan daha köklü psikolojik sorunlar bunlar. Sizin göstereceğiniz hiçbir ilgi yetmez zaten. Sadece madden değil manen de parazit besliyorsunuz.

Ama zaten aradığınızı bulmuşsunuz bi yerde, bu konuda da belki özeleştiri yapmalısınız. “Provider” rolü üstlenmişsiniz, “korumamdan çıkmasını göze almak bile ürkütüyor” demeniz çok dikkatimi çekti. Siz bu rolü üstlenmişsiniz (bilinçli veya bilinçsiz onu siz bilirsiniz), şimdi baş edemiyorsunuz veren taraf olmakla. Ama böyle dinamikler kardeşlikte, arkadaşlıkta, hiçbir ilişkide çok kolay değişmiyor. Silme imkanı varsa, silip yeniden başlamak daha kolay.

Bir de tek taraflı anlattığınız kadarıyla söylüyorum, profil tanıdık bana. İş bulmasına da ümit bağlamayın. Şimdi bir birim alışveriş yapıyorsa, artar; şimdi tercih edilen markaların üstüne çıkılır; şimdi ev işlerinde destek olmuyorsa, temizlikçi tutulur; şimdi yemek yapılmıyorsa, iş bulunca zaten yapılmaz. Kendi maaşı yetmez, yine size girer. Ama iş bulursa nafakadan yırtarsınız çocuk olmayınca, o da olumlu.
0
gayda
(29.11.20)
@j r r tolkien hayrani

normalin ne olduğunu bilmiyorum. evde 3 güne bir sözlü tartışma olması normal mi? her dışarı çıktığımızda, avmde, sokakta anlaşamamamız normal mi? benim alttan mı almam gerekiyor? hep erkek mi alttan almalı huzur olması için? kadınların pms öncesi erkeğe kötü davranması normal mi mesela?

Anlatabiliyor muyum? Evlilikte ne normal ne normal değil ben de algılayamıyorum. O sebeple yardım istedim.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
@gayda

işe girerse tüm maaşıyla istediği masayı alacağını söyledi. eve katkı ya da borçlarıma yardım etme hususunda bir düşüncesi yok.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
36 ayın 35inde hiç çalışmamak ve bunu artık normalleştirmek. evde tüm gün oturup kocasının vereceği parayla yaşamak. anne babaya saygısızlık, elini bir taşın altına sokmamak ve kendisi haricinde herkesi suçlamak. boşan güzel abicim, boşan mutlu ol.
0
ismim ibrahim
(29.11.20)
Cocuk yapma sakin, eninde sonunda bosanirsiniz zaten, cocuga da sana da yazık.
0
kveldulv
(29.11.20)
Böyle bir profilin düzelme ihtimali % 1 bile değil.
Evlilik paylaşmak demek, tek taraflı bir sömürü düzeni değil.
Ne kadar erken kurtulursan o kadar iyidir.
0
alfred
(29.11.20)
kardeşim bence oturup konuşmanın zamanı gelmiş. ortada gerçekten psikolojik bir problem de olabilir. sürekli hastalık hissi, sürekli şikayet bunlar sağlıklı insanın istese bile sürekli yapabileceği ve sürdürebileceği şeyler değil. bence boşanma vs konusundan önce bi pro yardım alın derim. yani düşünsene insan çalışmak istemediği için her gün ağrım var diye yatabilir mi, hasta taklidi yapabilir mi? bana mantıklı gelmiyor. ha artık uğraşmak istemiyorsundur, onu da anlarım gayet mantıklı, o zaman da bence boşanmak mantıklı. özellikle kavgasız bir ortamda büyüyen sen için huzur en büyük hakkın bence, yazık günah.
0
roket adam
(29.11.20)
Boşa. Boşanın demiyorum bak, boşa.
0
pass
(29.11.20)
Pass +1 boşa.
Çocuk yapma, boşa.
İlk işin iyi bir avukat bulup kadına nafaka vermemenin yollarını ara ve boşa.

Ulan bize böyle adamlar rastlamaz ya. Ben sevgilime bu kadının yaptıklarını yapamam mesela. Anında boşanır.
0
Hallegadola
(29.11.20)
Siz her şeyi yüklenmişsiniz. Nasıl olsa beni seviyor, başkasını bulamaz, benden de boşanamaz diyor. O yüzden çok rahat davranıyor. İş bulamaması nedeniyle psikolojisi bozuk. Psikiyatriste götürün mutlaka. İşsizlikten kendinde hastalıklar buluyor ve size sarıyor. Daha da düzelmiyorsa konuşun ve boşanın. Ömür boyu çekilecek çile değil. Sakın çocuk yapmayın.
0
beyaztenlikiz
(29.11.20)
Okurken şiştim. Allah yardımcın olsun. Böyle kadın çekilmez. Evlilik terapisine gidin derim de alacağın cevaplar az çok belli. Çocuk yapma aman deyim. Otur ciddi şekilde konuş uyar, duygu sömürüsü yaparsa yeme, gerekirse de ayrıl dostum ne diyelim. 3 yıl böyle ise işkence görmüşün sen haberin yok.
0
Topalordek
(29.11.20)
İşte işsizlik büyük bir derttir, onu çeken bilir. Masaya istemsiz güldüm. İşsiz insanın derdi ilk maaşıyla masa almak olmaz ya. Hobi olarak çalışacak çalışırsa, siz yine aynı. Girip bakın sözlükte ilk maaşla yapılanlar başlığına.

Psikolojik destek oh ne ala filan da, sizin demenizle olmaz. Sizin ısrarınızla bi fayda zor yani, kendi iradesiyle çözüm araması lazım işe yaraması için. Ayrıca, otuzlu yaşlar diyorsunuz, geride yıllar var insanı o yaşa getiren demek. Böyle davranış motiflerini oluşturan yani. Öyle üç beş kere psikologla konuşayım da düzeleyim gibi bi şey yok.

Eninde sonunda boşanmaya sıcak bakacaksınız. Ama o zamana kadar yıpranacaksınız, bezince boşanacaksınız. Bu problemi faydaya dönüştürmek için bana makul gelen muhatabınız neyi niye yapıyordan ziyade kendi durumunuza odaklanmanız. Şikayet etsek de değiştirmek için böyle yetersiz kaldığımız durumlarda, aslında bi sekonder faydamız oluyor gözümüzden kaçan. Nasıl böyle bir evliliğe sürüklendiğinizi anlarsanız kendi zaaflarınızı anlarsınız gibi geliyor bana. O zaman da o şimdi seviyorum dediğiniz insan sizin zaaflarınızı nasıl istismar etmiş (bilmeyerek veya bilerek) görecek ve kaçınılmaz olarak tiksineceksiniz.

Çift terapisi de denenebilir, çünkü biz ne okuyorsak sizin gözleminiz. O yazsa böyle tek taraflı, eşim okuduğum okulu küçümsüyor dese sadece, diğer konulara değinmese, ona da hak verilirdi. Ama sadece yazdıklarınıza bakarsak, ben olsam kendime odaklanırdım nası böyle bi tufaya düştüm diye. Diğer ilişkilerinizi (arkadaşlık, aile, akraba, iş hepsi) bi tartmakla başlayın, memnun etmek için çok fazla feragatte bulunduğunuz bi durum var mı misal? Motif aramak lazım yani, benzer rollerde buldunuz mu kendinizi daha önce diye.
0
gayda
(29.11.20)
Bir cok kisi boşan yazmış. Biraz da kendimden bahsedeyim cunku ben de haksizsam bunlari duymak isterim. Pandemiden beri homeoffice calisiyorum. Evin bir tane odasini ofise çevirdik orada masam bilgisayarim vs var. Sabah 7'de kalkiyorum bazen 8-8.30a kadar calisiyorum. Surekli bilgisayar başında oldugum icin itici oldugumu soyluyor. Mesela bu kadar bilgisayar başında calismak bir kadin gozuyle itici mi? İlla spor salonuna mi gitmem gerekiyor itici olmamak icin? Ayni sekilde pandemiden beri haftada 2 kez internetten arkadaslarla bulusup wow oynuyoruz. Sadece Pazartesi ve Cuma her biri 3 er saat sürüyor. Bu zaman araliginda esim yalniz kaliyor, tvdeki dram dizilerini izliyor. Diger gunlerde ve Kalan zamanlarda esimle disari cikiyoruz kisa yuruyusler yapiyoruz. Avmlere gidiyoruz orada dolasiyoruz, alisveris yapiyoruz. Ama benim uzun mesai saatlerim onu boguyor olabilir mi? Ayni sekilse onun izlemek istedigi dizileri ben sıkıcı buluyorum. Son donem psikolojik dram dizilerini takip ediyor ben 10dk dayanamiyorum izlemeye. Mecburen yalniz birakiyorum. Arada beraber izledigimiz de oluyor tabi. Surekli yalniz degil yani.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
işin pc başında olmak itici olan bişey yok. kendi kafasında bir dünya var orada da seni oraya uygun görmüyor. muhtemelen çok fazla yerli dizi izliyor ve instagramda çok takılıyordur. oradaki pembe hayatlar gözünü boyamıştır. ne yaparsan yap düzelmez. boşanmak istemiyorsan da en sakin en sorunsuz günde karşına al ve boşanmak istediğini sakince söyle. sakın kavgalı günde söyleme. ciddi görün ve sorunları anlatma. sadece hayal ettiğim kişi sen değildin de geç. sorunu bu şekilde kendinde aramaya başlar. 100 saatte hatalarını anlatsan bişey değişmez. kilit 10 kelime yeter. hayal ettiğim kişi bu değildi ve artık sevmiyorum de.
0
avatar is back
(29.11.20)
şu an covid pozitifim, ağrım sızım ve acayip yorgunluk var ama bir gün bile yatıp dinlenemeden gecem gündüzüm birbirine karışmış bir şekilde 3.5 aylık bebeğe bakıyorum (benim de eşim doğumdan sonra evi terk etmişti, 1 ay evde yalnız kaldım). bugün ayrıca yemek yaptım, iki posta çamaşır yıkayıp astım/kuruladım (fırsat bulursam banyo yapacağım ve kuruyan çamaşırları toplayıp yerleştireceğim; bunları da bebeği uyutmaya çalışırken yazıyorum). evi devamlı toplama modundayım, eşimse içtiği su şişesini bile koltuğun altına yuvarlıyor (bugün evdeki çöpleri topladı, bulaşık makinasını doldurup boşalttı hakkını yemeyeyim şimdi). biraz önce eşimin (benim sürekli düzelttiğim ve onun devamlı dağıttığı) çamaşır çekmecesini düzenledim. eşim negatif çıkmasına rağmen benden daha fazla hasta mesela. neden bunları yazdım? eşim benim hakkımda duyuru açsa tıpkı senin yazdıklarını yazar ve buradaki herkes de boşansana der. halbuki hiç de öyle değil. bir de eşinin ağzından dinlemek gerek. duyurunda anlattığın kadın profilini okuyunca ne kadar kötü bir evlilik, ne kötü bir eş diyor insan ama iki tarafın anlattıkları o kadar farklı oluyor ki kimseye haklısın haksızsın diyemiyorum. eşin neler anlatırdı acaba?
0
deartheodosia
(29.11.20)
@deartheodosia

Benle ilgili sorulariniz varsa yanitlarim.

Esim corona pozitif olsa, ispat edemem ama yemin edebilirim, sadece ve sadece tuvaelete kalkar. Mutfaga gidip 1 bardak su almaz. Kanepeye yatip kivranir durur sadece.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
senle ilgili soruları senin değil eşinin yanıtlaması gerekiyor. sen de bizi anla, inanması güç bir durum. bizimki gibi evlenen kadına "gelin" denen bir memlekette kadının bu kadar yan gelip yatması ve senin de buna 3 yıldır yeter behh dememen hayli enteresan.

oyokbuyoknevar'ın sorusunu tekrarlamak istiyorum. evlenmeden önce nasıldı? kaç sene görüştünüz? hiç mi falso vermedi? bile isteye mi evlendiniz?

bu arada nafaka diyen arkadaşlar, siz de biliyorsunuz ki çocuk olmadan nafaka falan olmuyor ortada. hele 3 yılda asla. Karısını 40 yıl eve hapsedip sonra 20lik almak için kadını sokağa atanlar için bu nafaka olayı. acunun şeymaya verdiği de tamamen sus payıydı.
0
birsürüsorumvarr
(29.11.20)
sadece terapiyle duzelirse ok, onun disindaki tüm yollar benim icin ayrilmaya cikar.
atiyorum ailesine söyledin, kizinizi uyarin böyle böyle ben bosanacam basdemiyorum. ondan sonra düzelirse ben kullanildigimi düsünürüm.

bir de insan kardesi olsa dayanamaz nesini seviyorsun ki artik yani bikmadin mi?

bir de ekstra senaryo ekleyecegim, annenlerin paraya ihtiyaci olsun onlara para gondermis ol, tepkisi ne olacak.
0
durgunfoton
(29.11.20)
abi sen ne kadar iyi niyetli bir insansın ya. hala kendinde hata arıyorsun ve itici mi diyorsun.
hala o çok iyi bir insan diyorsun
kusura bakma ama sen eşek olursan semer vuran çok olur.
sürekli çalışmışsın ve kadınlarla ilişkin olmamış sanırım
yukardakilere katılıyorum. bir an önce nafaka ödemeden boşanmanın yollarını ara
0
dafuq
(29.11.20)
bence siz sevildiğinizi, değer gördüğünüzü hiç hissetmiyorsunuz ve yazılan profildeki bir insan zeka seviyesi ya çok düşük ya da alemin çakalı biri. benim de dikkatimi işe girerse alacağı masa çekti. bunda bile sizin gelirinizle karşılamadığı hayalden bahsediyor. her hareketiyle sizi yetersiz gören biri. kendini daha iyilere layık zannediyor ama bir eş olarak selamı bile haketmiyor bunca değersiz tavra.

deneyebilirsiniz bazı şeyleri. maddi kısıtlama gibi ya da sıkıştım arabayı satayım gibi bi şey atın internetten daha ucuz modellere bakın borçları ödemek için mesela.(gelirinize göre araba olduğunu varsaydım)
maddi ve manevi yanınızda hissetmediğiniz için yani basit şeyler atın olay çıkaracak mı yoksa çözüm mü düşünecek. sorumlulukla tanışması lazım. @durgunfoton "sonradan düzelse o saate kadar kullanıldığımı düşünürüm" demiş buna da hak verdim ama siz de ilişkiye çok bilinçli yaklaşım sergilemek değil duygusala bakmaya çalıştığınız için bence direkt boşanmadan bahsetmek yerine ufak tefek hesapta olmayan olaylara tepkisine iyice bakın. eşim dediğiniz insan avmde dolaşmak dışında da yanınızda olduğunu hissetmeniz gereken kişidir. standart evlilik yalnız olmaktansa eşiyle paylaşınca iyi olunan şeydir bence. yalnızlık çok daha iyiyse neden evlenilsin. ha bu değil ki her sorun cıktıgında boşan ama başından beri bir düşünün kaç kere eşime güveniyorum deyip paylaşım sergilediniz. "o halleder" dediğiniz ne var sandalye almak dışında?

geçmiş olsun.
0
ala09
(29.11.20)
“Aynı kaynım” bile değil, “aynı kedim”
0
dedi ve gitti
(30.11.20)
yukarda verilen cevapları okumadım. tüm yazdıklarınızı da okumadım gerci.
yalnız benim anladığım, eşinizde bazı ruhsal hastalıklar (muhtemelen okb ve depresyon) varmış gibi duruyor.
çünkü (sizin anlattığınıza göre) tavırları normal ve sürdürülebilir değil.
önce bir evlilik danışmanına, oradan da psikoloğa veya psikiyatra gidilip tedavi yoluna gitmek lazım.
0
prizmatik
(30.11.20)
üstteki cevapları okumadım ama eminim herkes birçok konuda zaten söylenmesi gerekenleri söylemiştir.

ben biraz daha psikolojik açıdan bakmak istiyorum.
zaten "babam hep alttan almış" cümlesi her şeyi anlatıyor, detaya gerek yok.
babanızla aynı kaderi yaşamakla ilgili bir sorununuz var.

bilinçaltında ya babanızı çok sevip, ona bir noktada belki acıma ya da şefkat duygusuyla yaklaşır ve onu yalnız bırakmamak için onunla aynı kaderi paylaşırsınız ya da babanızdan nefret edersiniz ve hayat sizi babanız olmaya zorlar.

ikisi de iki ayrı uç, iki ayrı denge ama iki aynı sonuç.
biri babayı yalnız bırakmamakla, biri babayı affedememekle ilgili.
sizinkinin ilk durum olduğunu düşünüyorum.
uzun lafın kısası, babanızla olan bağınızda bir fazla bağlanma ya da fazla empati olmuş, bunu düzeltmeniz lazım.
bu da terapiyle olur.

bu konularda annenizin de rolü vardır elbette.
eşiniz burada aslında bilinçdışından çağırdığınız, size babanızın yaşadıklarını yaşatacak, onunla kendinizi aynı hissetmenizi sağlayacak bir piyon gibi.
o yüzden boşanın demiyorum, zaten sizin ailenizdeki ilişki dengesi düzene girince ya eşiniz düzelir ya da kendiliğinden süreç işler ve boşanırsınız.

bu sorunu çözmezseniz boşanıp tekrar evlenseniz de kendinizi yine aynı döngüde bulursunuz çünkü bilinçaltınızdaki pattern bu.
terapiye gidin.

edit:
çift terapisinden bahsetmiyorum.
siz gitmelisiniz terapiye.
"sorun çıkartan ve hatalı/haksız olan o, ben neden gidiyorum?" diyebilirsiniz ama bunu yukarıda açıklamaya çalıştım.
bu aslında farkında olmadan sizin çağırdığınız bir şey.
bunu neden yaptığınızı bulup çözmeniz önemli, eşinizin ya da diğer dış etkenlerin bir önemi yok.
siz değişirseniz, onlar zaten değişir.
o yüzden hayatınıza neden böyle birini çektiğinize, aldığınıza dair kendinizle çalışmanız lazım ilk etapta.
0
blatta hiberna
(30.11.20)
dahiliye+psikiyatri
düzenli ilaç kullanımı
0
bir soru sorcam
(30.11.20)
Boşanın diyemem "bekara karı boşaması kolay gelir." derler .Eşinizin burnunun sürtülmesi gerekiyor. Sizin onu terketmeyeceği, hep yanında olacağınız aklında onun için bu özgüven.
0
komando kani var bende
(30.11.20)
@blatta hiberna

tartışma esnasında ona kendimi savunurken, "niye annene karşı babanı da savunmuyorsun" diyor. "Madem etik değerlerin, kuralların var. Annenle de yüzleşip babanı savunsana benzer durumlarda" benzeri şeyler söylüyor. Bu dediklerinizle paralel olabilir mi? Her tartışmamızı evlendiğimizden beri aileme indirgiyor.
0
🌸hkocaman
(30.11.20)
evet, paralel.
yani tabii bunları bilinçli olarak söylemiyordur.
belli ki bunu sizi bir anlamda pasif bulduğu ya da "beğenmediği" için kınama amaçlı falan söylüyor ve ne söylediğinin farkında değil.
ama söylediği şey doğru.

niye annenize karşı babanızı savunmuyorsunuz?
öncelikle zaten evin "çocuğu" olarak bu sizin göreviniz değil aslında.
aynı zamanda, çünkü muhtemelen babanız annenizle başa çıkamadığına göre, siz hiç çıkamazsınız diye düşünüyorsunuz.
o yüzden siz de babanızla aynı kaderi paylaşarak, onu yalnız bırakmamış oluyorsunuz.
bir nevi yoldaşlık gibi.

şimdi de siz başa çıkamayacağınız sorunlar yaratan, altından kalkamayacağınız şeyler yaşatan bir kadınla, ne kadar sessiz kalmıyor olsanız da günün sonunda her şeyi alttan alıp düzeninizi bozmadan yaşamaya devam ediyorsunuz.
boşanamazsınız çünkü babanız da boşanmamış zaten.

bir kırılma yaşayıp boşansanız, ikinci bulduğunuz eşiniz de bu sefer mesela işkolik olup eve gelmeyecek, siz bunun aynısını başka bir insanla yaşayacaksınız.
babanızdan öyle öğrenmişsiniz ve bu şekilde bir bağ kurmuşsunuz.

babasından dayak yiyen kadının kocasından da dayak yemesi gibi.
genel konuşuyorum tabii ama orada öğrenilmiş olan aile düzeninin, kültür etkisinin falan dışında, derinlerde bir yerde annenin kaderine ortak olma da vardır.
sizdeki de bunun gibi.
yani bilinçaltınızda, "madem kurtaramıyorum, bari yalnız bırakmayayım. baba bak, ben de aynı şeyi yaşıyorum, sen yalnız değilsin" demiş oluyorsunuz.
0
blatta hiberna
(30.11.20)
blatta hiberna+1

şema örüntüleriyle ilgili okumanızı öneririm naçizane.

kitaplar: hayatı yeniden keşfedin, mod terapi.
0
Phoebe
(30.11.20)
vallahi bazı acılardan kendimi gördüğüm icin cok yuregime dokundu bu duyuru.
bence eşiniz cok ciddi depresyonda. majör depresyon gibi duruyor.
yukarda yazılanlar bana biraz vicdansızca geliyor, cunku kadının bunların hiç birini bile isteye yaptıgını dusunmuyorum.

öte yandan sizin de yadıma ihtiyacınız var ve blatta'nın dediklerine cok katılıyorum. bu asırı verici rolu size guvende hissettiriyor.(kendimden biliyorum)
0
galandar kostumu
(04.12.20)
İster kadın tarafı olsun ister erkek, boşanın gitsin.. Neyi bekliyorsunuz? Düzelmez.
0
yetersizbakiye
(05.12.20)
Boşanmaya kalksan o kadın senin iliklerini söker. Çalışmayan kadınla evlilik en büyük hatadır. O kadın ev işi yapmaz çünkü tembelliğe alışmıştır. Eve destek de olmadığı için tüm yük üzerinde olur.
0
kickboxer
(05.12.20)
(19)

Hamburgerle ayran tüketmek

mg3929
Ayran çok severim ve hemen her yemeğin yanında içerim. Hamburgerle ayran içenleri görünce tiksiniyorum, patates kızartmasıyla falan da. Ben mi saçma düşünüyorum yoksa hamburger ve patates kızartmasının yanında ayran içmek cidden iğrenç mi?
Ayran çok severim ve hemen her yemeğin yanında içerim. Hamburgerle ayran içenleri görünce tiksiniyorum, patates kızartmasıyla falan da. Ben mi saçma düşünüyorum yoksa hamburger ve patates kızartmasının yanında ayran içmek cidden iğrenç mi?
0
mg3929
(28.11.20)
neden iğrenç olsun ki? kola içmeyi bıraktığımdan beri hep ayran içerim gayet de güzel gidiyor.
0
berkes2
(28.11.20)
Hiçbir şey hiçbir şeyle iğrenç değil. Bir şeyi bir şeye "yakışır" kılan ne ki? Mesela hamburgerin yanında asitli kola iğrenç değil, doğal ve sağlıklı bir içecek olan ayran niye iğrenç olsun? Bence sağlıksız bir şeyle sağlıklı bir şeyi yan yana görmek istemiyorsun, birbirlerine zıt geliyorlar. Ama aslında öyle değil. Herkesin ağız tadına göre.
0
hitokiri kenshin
(28.11.20)
Ben severek tüketiyorum. Bence iğrenç değil. Her şeyin yanında ayran tüketebilirim.
0
jelly bear
(28.11.20)
değil neden olsun, sizin damak tadınıza hitap etmiyordur. ben de genelde suçumu hafifletmek için ayran içiyorum.
0
signore
(28.11.20)
ben hamburgerle her zaman ayran içerim, asitli şeyler sevmem.
0
candide
(28.11.20)
Evde handmade bir burger yapmanı tavsiye ederim ayranla içmek için. Namet'in 280 gr'lık beef burger'ı var muhteşem onu güzel bir hamburger ekmeği ile ev yapımı patates ve güzel bir ayranla kombola cayır cayır yanacaksın lezzetten
0
galas
(28.11.20)
İğrenç mi? Bence tam tersi. Gurme hamburgercilerde genelde ayran isterim. Kola ya da gazoz ağız tadını bozuyor asidiyle. Ayran çok iyi geliyor. Özellikle güzel hamburgerin tadı damağında kalır ayranla.

Benim pizza ile bile ayran içmişliğim var.

Yani köfte ekmekle ayran içmek gayet normalken hamburgerle içmek niye iğrenç olsun ki?
0
himmet dayi
(28.11.20)
Ayranı yoğurdun yanında bile içerim. Ama hamburger yiyeceksem kola arıyorum. Muhtemelen pazarlama stratejisi.
0
ruhen hastayim ben
(28.11.20)
Aaa o bende de var. Bir takim yiyeceklerin yanina ayran bana garip geliyor. Diger turlu epey severim ayrani. Mesela ayranla sigara icilmesi de garip geliyor, diger her turlu icecek tamam da ayrani dusunemiyorum. Ama tabi igrenc degil :D
0
Haldamir
(28.11.20)
Ben de dışarıda yediğimde yanında ayran söylerim genellikle. Bana hiç iğrenç gelmiyor.
0
peki madem
(28.11.20)
Kolaya kırmızı rengi veren madde karmin böceği mesela ben de kola içemiyorum, hamburgerle kola içeni görünce tiksiniyorum. Ayran içmek normal. Hamburgerle gerçi bira güzel gidiyor.
0
monkey
(28.11.20)
Ben hep ayran içerim. Yukarıda yazan arkadaş gibi balık hariç her şeyin yanında içebilirim. Bana da yemekle kola içmek iğrenç geliyor. Başlık açıp tartışma mı başlatsam?
0
catch the arrow
(29.11.20)
İğrenç değil, çok da güzel olur
0
her giriste sifresini unutan adam
(29.11.20)
Bence iğrenç açıkçası.
0
chavezding
(29.11.20)
Kofte ekmegin yaninds guzelken hamburgerde nasil igrenc olabilir?
0
tosunpasa
(29.11.20)
niye iğrenç olsun ki? başlığı ilk okuyunca mcdonalds'ta ayran içmek olarak algıladım ama sanırım o sorulmuyor. nedense "mcdonalds'ta kola tüketilir" olarak beynime kazınmış, ayran garip geldi ilk bakışta ama ben birçok kez başka burgercilerde burgeri hep ayran ile tükettim. gayet de güzel oluyor. ayrıca sizi kola gibi büyük bir günahtan da kurtarıyor.
0
ahm1
(29.11.20)
on numara 5 yildiz. gom gitsin baba.
0
baldur2
(29.11.20)
Hamburgerin yanında ayran içerim. Aşırı iyi gidiyor ayran. Dün eve paket servis istedim hamburger ayran en yakın zaman içersinde. Sadece Homemade hamburger ya da kasap hamburgeri (cezzar, Nusret) de ayranla içmem, Big mac i de ayranla içerim çok iyi oluyor.
0
Hallegadola
(29.11.20)
"iğrenç" değil ama köfte ekmekle ayran içmekle de, hamburgerle ayran içmek aynı şey değil bence.
işin içine mayonez, ketçap, cheddar falan girince ben ayranı yakıştıramıyorum yanına mesela, illa kolaya falan ihtiyaç duyuyorum.

ki hatta hamburger ve patates kızartmasıyla milkshake de içiliyor.
o da fena olmuyor ama fikir olarak o daha iğrenç mesela.
ayranı ben yakıştırmıyorum ama damak tadı meselesi tabii ki.
iğrençten ziyade alakasız geliyor bana da.
0
blatta hiberna
(29.11.20)
(8)

buzluktaki kıymayı çözdürmeden yemekte kullanma hakkında

panamera
Selamlar, 1 kilo kıyma alıp 200-250 gramlık şeklinde ve iyice yassılaştırarak birer yemeklik dondurucuya atayım diyorum. bu paketleri dondurucudan çıkarır çıkarmaz tavada kavurabilir miyim? örneğin kıymalı makarna gibi bir yemekte kullanabilir miyim? yoksa illa belli bir zaman önce dondurucudan çıka
Selamlar, 1 kilo kıyma alıp 200-250 gramlık şeklinde ve iyice yassılaştırarak birer yemeklik dondurucuya atayım diyorum. bu paketleri dondurucudan çıkarır çıkarmaz tavada kavurabilir miyim? örneğin kıymalı makarna gibi bir yemekte kullanabilir miyim? yoksa illa belli bir zaman önce dondurucudan çıkarıp çözülmesini mi beklemeliyim.

iyi akşamlar.
0
panamera
(26.11.20)
Canın nasıl isterse kullanabilirsin :)
Erimesini beklemene gerek yok. Tencereye, tavaya atıp, kısık ateşte ağzı kapalı biraz bekletebilirsin. Büyük ateşte döndüre döndüre pişirebilirsin. Ne istersen.
0
jalapeno
(26.11.20)
Kıyma az ısıda bile çabuk çözülür üstteki öneri gibi de devam et ..
0
Erva
(26.11.20)
ben hiç çözülmeden kullanmadım, ama google'a sorunca hızlı çözme yöntemleri cevapları geliyor. yine de dikkat etmek lazım bakteri oluşturmadan çözmek gerekiyor.

ama kıyma tüketen biriyseniz aynen öyle dediğiniz alıp buzluğa atın, çok işe yarıyor. zaten kasapta öyle istediğinizi söyleyin onlar öyle ayrı ayrı paketliyor. yemeklik kuşbaşı et falan kullanıyorsanız ondan da öyle küçük porsiyonlar paketletebilirsiniz, birer yemeklik gibi.
0
nimberjack
(26.11.20)
250 Gr tek kişi için fazla gelir. Daha az olacak şekilde paketleme bence.
0
elorelia
(26.11.20)
Yarım kilo kıymayı bozdolabı poşetine koyup elinizle/ merdane/kalem ile iyice yassılaştırın. İnce bir tabaka oluyor miktar az olduğu için. Kullanacağınız zaman ihtiyacınızı buzluktan çıkarıp çat diye kırar kalanı buzluğa geri koyarsınız. O kırdığınız parça zaten 10 dk da yumuşar istediğiniz gibi kullanabilirsiniz.
0
cilekli pasta
(26.11.20)
ben sadece köfte yapacağım kıymayı çiğ koyuyorum buzluğa. yemekte kullanacaklarımı kavurup birer yemeklik olacak şekilde poşetliyorum. yarım saatte falan çözülüyor böyle olunca. yemek yaparken doğrudan ekliyorum.
0
Phoebe
(26.11.20)
Kapağı kapalı pişirirsen ilk başta, donmuş olsa da bir tarafı yanık bir tarafı donuk kalmaz. Ayrıca biraz kısık ateşte pişirmeye başlamak daha iydir donmuş ürünleri, eşit çözülme sağlar. Suyunu saldıktan sonra çok önemi yok tabi.
0
Unde bach canim
(27.11.20)
250 gram fazla, daha küçük porsiyonlar yapın.
dediğiniz şekilde yemeğin içine atınca hemen çözülüyor zaten.
çok yüksek ateşte değil, biraz daha hafif-orta ateşte birkaç kere çevirseniz dağılıyor hemen.
0
blatta hiberna
(27.11.20)
(7)

Buzluğa koymalık yemek

carmenta
Merhaba herkese, bir arkadaşım biraz rahatsız ona gideceğim bir kaç günlüğüne, yemek hazırlayıp bırakmak istiyorum, ben yokken de uğraşmadan buzluktan çıkarıp ısıtıp yesin. Neler yapabilirim? Ben bir tek köfte yapıp buzluğa kaldırıyorum aklıma başka bir şey gelmiyor. Bir de sağlıklı besleniyor ken
Merhaba herkese, bir arkadaşım biraz rahatsız ona gideceğim bir kaç günlüğüne, yemek hazırlayıp bırakmak istiyorum, ben yokken de uğraşmadan buzluktan çıkarıp ısıtıp yesin. Neler yapabilirim? Ben bir tek köfte yapıp buzluğa kaldırıyorum aklıma başka bir şey gelmiyor. Bir de sağlıklı besleniyor kendisi hani hamur işi vs. yapmayacağım.
0
carmenta
(26.11.20)
haşlama nohut
ev yapımı lahmacun, içli köfte
kavanoza menemenlik (buzluğa girmez)
kavanoza fasulye (buzluğa girmez)
0
bass solo take one
(26.11.20)
bence de buzluk yerine buzdolabı +1
buzluktaki yemeği çözdürmek, pişirmek bazen daha zor olabilir.
yani buzluğa pişmeye hazır börek ya da hazır mantı gibi şeyler koyabilirsiniz ama hamur işi yemiyor.

dayanıklı olması açısından sebzeyi zeytinyağlı yapıp, kıymalı ya da etli bir baklagil, yine uzun ömürlü olabilmesi için sebze ağırlıklı olmayan bir çorba ve bulgur pilavı gibi bir şey yapabilirsiniz mesela.

mercimek çorbası, etli nohut/kuru fasulye, zeytinyağlı pırasa/kereviz/barbunya/taze fasulye vb. ve bulgur pilavı mesela.
4-5 gün idare eder.

kıymalı sebze yemeği yapacaksanız da mesela ıspanak yerine kapuska gibi bir şey yapabilirsiniz.
ıspanak daha çabuk bozulur, lahana daha uzun dayanır.

onun dışında mesela kavanoza menemen falan yapabilirsiniz.
dediğiniz gibi buzluğa köfte atmak da mantıklı, köfte çabuk çözülür.
diğerlerinin yanına çeşit olması açısından fırında mücver (soğuk da yenebilir sonra), yoğurtlu patlıcan salatası gibi şeyler de ekleyebilirsiniz ama onlar 2-3 gün ancak dayanır.
0
blatta hiberna
(26.11.20)
@j r r tolkien hayranı ben biraz uzun vadeli düşündüm o yüzden. Ben oradayken zaten normal yemek yaparım onda sıkıntı yok bir kaç gün de idare eder ben dönünce ama arkadaşım erkek ve yalnız yaşıyor, normalde de pek beceremez zaten yemek yapmayı. O yüzden hani arada hemen buzluktan çıkarıp kolayca hazırlasın diye sordum.
Bezelye, nohut iyi fikir evet. Acaba bunları normal soğanlı salçalı yapıp buzluğa koyabilir miyim peki?
0
🌸carmenta
(26.11.20)
Mealprep ideas diye googleda arat bence. Etli sebzeli bakliyatlı dürümler yapabilirsin. Mikrodalgaya koyar koyar yer. Menemen harcı hazırla bi de. Yumurta kırıp yesin :D
0
glamdr1ng
(26.11.20)
buzluğa köfte dışında temizlenmiş balık (çipura mesela) ve tavuk koyabilirsiniz o zaman.
mesela kalçalı but, baget falan alıp onları piknik poşetleriyle birer porsiyonluk olacak şekilde ayırabilirsiniz.
donmuş halde bile bir fırın kabına koyup fırında pişirebilir balığı da tavuğu da.
donukken atınca normalden on dakika daha uzun sürüyor pişmesi, çözdürmeye gerek yok yani.

ya da mesela fırın poşetine koyar donmuş halde, içine havuç, patates falan atabilir, fırında pişirir yine.
o kadarını becerebilir herhalde.
eti o şekilde fırında pişirmek zor, o yüzden tavuk diyorum.

bir de dediğim gibi mantı, fırına atmaya hazır börek falan olabilir ama hamur işi yememesi o açıdan kötü.

bezelye ve nohut gibi şeyleri yemek halinde salçalı falan olarak buzluğa koymak kötü olabilir.
denemedim ama iyi olacağını sanmıyorum.
ama mesela çorbaları porsiyonlara ayırıp buzluğa koyabilirsiniz, youtube'da tarifleri var.

zeytinyağlıları steril kavanozlara yemekler sıcakken koyup kavanozları ters çevirip bir gün beklerseniz vakumlar kendini, konserve olur.
mesela o şekilde buzdolabında bekleyen kavanozları açıp açıp yiyebilir.
birkaç çeşit zeytinyağlı yapabilirsiniz o şekilde.

aklıma başka bir şey gelmedi.
0
blatta hiberna
(26.11.20)
Biber dolması, yaprak sarması gibi su ile pişirilen ürünler diyorum. Eski ev arkadaşımın annesi yaprak sarardı. Buzlukta tutar, pişirir pişirir yerdik.
0
geven kafa
(26.11.20)
yemekleri sıcakken kaynatılmış kavanozlara koyup sıcak kapak ile kapatıp ters cevirirsen baya konserve muamelesi görüyor. bizim yegene annesi bunlardan yapıp yapıp gönderiyor cocuk 15 gün yiyor. sulu köfte, nohut, yesil mercimek yemeği gördüm kanavozlarda.
0
delidiyorum
(26.11.20)
(7)

turşu kavanozundan neden ses geliyor

isveperver
ilk defa yapıyoruz. biraz gözlemledim ve sanırım hava kaçırıyor. olağan bir şey mi bu?
ilk defa yapıyoruz. biraz gözlemledim ve sanırım hava kaçırıyor. olağan bir şey mi bu?
0
isveperver
(25.11.20)
Hayır, hava kaçırıyorsa bozulur. Daha önce kullanılmış kapak kullanmıyorsunuz değil mi?
0
whoosie
(25.11.20)
turşu bildiğimiz hani tuzlu su sirke limon tuzu vb çözeltisiyle yapılan turşu ise, sebzelerin gaz çıkarması normal bişey.

ben de 5 litrelik kavanoza kurdum, her gün bakıyorum su atıyor, çünkü sebzeler gaz çıkartıyor, sağa sola yatırıp arada kalan baloncukları çıkartıyorum.

zaten gaz çıkartacak, sebzeler hacimlerini kaybetmeye başladıkça üstten takviye yapacaksın havuçtur, lahanadır.
0
killerbee
(25.11.20)
kapak daha önceden kullanılmış kapaklar. muşmula koyduk. tuz atmadık, toz şeker atmıştık. şimdi açtım kapaklarını kokladım, tadına baktım falan bildiğin bira olmuş. kapağı da açmış bulunduk, çöpe mi dökelim yiyelim mi?
0
🌸isveperver
(25.11.20)
Ya (bkz: botulizm ) diye bir şey var, olmaz olmaz size denk gelir. Of çok lezzetli demiyorsanız atın bence.
0
whoosie
(25.11.20)
tuz atmadığınız içindir.
özel olarak tuzla yapılmayan bir turşu türü yoksa, turşu tuzsuz olmaz.

istiyorsanız litre başına birer kaşık şeker ekleyip keskinliğini azaltabilirsiniz ama tamamen tuzsuz ve sadece şekerli olmaz.
hava da aldıysa bozulmuştur zaten.
0
blatta hiberna
(25.11.20)
arkadaş normal kavanozlara yapılan konserveyi turşu olarak söylemiş bize. karışıklık o yüzden.

evet 1. duyurudaki doğrudur her seferinde yeni kapak alınır ve su içinde kaynatılır, kaynarken kapatılır böylece vakum yapar ve hava kaçırmaz.

hava alan konserve yenmez atılır.
0
killerbee
(25.11.20)
@whoosie korktum direk döktüm hepsini şimdi.

@killerbee yanımdakiler "ben biliyorum, annem şöyle yapıyordu, böyle yapıyordu" vs diye konuştukları için güvendim. araştırmadım hiç. derin bi mevzuymuş meğer.
0
🌸isveperver
(25.11.20)
(9)

Sevgilinin ailesi ile tanışmaya giderken ne alınır?

Topalordek
Selamlar, sb. Sadece tanışma olacak, söz ve nişan olmayacak. Tatlı ve pasta geldi aklıma hangisini alayım bilemedim. Çiçekte almak istemiyorum şimdilik ama gerek var mı? Annesine alınır ne diyen oldu da ailesi muhafazakar aklıma pek yatmadı. Tatlı ve baklava olmaz çikolata tek götür diyen var aklım
Selamlar, sb. Sadece tanışma olacak, söz ve nişan olmayacak. Tatlı ve pasta geldi aklıma hangisini alayım bilemedim. Çiçekte almak istemiyorum şimdilik ama gerek var mı? Annesine alınır ne diyen oldu da ailesi muhafazakar aklıma pek yatmadı. Tatlı ve baklava olmaz çikolata tek götür diyen var aklım karıştı. Teşekkürler.
0
Topalordek
(25.11.20)
Tatlı yeterli. Çiçeğe gerek yok. Çikolata olmaz ama baklava vs olur
0
elorelia
(25.11.20)
bi kutu tatlı olur. baklava ya da ekler falan.
0
theseachange
(25.11.20)
Saksi cicegi veya orkide yanina da baklava
0
passive aggressive
(25.11.20)
Çiçek filan almayın, gerek yok. Çiçek ne ya. Bir düşünün :d

Ailesinde şeker hastası yoksa hiç kasmadan, düşünmeden kalitelisinden tatlı alın gidin işte. Sonrası için daha geniş düşünürsünüz.
0
bitchesaintshit
(25.11.20)
istemeye, söze, nişana gitmediğiniz için çikolata-çiçek olmaz.
baklava alın gidin, sadece tanışmaya gidiyorsunuz.
0
blatta hiberna
(25.11.20)
Hocam şehir söyleyin güzel baklava yapan yer önerelim. Mis gibi tatlı yaz olsa yanına dondurma da alırdınız tadından yenmezdi :)
Özetle en kalitelisinden baklava
0
cilekli pasta
(25.11.20)
Sevgilim gelirken bize fıstıklı sarma baklava aldı madodan. Ben de aynı şekilde fıstıklı sarma almıştım. İlkini atlatın sonra gidip gelmeler çok rahat oluyor. Sorun çıkmayacak. Hayırlı olsun.
0
Hallegadola
(25.11.20)
Herkese teşekkürler. Güzel bir baklava ile gidelim o zaman:).
0
🌸Topalordek
(25.11.20)
Ben baklava alıp gittim babası şeker hastasıymış annesi gece boyu laf sokup durdu bana baklava götürdüğüm için. Kocasına sürekli yanımda alakalı alakasız sen yiyemezsin şekerin var sana yedirmiyoruz biz böyle şeyler dedi. Resmen utandım. Sen bi sor anasının babasının şekeri var mıymış diye
0
hindistan cevizi
(25.11.20)
(17)

İstanbul'da ne kadar kira ödüyorsunuz?

Gaip
Merhaba soru başlıktadır.Eğer mümkünse ilçe de belirtirseniz sevinirim.Çok teşekkürler.
Merhaba soru başlıktadır.

Eğer mümkünse ilçe de belirtirseniz sevinirim.

Çok teşekkürler.
0
Gaip
(24.11.20)
2500 şişli

5. yıla giriyorum. 1900 ile başlamıştım
0
i ve been mistreated
(24.11.20)
kadıköy göztepe civarları 2500. 11 yıllık kiracı.
0
red g
(24.11.20)
Teşekkürler cevaplar için.

Kaç yıllık kiracı olduğunuzu da belirtirseniz süper olur valla.
0
🌸Gaip
(24.11.20)
Çağlayan (Adliyeye yakın sayılır-yokuş değil) 1550TL
4 yıldır kiracıyım. Her yıl 100TL arttırdık şimdiye kadar.
0
hayalhayal
(24.11.20)
Kartal -> 1700 TL -> 1 yıl yeni doldu zamlı tarife.
0
Lethe
(24.11.20)
Üsküdar 1500 4 ay
0
mg3929
(24.11.20)
Kadıköy yeldeğirmeni 1800 6 yıllık kiracı.
0
turkce konusan uzayli
(24.11.20)
2200, idealtepe sahil tarafı.
üç yıl bitti, dördüncü yıla girerken aralık ayını zamlı yatıracağım bu hafta.
herhalde 2500 falan olacak, ev sahibi olabilecek maksimum düzeyde zam yapıyor sağ olsun.
0
blatta hiberna
(24.11.20)
Kadıköy, 1670 TL. 1. yıl birkaç ay önce doldu standart zamlı hali.
0
peki madem
(24.11.20)
Umraniye 850. 10+ yil.
Kadikoy Acibadem 3150. 1 yil.
Pendik 1000. 5+ Yil
Cekmekoy 2800. 1,5 yil.

Acibadem zamli fiyat, digerleri zam almadi henuz. Aidatlar dahil hepsinde.

Pendik ve Cekmekoy arkadas bilgisi.
0
baldan kaymak
(24.11.20)
şişli-3500-1 sene olmadı
0
Jux
(24.11.20)
şişli-esentepe: 1400.
ilk kiramı birkaç gün önce ödedim.
öncesinde avcılar: 1100. iki yıllıktım.
0
filteria
(24.11.20)
4500 Maslak

2 yıl. Geçen sene 4000'di.
0
stewie
(25.11.20)
kadikoy
2100
2+1
4 yillik binada 4 yildir kiraciyim
0
batlegolas
(25.11.20)
ümraniye 1900
0
hemsta
(25.11.20)
tuzla 1400
0
a darkness coming
(25.11.20)
Küçükyalı 2800 yeni bina ilk kiracıyım daha bir sene olmadı.
0
wild honey suckle
(25.11.20)
(8)

Mücbir sebepler

karaca2
olayı nedir? instagram'da story'lerde herkes kahkahalarla gülüyor, paylaşıyor. siz keyif alıyor musunuz, orijinal bir iş mi?
olayı nedir? instagram'da story'lerde herkes kahkahalarla gülüyor, paylaşıyor. siz keyif alıyor musunuz, orijinal bir iş mi?
0
karaca2
(22.11.20)
Pandemi dönemi nedeniyle ortaya çıkmış birşey. Çok tutunca devamını yaptılar. Ben hepsini izlemedim ama bazen altına sıçırtacak kadar komik oluyor.
0
himmet dayi
(22.11.20)
Bir kere izlemeye çalıştım. Buna Gülen arkadaşım olursa konuşmayı keserim diye düşündüm.
0
catch the arrow
(22.11.20)
bir kere izlemeye çalışınca hiçbir şey anlaşılmaz.
oturup başından izlemek lazım, çok fazla "inside joke" ve izleyen yorumlarıyla ilgili espri var.
kendi jargonu oluştu artık.
bazen bir gün bile izlemeyince, ertesi bölümde yapılan espri kaçabiliyor.
gerçekten çok komik ve eğlenceli, çok seviyorum.
0
blatta hiberna
(22.11.20)
Oturup başından izledim gülmedim. Orijinal mi değil mi bilmiyorum ama gerçekten bazen bunlara da gülen oluyormuş demek ki diye geçiyorum içimden.
0
paramolacak
(22.11.20)
abartılan bir program sadece.
0
false pretension
(22.11.20)
pandemide keyfimi yerine getiren birkaç şeyden biri. evet başından beri izleyenler için baya bir inside joke var. biraz boş muhabbeti de seviyor olmanız gerekiyor. insan içindeyken bile ne anlatıyor bu adamlar yea diye düşünüyor ama akışına bırakınca epey komik bence.
0
insan opusen hayvandir
(22.11.20)
Arada arkadaşlar Whatsapp grubuna atıyor ama hiç gülmedim nedense. Hasan Can Kaya'ya da gulmemistim yine. Belki baştan izleyince gulebilirdim ya da bunlar cidden komik değil.
0
Amaranta ursula
(22.11.20)
Bartu Küçükçağlayan varken gülmem imkansız. İstenildiği kadar zorlasalar bile yine de gülemem o varken.
0
bitchesaintshit
(22.11.20)
(10)

Kedim koltuklara tuvaletini yapıyor

rapisa
Merhaba, evimde 4 tane kedi besliyorum. Bir tanesi koltuklara işiyor ve sıçıyor. Veteriner kızgınlık dönemine girmiş olabilir dedi ve kısırlaştırmamı tavsiye etti fakat henüz küçük. 1 aydırda bunu yapıyor. Koltuğa alez koydum onu işiyor sonra onu yıkıyorum ve koktuğu da kurumadsn yine yapıyor. Böyle
Merhaba, evimde 4 tane kedi besliyorum. Bir tanesi koltuklara işiyor ve sıçıyor. Veteriner kızgınlık dönemine girmiş olabilir dedi ve kısırlaştırmamı tavsiye etti fakat henüz küçük. 1 aydırda bunu yapıyor. Koltuğa alez koydum onu işiyor sonra onu yıkıyorum ve koktuğu da kurumadsn yine yapıyor. Böyle bir şey yaşayan varsa nasıl çözebilirim yardımcı olur musunuz
0
rapisa
(21.11.20)
Kaç aylik
0
elorelia
(21.11.20)
5 aylık
0
🌸rapisa
(21.11.20)
Yalnız kızgınlık döneminde gibi davranmıyor yani bağırmıyor yerlerde yuvarlanmıyor.
0
🌸rapisa
(21.11.20)
1 ay daha sabretmekten başka çare düşünemedim. 6 aylık kısırlaştırma yapılabilabiliyor diye biliyorum çünkü. Onu kapatabilceginiz daha az eşyalı oda varsa iş görür. Kızgınlık giderici ilaçlar da var bu arada. Ama hekim tavsiye etmediğine göre vardir bir bildiği.
0
elorelia
(21.11.20)
Bu ilaçların fiyatını biliyor musunuz
0
🌸rapisa
(21.11.20)
Diğerleriyle sorun yaşıyor olabilir mi? Onu hırpalayıp, ona alan bırakmayacak sekilde davranan var mı diger kedilerden? Problem yaşayan kedi de sağa sola işer
0
her giriste sifresini unutan adam
(21.11.20)
diğerleriyle yaşadığı bariz bir problem veya idrar yolu iltihabı olma ihtimali yoksa kızgınlıktır.
idrar yolu iltihabı olunca çiş yaparken canları yandığı için yumuşak yerlere yapmaya daha meyilli oluyorlar ama o zaman ciddi ciddi hastalanması lazım zaten.
dört kediniz varsa hasta olduğunu anlardınız diye tahmin ediyorum.

kızgınlık için erken değil, benimkilerden biri dört aylıkken falan başlamıştı.
ondan yapar, sabredeceksiniz maalesef.
altı aylık olunca götürün hemen.

eğer her seferinde belli bir yere yapıyorsa alez yerine yatağa serilen hasta bezlerini veya bebekler için olan alt açma bezlerini tavsiye ederim, daha pratik oluyor.
marketlerde bulabilirsiniz.
0
blatta hiberna
(21.11.20)
her giriste sifresini unutan adam diğer kedilerden biri annesi 3 hafta önce doğum yaptı bu yüzdende olabilir

blatta hiberna veterinerde öyle söyledi Fakat 6 aylık olunca da küçük değil mi hiç çevrenizde 6 aylık kısırlaştıran var mı sorun yaşadılar mı? Veteriner 6 aylık yapılıyor dedi ama yinede içim rahat etmedi. İdrar yollarında sorun olabilir ama şuanda veterinerde para harcamak istemiyorum. Hasta bezinede para harcamak istemiyorum :( işsizimde.
0
🌸rapisa
(22.11.20)
blatta hiberna +1
belli bir yere yapması orayı tuvalet olarak seçtiğini de gösterebilir. alez neredeyse oraya yapmaya devam edebilir.iyice gözleyip yapacağı zaman götürüp kuma bırakabilirsiniz. bir kaç defadan sonra alışır. ama size kızdığı için bunu yapıyorsa kızdığı nedeni bulmaktan başka çareniz yok.
0
tururo
(22.11.20)
Bugün yine aynı şeyi yaptı. Onu oraya tuvaletini yaymadan yarım saat önce kedi tuvaletine götürdüm yapmadı. İnsanın moralini o kadar bozuyorki. Bir koltukta alez var oraya işedi yan koltuğa da sıçtı :(
0
🌸rapisa
(22.11.20)
(9)

insanlığın çoğu mutsuzken ruh sağlığı bilimleri ne işe yarıyor ?

aslindasorunumpsikolojik
oranı bilemem tabi ama 8 milyar insanın çoğu mutsuz.20 yaş üstünü baz alıyorum, çocukken ve ergenken oto boka mutlu olunan mutluluğu saymıyorum.ruh sağlığı bilimleri (psikiyatri, psikolog falan hepsi işte) neden insanların mutsuzluğuna çare olamıyor ? yada böyle bir amacı ve hedefi mi yok ? gidiyors
oranı bilemem tabi ama 8 milyar insanın çoğu mutsuz.
20 yaş üstünü baz alıyorum, çocukken ve ergenken oto boka mutlu olunan mutluluğu saymıyorum.
ruh sağlığı bilimleri (psikiyatri, psikolog falan hepsi işte) neden insanların mutsuzluğuna çare olamıyor ? yada böyle bir amacı ve hedefi mi yok ?
gidiyorsun psikiyatriye, sinirliysen sakinleştirici veriyor.
uyuyamıyorsan uyku getirici veriyor.
beyindeki kimyasal sorunu başka bir kimyasalla düzeltmeye çalışıyorlar.

psikiyatri doktoru her kapıdan girene $100.000 hediye etsin, mutlu olalım beklentim yok tabiki ama ruh sağlığı bilimleri hiç var olmasaydı insanlık olarak pekde birşey kaybetmezdik gibi geliyor.
0
aslindasorunumpsikolojik
(21.11.20)
Mutsuzluk bir ruh hastaligi degildir. Basina cok kotu seyler gelir, isini kaybedersin, evini kaybedersin, hayatin hayal ettigin gibi gitmez, ailen kotudur, arkadas cevren yoktur - kotudur, romantik hayatta dikis tutturamazsin, kayip yasarsin, ne bileyin hayatta yaptigin yanlis tercihlerin yikici sonuclarina her gun katlanman gerekir vs. mutsuz olursun, dogaldir. bundan dogal bir sey yok. psikiyatristlerin - psikologlarin ugrastigi sey daha cok gercekle direk iliskisi olmayan dusunce bozukluklarinin, örüntülerinin tedavisidir. yoksa objektif sekilde boktan ve zor bir hayatin varsa bu konuda iyi hissetmek icin sana yardimci olacak kisiler degiller.

Her problem beyindeki kimyasal sorundan olmuyor yani. Bazen problemler gercek, hissettirdikleri de.

Son olarak ben psikoloji biliminden hele ki psikiyatriden inanilmaz faydalandim hayatim boyunca.
0
robokot
(21.11.20)
şunu yapsınlar diye somut bir beklentim yok. bir çözüm önerimde yok.
ama ameliyat gerektiren bir sorunum varsa cerrah ameliyat ediyor ve çözüyor.
ameliyatı nasıl yapıyor, neden yapıyor hiçbir fikrim yok ama sorunu çözüyor.

mutsuzluk sorunum olduğunda ruh sağlığı uzmanları kendim ve çevremden (toplasan 10-15 kişi) gözlemlediğim kadarı ile mutsuzluğu çözemiyorlar.
yazılan ilaçların faydaları kesinlikle var, bende faydalandım,
bulandan yazandan allah razı olsun.
mesela imovane ile rahat uyuyorum ama imovane öncesi uyutmayan sorunlar çözülmüyorki. sadece halen var olan sorunlar uykuya dalmamı engellemiyor.

şimdi psikiyatri bilimini amacı diye yazdım.
"akıl hastalıklarının teşhisi, tedavisi ve önlenmesi ile uğraşan bilim"
çıktı.
mutsuzluk bir akıl hastalığı değilse psikiyatrinin ilgi alanıda olmayabilir.
0
🌸aslindasorunumpsikolojik
(21.11.20)
yani psikoloji bilimi de olabilir farketmez, bir psikolog insani yikici dusunce patternlerinden kurtaracak klinik olarak kanitli teknikleri terapi yoluyla vs. insan uzerinde kullanir. Bundan cok faydalanacak, cozulmemis travmalari vs. olan insanlar var. Ama bir insan %100 saglikli dusunup yine de durumunun boktanligini objektif olarak gorup mutsuz olabilir. Boyle bir durumda psikolog yardimci olamaz zaten, tek faydasi olacak sey sartlarin degismesidir.

edit: bu arada insanligin cogu mutsuz degil onu nereden cikardin bilmiyorum.
0
robokot
(21.11.20)
Bütün insanlar sonunda ölüyor. Bu tıp ne iş yapar kardeşim.
0
ismim ibrahim
(21.11.20)
Soru "dünyada bu kadar doktor varken neden insanlar hasta oluyor" demek kadar tuhaf bence.

Psikiyatri insanı mutlu etmekle değil mental bozuklukları tedavi etmekle ilgilinen bir bilim dalı. Psikolojinin ise çoğunlukla insanı mutlu etmekle ilgisi yok, insanı araştırıyor. Bellek, algı, toplumsal normlar, gelişim vs vs. Sadece küçük bir kısmı yani klinik psikoloji mental bozukluklarla ilgileniyor.

Mutsuz olmak çoğu zaman normal bir tepki. İnsan sürekli mutlu olamaz, mutluluk anlık bir duygudur. Bir gün, bir hafta, hadi belki bir ay mutlu olursun sonra içinde bulunduğun duruma alışırsın ve artık o durum sana normal gelmeye başlar. Sürekli mutluluk veya bir "euphoria" hali de normal değildir.


Ayrıca senin hayatında kötü şeyler olabilir. Mesela sürekli seni döven bir anne baban veya eşin olabilir, aniden engelli kalabilirsin, kanser olabilirsin. Psikiyatr buna ne yapabilir? Bu tip durumlara üzülmekten mutsuz olmaktan daha doğal bir şey yok. Doktor ancak seni bu durumlar karşısında biraz olsun rahatlatan ilaçlar verebilir. Mesela demişsin ameliyat oluyorum ve geçiyor bazı sıkıntılar. Ameliyatla/ilaçla geçmeyen bir ton sıkıntı var onlar ne olacak? Etrafımda bile tedavisi olmayan rahatsızlıkları olan insanlar var bir sürü en basitinden. Psikiyatride de aynı şekilde ilaçla düzelecek şey var düzelmeyecek şey var. Bir bipolar gelir, psikoz gelir her şey yolunda giderse onu gayet düzene sokar doktor ama senin var oluşsal depresyonuna eğer sen iyileşmek istemiyorsan pek de müdahale edemez. Beyninin içine girip senin benliğini değiştiremez. Bunu yapacak teknoloji yok henüz.
0
pembe mezarlık
(21.11.20)
ruh sagligi bilimlerinin amaci "insanlari mutlu etmek" degil. inanilmaz cocukca ve sig bir bakis acisiyla yaklasiyorsunuz olaya.
0
der meister
(21.11.20)
şuan elde olan yöntemler bunlar ileride daha iyi tedavi yöntemleri geliştirilirse daha faydalı olabilir. ben de psikyatr ile tartışmıştım bu ne böyle saksıya çeviriyorsunuz insanları diye valla elden bu geliyor şuan demişti. teknoloji gelişince belki elon musk'ın çipi gibi birşey takılabilir beyne sinyal gönderip duygu durumu düzenlenir falan en azından ilaç içip bütün vucüdü beyni patatese çevirmektense nokta atışı düzeltme yapılabilir.
0
klakie
(21.11.20)
cevapları okumadım, tekrara girersem kusura bakmayın.

ruh sağlığı dediğiniz şey çok geniş bir yelpaze.
hayatın içinde bazı korkularla yaşamak, çocukluktaki travmaların etkisiyle ilişkilerde bağlanamamak da sorun, şizofreni de sorun.
ikisi için de psikologa, psikiyatriste gidiliyor.

psikiyatrinin gerçek anlamda "iyileştirmeye etkisi" konusu bence de tartışmalı.
özellikle anlamadan dinlemeden en ufak şeye ilaç dayatan ve insanın ruhsal bir yanı yokmuş da sadece makineymiş gibi davranan "bilim insanı" kafasında olanlar buna neden oluyor.
bunlar zaten insanı anlayacak kapasiteye sahip olmuyorlar.
diğer yandan, anlamaya yönelik hareket eden, terapi yapan psikiyatristler de var.

insanlarda birkaç sabit fikir ve yanılma var bu konularla ilgili.
teşhisli ve ciddi bir hastalığı ya da sorunu bulunan insanlar dışında sadece ilaçla tedavi diye bir şey her zaman çözüm vermiyor.
ki o insanlar bile ilaç yanında yine terapiyle ilerleyebiliyorlar.

terapi iyileşmenin bazen yüzde 50'den, 70'ten fazlasını bile oluşturuyor.
yani panik atağı olan ilaç alınca hop diye iyileşemiyor.
durumu iyileşiyor ve elbette kimyasal bir destek aldığı için bazı şeyleri aşıyor ama sonuçta panik atağa neden olan travmaları, sorunları terapiyle çözebiliyorsun.
insanlarda terapiye karşı önyargı çok var, bu birincisi.

ikincisini de, danışanı ya da hastası olmadığım, sosyal olarak tanıma fırsatı bulduğum çok meşhur bir psikiyatristle sohbet ederken söylediği bir şey açıklıyor bence.
"bize tedavi olması gerekenler değil, tedavi olması gerekenlerin hasta ettikleri gelir" demişti.
yani aslında sorunları olan insanların büyük kısmı zaten destek almıyor, destek alması gerektiğinin farkına bile varmıyor.
varsa da egosu buna engel oluyor.

herkesin etrafında vardır.
şöyle düşününce bile beş kişi sayarım ailemden ve çevremden.
adamın ya da kadının paçalarından akıyor, yüzünden okunuyor sorunlarının olduğu.
ya bir ilişki yaşarsın bunu görürsün ya da dostundur, arkadaşındır.
hayatın içinde zorluk çeker, bazı tipik davranışları vardır, bağlanamaz, başaramaz ya katıdır ya boş vermiştir, yani dışarıdan görünen bir dengesizliği muhakkak vardır.
ama asla yardım almaz.
düşünmez bile.
çünkü sorunları olduğunun farkında bile değildir.
biraz da yazıp çizen bir tipse, "ben zaten freud okuyorum" falan der, ne diyeceğini bilemezsin.

sorun sizin dediğinizden ziyade, gerçekten kendini iyileştirmek, düzelmek isteyen insanların sayısındaki azlıktan kaynaklanıyor.
0
blatta hiberna
(21.11.20)
"İnsanların çoğu neden mutsuz?" sorusunu yanıtlamak bence daha mantıklı olur.
0
hayirsiz
(21.11.20)
(12)

İki kediye bakmak konusunda

pudra
Söyleyebileceğiniz olumlu ve olumsuz şeyler nelerdir?
Söyleyebileceğiniz olumlu ve olumsuz şeyler nelerdir?
0
pudra
(20.11.20)
iki kediye bakmak tek kediye bakmaktan daha kolaydır.
0
blatta hiberna
(20.11.20)
@ blatta hiberna
Neden peki?
0
🌸pudra
(20.11.20)
çünkü çok iç içe olmasalar bile kendi türlerinden biri daha çevrede olunca birbirleriyle haşır neşir olurlar.
daha az yaramaz, daha az mutsuz olurlar.
birbirleriyle oynar ya da kavga ederler, çok muhatap olmasalar bile evin içinde kendi sosyal ortamları olur.
0
blatta hiberna
(20.11.20)
Tek başınaysan seyahat etmek tek kediye göre bir nebze daha zor. Söyleyebileceğim tek olumsuz yanı bu.

Kediler anlaşıyorsa olumlu yanı çok. İş gereği tekken yalnız olan kedimin şimdi arada bir birbirlerini kovalasalar da arkadaşı var. Kucak kucağa hiç yatmıyorlar ama arada evin içinde koşturuyorlar.
0
himmet dayi
(20.11.20)
olumsuz tek yanı hangisini seveceğimizi şaşırmamız (gülücük)
olumlu yanları birbirleriyle müthiş oynuyolarlar, arkadaşlık ediyorlar, hiç yalnız kalmıyorlar. bize de iki kat eğlence çıkıyor.
olumsuz olan ama artısı eksisini kat kat aştığı için önemsşz kalanlarsa mama ve veteriner masrafı x2 oluyor. bir yere giderken taşımak zahmetli oluyor. bu kadar.
0
ozgur bir kusun hatirati
(20.11.20)
daha fazla tüy.
0
sutlu nescafe
(20.11.20)
olumsuz: kakaları daha sık temizlemen gerekir :D mama, kum ve veteriner masrafı ikiye katlanır.
olumlu: birbirileriyle arkadaş olurlar ve mutlulukları artar. oynaşırlarken izlemek çok keyifli oluyor. sen evde yokken yalnızlık hissetmezler.
0
theseachange
(20.11.20)
İkinci kediyi aldiktan sonra buyuk olan kedi alisana kadar birkac hafta gectiyse de sonra beraber yatmaya, evde kosturup oyunlar oynamaya basladilar. Rahat rahat evden uzaklasabiliyoruz cunku yalniz degil ve canlari sikilmiyor. Dezavantaji olarak daha fazla (cuzi de olsa) kum mama vs masrafi ve daha cok tuy disinda bir sey yok bence. Anlasamazlarsa kotu ama.

İkinci kedi iyidir.
0
gibicibicis
(20.11.20)
İki kedi bir kediden kesinlikle daha avantajlı. Kendi kendilerini eğlendirebiliyorlar. Onları sevemedim, yeterli vakit ayıramadım diye vicdan azabı yapmaya gerek yok. Ve 1 hafta 10 günlük tatilde bile idare ediyorlar.
Olumsuz yanı kum ve mama masrafı olabilir. Bir de her gün o kumu temizlemek.
0
SiyamkedisiZorro
(20.11.20)
eğer iyi anlasirlarsa, tüy ve ek masraflar sorun degilse 2 kedi tek kediden daha iyi. yalniz kalmiyor, beraber egleniyorlar. bence daha mutlu oluyorlar.
0
hazen
(20.11.20)
bence iki kedi ideal. ikiden fazlası yorucu olur.
0
prizmatik
(20.11.20)
aslında iki kediliyiz ama iki kedi tek kediden iyidir mevzusuna cok katılmıyorum tek kediniz kendi kendine takılan cinsten bir kediyse ikinci kediyi zor kabullenebilir.neyse alışıyorlar sonra kavga dövüş oyun her şey oluyor da bakımı zorlaşıyor tek kediyi belki birine emanet edersiniz gitmeniz gerektiğinde ama iki kediyi taşımak bile zor. veterinere vs iki kişi gidiyoruz. kaç kişi ilgilenebilecek? en az iki kişiyseniz iyi.

mama, veteriner masrafları, tüy dökülmesi, kum temizleme meselesi iki katına çıkıyor
0
ala09
(20.11.20)
(13)

Zayıf erkek mi şişman erkek mi?(kadınlara soru)

Unde bach canim
Birini diğerine tercih edecek olsanız hangisi sizin için daha seçilebilir olurdu?Diğer fiziksel özellikler (boy, ten ve göz rengi, yüz tipi gibi) eşit kabul ettiğimiz bir durumda yalnız görsellere göre zayıf ve şişman tanımını düşünün lütfen.Zayıf erkek: https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=t
Birini diğerine tercih edecek olsanız hangisi sizin için daha seçilebilir olurdu?
Diğer fiziksel özellikler (boy, ten ve göz rengi, yüz tipi gibi) eşit kabul ettiğimiz bir durumda yalnız görsellere göre zayıf ve şişman tanımını düşünün lütfen.

Zayıf erkek: encrypted-tbn0.gstatic.com

Şişman erkek: encrypted-tbn0.gstatic.com
0
Unde bach canim
(19.11.20)
anoreksik değilse zayıfı tercih ederim her zaman. kilo birçok açıdan sorun.
0
centrolenidae
(19.11.20)
Zayıf
0
turkce konusan uzayli
(19.11.20)
ben çok zayıf olduğum için şişmanı tercih ederdim, zıtlık iyidir :)
0
rose parks
(19.11.20)
Zayıf +1.
0
kendi helvasını kavuran zombi
(19.11.20)
şişman.
bu denli zayıflık beni rahatsız eder.
0
blatta hiberna
(19.11.20)
Bu ikisi arasından şişman.
Genel olarak fazla zayıflığı, çelimsizliği erkekte beğenmiyorum, ama biraz göbek severim. Yastık gibi kafamı koyayım fln hoşuma gider ^^
0
pati
(19.11.20)
Şişman
0
Hallegadola
(19.11.20)
Sisman.

Ama burada iki secenegi de uzun boylu aldim. Uzun boylu degilse sisman da uzak durabilir.
0
2oda1salon
(19.11.20)
şişman. Çünkü sağlam antrenman yapıyorum ve şişmanla yapardık. Zayıf olanla yapamam. Ayrica zayıf olan toparlansın diye sürekli yemek yer, oysa şismanla benim perhize de uyarız. Ay kesin şişman kesin.
0
velvetmorning
(19.11.20)
şişman. zayıf erkek bana güçsüz, çocuksu geliyor ya.
0
anais
(19.11.20)
istemeye istemeye zayıf
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.11.20)
Şişman. Zayıf erkekler bana feminen geliyorlar.
0
physcos physcos
(21.11.20)
İnsanların biraz kilo alsın hastalıklı gibi dediği erkekleri beğenmişliğim vardır ama buradaki zayıf erkek bana bile fazla zayıf geldi ama yine de tercihim zayıftan yana.
0
hair freak
(21.11.20)
(8)

Dolar Bozdurmak vs Kredi Çekmek

integral almayi bilmeyen muhendis
Merhaba Sevgili Rohanlılar,80 bin TL ye ihtiyacım var. Elimde ki 10 bin doları mı bozdurmak daha mantıklı yoksa 12 ay vadeli 80 bin kredi çekip 90 bin geri ödeme mi ?Şu sebepten şunu secerim ... Nacizane fikirlerinizi söylerseniz sevinirim.Best Regardsss
Merhaba Sevgili Rohanlılar,


80 bin TL ye ihtiyacım var. Elimde ki 10 bin doları mı bozdurmak daha mantıklı yoksa 12 ay vadeli 80 bin kredi çekip 90 bin geri ödeme mi ?

Şu sebepten şunu secerim ... Nacizane fikirlerinizi söylerseniz sevinirim.

Best Regardsss
0
integral almayi bilmeyen muhendis
(17.11.20)
dolari bozdur yahu, bosuna borc+faiz gerek yok.
0
unabomber
(17.11.20)
kredi
0
nuisance
(17.11.20)
aslında soru çok basit, 12 ay içinde dolar 9 lirayı geçer mi onu soruyorsun ama bilmiyorum.


ben olsam şöyle yapardım, çekebildiğim kadar uzun vadeli çekerdim, dolarım da cebimde kalırdı aydan aya da öderdim. tabi vade uzayınca faiz de artıyor.

para biriktirmek zor.
0
killerbee
(17.11.20)
Yarı yarıya yapsanız nasıl olur acaba diye düşündüm. Birikmiş parayı komple harcarsanız tekrar birikmesi zor olur yani.
0
firez
(17.11.20)
firez + 1.

sepet yapın. biraz dolar bozdurun, biraz da kredi çekin.
0
fever
(17.11.20)
parayı elinizde tutun, çekebiliyorsanız 12 aydan uzun vadeli çekip aylık giderinizi düşük tutun.

ya da en kötü ihtimalle 12 ay vadeli de olsa kredi çekin.
toplu paranız sizde kalsın.
0
blatta hiberna
(17.11.20)
kredi çekerseniz ödemeyi nasıl yapacaksınız? Her ay taksit miktarınca dolar mı bozdurucaksınız?
0
hayaletimsi
(17.11.20)
kredi çekmek tabi ki.
dolar çok çıkıp inme trendine girerse dolar bozup erken kapatırsınız krediyi gerekirse
0
oz suser
(17.11.20)
(4)

Eve yeni kedi alma

frkn83
Merhabalar bizim evde bir kedimiz var, scottish, baya uslu hiç tırmalamaz etmez bizden başka her şeyden korkar ama korkunca bile siner tırmalama falan hiç olmaz, eve yeni kedi almak istiyoruz tekir ama o da çok uslu tırmalamaz etmez çok sevdirir kendini. Acaba evdeki kedimiz açısından sorun olur mu
Merhabalar bizim evde bir kedimiz var, scottish, baya uslu hiç tırmalamaz etmez bizden başka her şeyden korkar ama korkunca bile siner tırmalama falan hiç olmaz, eve yeni kedi almak istiyoruz tekir ama o da çok uslu tırmalamaz etmez çok sevdirir kendini. Acaba evdeki kedimiz açısından sorun olur mu alışabilirler mi birbirlerine yoksa psikolojiler etkilenir mi ?
0
frkn83
(16.11.20)
youtube'da ikinci kedi alıştırma videoları var. onları izlemeden almayın. alışırlar elbet birbirlerine ama tanışma şekli önemli.
0
himmet dayi
(16.11.20)
arkadasim almıştı. kediler savaşa tutuştu. en son mecbur ayirdilar. biz aldik kediyi. evde zaten bi tekir vardi. iyi anlastilar. yani kedisine gore degisir. şans işi biraz.
0
hazen
(16.11.20)
alışırlar, bir şey olmaz.
bazısı iki günde alışır, bazısı iki haftada, bazısı bir ayda.
bazen sarılıp uyurlar, bazen evde karşılaşmak bile istemezler ama neticede bir arada yaşarlar.
çok çok nadiren hazen'in verdiği gibi örnekler olabiliyor.

kedi alıştırmanın en kolay yolu, ikinci kediyi evin bir odasında bir süre izole etmek.
o süre içinde hem yeni kedi eve alışır, hem evdeki diğer kedinin kokusunu öğrenir, hem de ilk kediniz bir anda şoke olmaz.
onlar zaten izole olsalar da koku yoluyla anlarlar birbirlerini.
birkaç gün izole edin, sonra açın kapısını.
beraber mama verin, oyun falan oynatın.

ilk etapta hır gür olabilir, onları kendi hallerine bırakacaksınız.
önce kavga edip iki gün sonra oyun oynayabilirler, onların doğasında var bu.
kendi hiyerarşilerini oluştururlar.
kavga çıkmayabilir de, yani bakarsınız gayet sakin sakin takılırlar.
ama yani "ay hırladılar birbirlerine, alışamadılar" demeyin diye her ihtimalden bahsediyorum.
0
blatta hiberna
(16.11.20)
evin bir odasında izole etmek+1

2. kedim görme engelli ve yavruydu aldigimda. ona rağmen çok sorun yaşamadık. üstelik ilk kedim çok hırçın ve hiçbir kediyle anlaşamayan bir kedi olmasına rağmen. evin bir odasında izole edin. bir çorapla yeni kediyi sevin, sonra o çorapla eski kediyi sevin, verin oynasın. arada alın kucağınıza yeni kedinin olduğu odaya götürün. sabırlı olun alisirlar.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(16.11.20)
(2)

bitkimin sorunu ne

nonik
yapraklarında ve dallarında beyaz minik çizgimsi şeyler var? nedir bunlar, yumurta mı acaba böcekleyecek mi diye düşündüm.. neden olur bu, çok mu suladım acaba? bir çözümü var mı?
yapraklarında ve dallarında beyaz minik çizgimsi şeyler var? nedir bunlar, yumurta mı acaba böcekleyecek mi diye düşündüm.. neden olur bu, çok mu suladım acaba? bir çözümü var mı?
0
nonik
(15.11.20)
beyaz/unlu bit.
acilen o beyaz görünen sap ve yaprakları temizleyin.
ıslak bir bezle, pamukla, elinizle, yani artık nasıl yapıyorsanız.
çok fazla oldukları için nemli bir bez ya da kağıt havlu alıp direkt silmeniz en pratiği olacaktır.
yaprakların dip kısımlarında, altlarında da olur.

sonra da bir seraya gidip unlu bit için ilaç alın.
bitkinizin ölümüne neden olur, hemen müdahale edin.
çok hızlı yayılır.
aslında toprağı değiştirmeniz de iyi olabilir ama ilk etapta ilacı verin, sonra değiştirirsiniz olmazsa.
evde başka bitkileriniz varsa onlara da bulaşır, ilacı koruma amaçlı olarak onlara da sıkabilirsiniz.
0
blatta hiberna
(15.11.20)
Toprkta değiştirmen gerekiyor aynı zamanda. Neem yağı sanırım iyi geliyor diyorlardı
0
1917
(15.11.20)
(15)

Ev sahibi olmamayı sorun olarak görmem

ırene adler
>>Selamlar arkadaşlar, 18 yaşıma kadar kendimize ait evde yaşadık İzmirde. Kira nedir bilmezdik.Eğitim için İstanbula geldim. Sonra ailemde buraya yerleşti.6 senedir aynı evdeyiz.İzmirdeki evimizde ailenin diğer fertleri kalıyor. O evin yarısı bizim. Şimdi lüks ve nezih semte yakın bir nokta kirada
>>Selamlar arkadaşlar, 18 yaşıma kadar kendimize ait evde yaşadık İzmirde. Kira nedir bilmezdik.

Eğitim için İstanbula geldim. Sonra ailemde buraya yerleşti.6 senedir aynı evdeyiz.İzmirdeki evimizde ailenin diğer fertleri kalıyor. O evin yarısı bizim. Şimdi lüks ve nezih semte yakın bir nokta kirada oturuyoruz İstanbulda. Kiramız 2200 TL an itibariyle. 6 senedir oturduğumuz için artışlar fazla olmadı. Çevre muhitte ev kiraları çok fazla arttı. Bizim kira bir tık diğer evlere göre iyi.

Ortalama bir gelire sahibiz aile olarak.(Totalde 13 bin TL aylık gelir). Yalnız nedense ev kirasına verilen paraya çok acıyorum ben. Sürekli bir evimiz olsa deyip duruyoruz ailecek. 4 ay önce krediler düştüğü zaman almaya niyetlendik fakat düzgün bir ev bulamadık. Bir anda ev fiyatları da arttı. Biraz birikmişimiz var. Yine de krediye girmeye cesaret edemedik. Şu an birikimi arttırmaya çalışıyoruz. Kredi çekip ev alsak en azından artış olmayacak yıllar geçtikçe ödenen miktarda. Alacağımız evde yaşadığımız semtten, buranın rahatlığından feragat etmemiz gerekicek. Lüks bir semtten ev almamız mümkün değil. Kirayı ödeyebilecek durumda olsak bile, nedense bu konuyu kafama takıyorum, bir evimiz olsa İstanbulda kafam daha rahat olur diyorum çünkü özelde çalışan bir insan olarak iş sürekliliğimde kesin değil. Acaba bu noktadan dolayı takılıyor olabilir miyim bu konuya?

Kirada oturanlar varsa aramızda siz nasıl hissediyorsunuz? Geliriniz fazla olsa da verdiğiniz paraya acıyor musunuz kiraya?Yoksa kira bana istediğim yerde oturabilme özgürlüğünü sağlamış oluyor bir yandan diyor musunuz? Acaba bu düşüncem 18 yaşına kadar kira kavramını deneyimlememiş olmamdan kaynaklanıyor olabilir mi?
0
ırene adler
(14.11.20)
Birikimlerinizi arttirarak evi pesin alamazsiniz. O hizda birikim yapilamiyor ulkede. Ev almak icin kredi kullanmalisiniz. Mart nisan gibi bir kredi muslugu daha bekliyirum. Bu surecte ev arayabilirsiniz.
0
karlmarx
(14.11.20)
istanbul'da mevcut şartlarda ev almak mantıklı değil, kiralar ev fiyatlarına göre daha uygun. bu yüzden çok da dertlenmeyin derim.


örneğin, evin değeri kadar parayı bankaya mevduat olarak yatırsanız evin kirasından daha fazla mevduat faizi alırsınız.
0
fever
(14.11.20)
İstanbula çalışmaya gelene kadar kira nedir bende bilmezdim kendi evimizde oturuyorduk, ancak istanbula geldim ailemden ayrıldım kiracı olarak taşındım, çok sorgulamıyorum açıkçası sokakta mı yatıcam mecbur vercem kira. Ha ama şunu yaptım bir kaç önce memleketten ev satın aldım. Yani denilen gibi birikim ile ve standartlarını düşürmeden alman imkansız, standartını düşürülen ve krediye giricen.
0
paramolacak
(14.11.20)
Ömür boyu kirada oturabilirim. Ev almak bana mantıksız geliyor. O kadar parayla çok daha akıllı yatırımlar yapılabilir.

Şu an çok birikmişim yok. Olduğunda NASDAQ borsasından güvenilir şirketlerin (Amazon, Microsoft, Apple vb.) hisselerinden alıp uzun vadeli yatırım yapmayı düşünüyorum.

Geçenlerde bir hesap yapmıştım.
2015 Ocak ayında 100 bin liralık Microsoft hissesi almış olsaydık 2020 Ocak ayında 1 milyondan biraz daha fazla bir paramız olacaktı. Bu süretçe Microsoft 4 kat, dolar da 2,5 kat arttı. totalde 10 katına çıkan bir yatırım. Herhangi bir evin bu kadar değerlenebileceğini sanmıyorum. Bu 5 yıllık süreçte de verdiğim kirayı bugünkü kiramla hesaplayacak olsam 120 bin lira yapıyor.
0
himmet dayi
(14.11.20)
ailem derken kimi kastettiniz?
anneniz babanız mı?

totalde 13k anne-baba-siz içinse ev alacak krediye girecek bir ücret değil üzgünüm.
istdan ev almak mantıklı dğeil +1
ben de aynen sizin gibi muadillere göre az vererek 2,5k kira veriyorum. evim yok diye asla üzülmem. tek derdim depreme daha dayanıklı bir eve çıkmak.

ayrıca ömür boyu anne babanızla birlikte kalmayacaksınız. kendi geleceğinizi düşünün. gelecek senelerde nerede yaşacayaksınız? ona göre küçük bir 1+1 de alabilirsiniz. başka şehirlerden yatırımlık alıp kiraya verebilirsiniz vs vs.

kendi evinizde kalan aile fertlerinden kira almıyor musunuz?
o evi satıp üstüne katıp başka bir ev alabilirsini falan.
bir sürü opsiyon mevcut ama sadece 13k gelirle -ister kredili ister kredisiz- peşinat olmadan ve istanbulda ev almak mantıklı değil.
0
rewlack
(14.11.20)
Hocam İstanbul için sıkıntılı durumlar var. Mesela Avrupa yakasının uzak bir bölgesinden ev aldın dliyelim ki Halkalı tarafı, sonra Anadolu yakasının uç bir kısmında güzel bir iş buldun, gidip gelmen mümkün olmuyor evini satman lazım. Bu anlamda İstanbul, İzmir veya Ankara gibi değil.

Ben yaklaşık 7 senedir kirada oturuyorum, en fazla 1900 TL ödedim aylık, şu an onun da altında. Kiram makul olduğu ve oturduğum evden çok memnun olduğum için şu an bir sorunum yok. Planımı yaptım, inşallah maksimum 1,5 sene içinde oturduğum bölgeden ev alarak bu sorunu çözeceğim. Geçmiş dönemde iyi ki ev almadım diyorum; biraz sık iş değişikliği yaptığımdan yıllarca yollarda telef olacaktım, gelirimi dört duvarın kredisine bağlayıp seyahatlerime, kendime, ilgi alanlarıma para harcayamayacaktım. Bu açıdan baktığımda iyi ki ev almamışım diyorum.

Öte taraftan her sene kira zammı olayı, ev sahibiyle pazarlık vb. beni çok geriyor. İstanbul'da ev sahibi olmak lazım ama hayatının en önemli amacı gibi görme. Gerekiyorsa uygun fiyatlı, kolay satabileceğiniz, yatırımlık 1+1 evler bakın, kiraya verin. Durumlar iyi olduğunda satar oturacağınız bir eve harcarsınız. Alternatif çok açıkçası.
0
Lethe
(14.11.20)
Ben de senin gibi düşünüyordum ve artan ev fiyatlarına rağmen kredi çekip ev aldım. Kredi oranları 0.64’ten 1.2-1.3’lere yükseldi ve geçen karşı dairem benim aldığım fiyatın 50 bin tl üzerine satıldı. Memlekette şöyle bir sıkıntı var: bir şeyin fiyatı her be sebeple olurla olsun (döviz, karaborsa vs.) arttığında, şartlar normale dönse bile düşmüyor. Bunun da sebebi memleketin çooook büyük bir kısmının “yemeyelim içmeyelim de bir evimiz olsun” demesi. Yani eve, arabaya vs. hep talep var artık.

Siz de duygusal davranmadan (daha ucuzken almadım, şimdi neden alayım mantığı) imkanlarınız da el veriyorsa bir ev almayı ciddi ciddi masaya yatırabilirsiniz.
0
giovanne
(14.11.20)
fever +1
himmet dayi +1

bu pandemi başlangıcında içinde oturduğum evi belki alabileceğimi düşünmüştüm, o da hali hazırda içinde olduğum için.
ama anlaşamadık, iyi ki de olmamış diyorum.

istanbul depremi beklenirken, şubat'ta 600 bin lira olan evler bir milyonun üzerine çıkmışken hiç lüzum yok.
varsın ömür boyu emlak balonu patlamasın, fiyatlar hep artsın, yine de ev almamayı tercih ederim.
ev alma isteğimin tek nedeni içini kırıp döküp tadilat yapmak, istediğim hale getirip istediğim gibi bir evde yaşamak olur.
ama bunun için de milyonlarca lirayı 2 ya da 3+1 eve gömmem.

anadan babadan kalan ya da zamanında alınmış evi olanlar şanslı.
şu şartlarda ev almayı kovalamak artık çok anlamsız geliyor.
şartlarım çok iyi olursa alırım bir arazi, üzerine dikerim istediğim gibi müstakil bir ev, o ayrı.
onun dışında, hiç sanmıyorum.
ekonomik olarak şu şartlarda pek iyi bir vizyon değil bence.
0
blatta hiberna
(14.11.20)
Alışkanlıklar önemli. Bir kez iyi hissettiren bir şeye sahip olduğunda bunun devam etmesini istersin. Hiç ev sahibi olmamış kişilere kirada olmak koymaz. Normal şartlarda kiraya verilen paraya acırım, hele 3-5-7 bin kira verenleri hiç anlamıyorum fakat yine de ev satın almaktan yana değilim. Evimden ve kiramdan memnun olmamı bir kenara koysak bile ev almayı mantıklı bir iş olarak görmüyorum. Bunun tek istisnası var, hayatının sonuna kadar yaşayacağın şehri bulmak ve o yaşamı kurmak.
0
alfred
(14.11.20)
bok gibi hissediyorum. çok kazansam da elin duvarına yüksek kira ödemem. standartımı düşürür, para biriktirir en kısa zamanda ve hep oturabileceğim bir ev almaya çalışırım. şu anda da öyle yapıyorum zaten. kalanı da tabi ki kredi çekerim. ödeyeceğin kredi taksidi şu an verdiğin kiraya yakınsa zaten bana göre mantıklı olan da bu.

oturduğum evin kirası çok ucuzsa belki kiralamaya devam ederim. sahip olduğum evi kiraya veririrm böylece daha çok para geçmiş olur elime.
0
sonsuz
(14.11.20)
eğer kıraniz ev fiyatına göre düşükse kiracı kalmak mantıklı.

fakat ne olursa olsun evin parasını tamamını biriktirip alma işi hem zor hemde finansal anlamda mantıklı değil.
her türlü konut kredisi kullanmak mantıklı. şu amcayı izleyebilirsiniz;
www.youtube.com
0
nuisance
(15.11.20)
Para biriktirerek ev almak nerdeyse imkansız; biraz birikim+bütçeyi çok sarsmayacak, olumsuz koşullar planı yapılmış kredi ile ev alınabilir.

Ev alma kafası iyidir, farklı muhitten/şehirden alınıp kiraya verilip yine istenilen yerde oturulabilir. Eve yatırım derken milyon dolarlar kazandıracak anlamda yatırım denilmiyor, geleceğiniz için elinizde olacak bir garanti anlamında yatırım deniyor. Sanırım bu anlam karmaşasından ötürü evden yatırım mı olur kafası doğuyor. Halbuki eviniz varsa iyi kötü elinizde bir şey var, yıllarca havaya verilen kiralar sonunda elinizde bir tuğla bile kalmaz, böyle düşünmek lazım.

Bütçeme göre ödeme planını da yaparak küçük bir ev aldım, kiraya verdim, hem borcunu ödemede katkı sağladı, hem de şu an oturduğum evin kirasını karşılıyor. O dönem ev almasını tavsiye ettiklerim halen kirada istedikleri yerde oturuyor, ben de istediğim yerde oturuyorum ayrıca bir de evim var. Çocuklukta hiç evim olmadı hep kiracıydık, bu yüzden ev sahibi olmanın kıymetini biliyorum. Yanlış düşünmüyorsunuz. Yalnız iyi hesap yaparak, bütçeyi darmaduman etmeden ev almak iyir.
0
epitaf
(15.11.20)
18-35 arasi kirada gecti. 35'de ilk evimi aldim pisman degilim.

Konfor satin aliyorsun bir kere, basini sokacak bir kapin oluyor. Kimse sana cik diyemez, kontrole gelemez, vs. Ev sahibi basagrisi, kira baskasini zengin etmekten baska birsey degil.

Belki ayni parayla borsada oynasan cok kisa ya da uzun vadede daha cok para yapabilirsin ama donuna kadar kaybetme olasiligin da var. Evin uzun vadede deger kaybetme olasiligi yok.

Fazla dusunmeden butceye uygun birsey cakin bitsin..
0
cooperr
(15.11.20)
Kira hayatinin sonuna kadar duzenli odedegin ve sonucta eline gecen somut bir sey olmayan sonuçsuz bir süreç olduğu icin kredi cekip ev almak mantikli. Ev alip kiraya verip oradan gelen kirayla evin kredisini ya da kendi oturdugun evin kirasini kapatmak da bir cozum.
0
passive aggressive
(15.11.20)
oturacağın evi, evin yeni, depreme dayanıklı ve gerekli asgari şartları sağlaması şartıyla düşük faizli krediyle yakalarsan fiyatı düşünmeden direkt yapıştırırsan ondan sonrası oldukça keyifli bir şekilde geliyor. dediğin gibi kira sürekli olarak çöpe giden bir para. parayı mevduat faizine koyup kira ödemek gibi hareketler yaparsanız 10 sene sonra elinizde enflasyona karşı patates olmuş bir mevduat kalır, ev alırsanız en azından kira ödemez, ev de 3-5 değerlenirse cebinize para kalmış olur. bazı arkadaşların dediği gibi kirada oturmak çok büyük stres, birkaç kez kiradaki evim satıldı, bir keresinde taşınmak zorunda kaldım, bunların hepsi çok büyük problemler gerçekten. şimdi gencim ama ileride yaşım ilerlediğinde böyle bir durumda kalmak istemedim.
0
roket adam
(15.11.20)
(4)

Kedi mamasını nereden alıyorsunuz?

pudra
İki kedi için aylık ortalama kaç kg almam gerekli sizce? Hangi markaları kullandığınızı da söylerseniz çok sevinirim. Bu tür şeylerde indirim vb. şeyler oluyor mu? Bazı ürünleri indirimli kullanmam mesela. Sıkıntılar çıkabiliyor çünkü.
İki kedi için aylık ortalama kaç kg almam gerekli sizce?
Hangi markaları kullandığınızı da söylerseniz çok sevinirim. Bu tür şeylerde indirim vb. şeyler oluyor mu? Bazı ürünleri indirimli kullanmam mesela. Sıkıntılar çıkabiliyor çünkü.
0
pudra
(14.11.20)
Pro Plan somonlu alıyorum. Önceden 3kg'lık kapalı paket alıyordum. Şimdi mahallemdeki bir petshoptan 1 kg. şekilde açık olarak (paketliyorlar kendileri) alıyorum. 2 kedim var. Genede ayda 2 kilo gidiyor. Ben kilosunu 40 liraya alıyorum.
0
himmet dayi
(14.11.20)
Proplan, 10 kg alıyoruz. Günlük elli gram civarı veriyoruz. Takip etmek lazım indirim oluyodur illaki.
0
elorelia
(14.11.20)
Biz de cogunlukla proplan aliyoruz. Bazen de royal canin aliyoruz. Bir ara nd de denedik. Ama kedilerden biri nd yi pek sevmedi. Digeri hapur bupur yiyor. Genelde hep iki farki mama bulunuyor. Degisik degisik veriyoruz.
En son siparişleri amazondan vermistim. En uygun fiyat oradaydi.
0
a perfect lie
(14.11.20)
n&d'nin balkabaklı serisini alıyorum.
benimkilerden birine balıklı olan dokunuyor, o yüzden genelde bıldırcınlı olanı alıyorum.
genelde petburada.com'u ya da petmekan.com'u tercih ediyorum.

petshopların kendi yaptıkları bir kiloluk açık mamalardan almayacaksanız 5 kiloluk almak en mantıklısı sizin için.
bir aydan uzun süre gider iki kediye.
10 kiloluklar size fazla olur, uzun sürer bitmesi.

beş değil de, üç kilo alacağım derseniz, güvendiğiniz bir petshoptan açık halde almak daha mantıklı.
ambalajlı mamaların bir ya da bir buçuk kiloluk olanları her zaman pahalıdır.

10 kiloluk mamaları açıp jelatin torbalara ya da kutulara doldurarak kiloluk hale getiriyorlar.
proplan, n&d, royal canin vb. gibi markaların çok satanlarının açığı var çoğu petshopta.
0
blatta hiberna
(14.11.20)
(11)

Turkcell’den memnun musunuz

her giriste sifresini unutan adam
S/b
S/b
0
her giriste sifresini unutan adam
(14.11.20)
Evet.
0
angelus
(14.11.20)
Evet ama fiyatlar uçuk.
0
mak
(14.11.20)
Vodafone'a geçtim birkaç ay önce. Turkcell açık ara farkla daha iyi. Pişmanım Vodafone'a geçtiğim için.
0
himmet dayi
(14.11.20)
hizmet kalitesinden memnunum. diper operatörlerden açık ara daha iyi. fiyatlardan pek memnum değilim.
0
ezkaza
(14.11.20)
evet, maalesef memnunum ve o yüzden değiştir(e)miyorum.
0
blatta hiberna
(14.11.20)
2000lerin başında da pahalıydı ve
hala pahalı. Bir mesajla iki kontörün gittiği zamanları unutmadık. İki operatör daha olsa çok şey değişir.
0
Erva
(14.11.20)
Fiyatlarından memnun değilim. Bunca yıllık turkcelliyim bana hala uçuk fiyatta tarifeler öneriyor. Ama şu ara Turkcell Biz kampanyasından çok memnunum, 5 kişilik ekip oluşturup aranızda ücretsiz konuşabiliyorsunuz.

Bu arada evde çeken tek operatör olduğunu da belirteyim.
0
hair freak
(14.11.20)
fiyatlardan da hizmetten de memnunum. her sene taahhütüm bitince başka bir operatöre geçip hemen geri yeni gelen müşteri kampanyalarıyla tekrar taahhüt yapıyorum 10 lira daha fazla belki ama değiyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.11.20)
Evet çok pahalı ama memnunum. Arada bir arayıp "eski müşterimiz olduğunuz için size 10 gb internet 12.99" diyip punduna getirip tmm dedirttirip sonra da tv plus 10 gb aboneliği falan yaptırmasalar daha iyi olacak.
0
matilda
(14.11.20)
Ben ufak bir kazıklanma deneyimi sonrası 15 yıllık turkcell hesabımdan vodafone'a geçtim ve pişman oldum.
0
battal gemalmaz
(14.11.20)
ben şu "ama pahalı" muhabbetini yıllardır anlayamıyorum, e tabiki kalite ve daha iyi hizmet daha pahalı olacak.

yahu en basitinden 20 liralık hamburger ile 40liralık hamburger arasında lezzet farkı var değil mi?
ya başka bir ürün hizmet alırken tek baktığınız kıstas fiyat mı da cep telefonu hattına gelince en en ucuzunu bulmaya çalışıyoruz.

turkcell yıllardır alt yapıya müthiş yatırım yaptı, sadece alt yapıda değil IT tarafına da son yıllarda ciddi yatırım yapıp müşteri memnuniyetini artırmaya çalışıyor.
en basitinden aldığı 4g lisansları bile en pahalı olan bantlarda. yani daha en başta ihalede daha fazla para veriyor turkcell daha iyi bağlantı için.

kısaca ne kadar ekmek o kadar köfte.

ayrıca size bir bilgi vereyim, turkcellin hakim mobil operatör olması nedeniyle regulasyonlar diğer operatörlerden daha ucuz benzer tarife çıkarmasına izin vermiyor rekabeti bozmamak adına.
0
nuisance
(15.11.20)
(6)

Kaya tuzu mu deniz tuzu mu?

etna
Ve neden?Yemeklerde kullanmak için soruyorum.
Ve neden?
Yemeklerde kullanmak için soruyorum.
0
etna
(14.11.20)
Pek bir farkı yok, kaya tuzu minarel açısından biraz daha zengin sadece, deniz tuzunun da sodyumu diğerlerine göre bir miktar fazla, o da daha az miktarda tuzla daha yoğun "tuz" tadı almanı sağlıyor, onun dışında deniz tuzu doğası gereği, yani denizlerin kirlilik oranını düşününce bir miktar soru işaretlerine neden oluyor. İlla bir şey öner dersen pembe himalaya kaya tuzu kullan derim en zengin ürün o ama bu zenginlik mg cinsinden bir zenginlik, çok büyük farkları yok.
0
angelus
(14.11.20)
Deniz tuzlarının tamamı dünyanın neresinden geliyor olursa olsun mikroplastikler ile kirlenmiş vaziyette diye duydum bir arkadastan. Okyanus ve denizlerdeki plastik kirliliği düşünülürse çok mantıklı. Bu sebeple bence kaya tuzu. Eğer dünyanın öbür ucundan gelmesin diyorsan Türkiyeden çıkarılan bir çok kaya tuuz çeşidi mevcut
0
JohnOakley
(14.11.20)
Pembe Himalaya+1 hile yapilamayan tek tuz oymuş.
0
veritaslibertas
(14.11.20)
Daha ucuz olduğu için ve aralarında pek bir fark olmadığı için kaya tuzu alıp rondoda çekip kullanıyorum
0
rapisa
(15.11.20)
Kararında iyot almak da önemli

Mayi tuz a bak
0
bir soru sorcam
(15.11.20)
salted kullanıyorum, deniz tuzu.
yemek yaparken ve kendim yerken bunu tercih ediyorum ama misafir geldiğinde sofrada kullanılan değirmende kaya tuzu var.
insanlar ona daha alışık, bir de deniz tuzu kaya tuzu kadar keskin bir tuz değil.
kullanmayan için tuz oranını ayarlamak farklı olabilir diye sofraya kaya tuzu koyuyorum.
0
blatta hiberna
(15.11.20)
(7)

Kedimin garip davranışının başlaması

baal
Merhabayın, kedim 3 gün evvel kucağımdayken suratımı ısırdı. Ben de normalde olduğundan biraz yüksek sesle ve uzun süre kızdım. Vurmadım ya da canını yakmadım ama çok kızdığımı anladı. Neyse bugün itibariyle biraz mal hareketler yapıyorlar. Evinde içiçe depar atıp birden durup çok acele hareketlerle
Merhabayın, kedim 3 gün evvel kucağımdayken suratımı ısırdı. Ben de normalde olduğundan biraz yüksek sesle ve uzun süre kızdım. Vurmadım ya da canını yakmadım ama çok kızdığımı anladı. Neyse bugün itibariyle biraz mal hareketler yapıyorlar. Evinde içiçe depar atıp birden durup çok acele hareketlerle kendi yalıyor, hemen ardından yine pat pat sağa sola atlayarak depar atıyor. Yine birden takla açıp gödünü falan yalamaya başlıyor. Böyle bir durum tecrübe eden oldu mu? Sizce bir şey yapmak gerekir mi?
0
baal
(13.11.20)
Yavru veya ergen ise olur öyle şeyler. 2 yaşına kadar karakter değiştirirler 2 yaş civarında karakterleri oturur.
0
1bir1bir1
(13.11.20)
Bizim kedinin her zamanki hallerini anlatmışsın :D
0
elorelia
(13.11.20)
arada bir gelirler öyle.
bir de bazen bağırsak hareketi nedeniyle de öyle davranabiliyorlar.
0
blatta hiberna
(13.11.20)
Şu saatlerde duruldu. Bu arada kedi 3 yaşında. Normalde de mal hareketleri var ama bu biraz sağlıksız gibi geldiği için danışayım dedim. Biraz ürkek ve her an tekrar depar ve göd yalama döngüsünü girecek gibi.

Varsa tavsiye dinlenir.
0
🌸baal
(13.11.20)
şuraya goşayım
gödümü yalayayım
şimdi şuraya goşayım
burada da gödümü yalayayım
biraz durayım
gödümü yalamış mıydım?
0
duyurukullanıcısı
(13.11.20)
Depar atma hareketini özellikle gece vakti kedim her gün yapıyor. Anlattıklarınız klasik kedi hareketleri, peluş ayı değil bu sonuçta. Normal bence.
0
Hazelelif18
(13.11.20)
16 gun baktigim 5 yasinda bir kedi vardi. Ilk 12 gun akilli uslu cicek gibi saksi gibi olan hayvan bir anda evde depar atmaya basladi dediginiz gibi. Kulaklarini geriye atip her an saldiriya hazir modda bekliyor, korkup koltugun arkasina filan saklaniyordu durduk yere. Sonra yalaniyordu.

Bunlari yapmaya baslayinca nihayet kendini rahat hissedebiliyor artik diye dusundum, cunku o bir kedi, ve kediler gorunmez varliklarla savasmali :)
0
taurina
(14.11.20)
(12)

rejim ve durumum, normal mi?

ozgur bir kusun hatirati
4 gün önce diyetisyene gittim, ölçümler yaptı kan tahlillerine baktı ve bir liste hazırladı. bunun 10 günlük bir detoks olduğunu 10 gün sonra normal diyet programına geçilceğini söyledi. yiycek içicek pek bir şey yok listede. sabah c vitamini, enginar sirkeli su, greyfurt kivi ceviz, aralar kuruyem
4 gün önce diyetisyene gittim, ölçümler yaptı kan tahlillerine baktı ve bir liste hazırladı. bunun 10 günlük bir detoks olduğunu 10 gün sonra normal diyet programına geçilceğini söyledi. yiycek içicek pek bir şey yok listede. sabah c vitamini, enginar sirkeli su, greyfurt kivi ceviz, aralar kuruyemiş hurma kahve, öğlen yeşil elmalı maden sulufalan bir içecek, akşam sebze yemeği ve salata. bol su tavsiyesi verip yolladı. hesapladım 1000 kalori kadar yapıyor verdikleri (1.68’im 73 kiloyum)
pek evden çıkmadığım için leslie 1 mile walk yapıyorum, ayrıca da 30 dk kadar ev sporu (jumping jackler, mountain climberlar falan) ve her akşam 30 dk yoga (yıllardır yapıyorum).
4. günde halsizim, gözüm kararıyor ve açım. arasam mı diyetisyeni? yoksa abartıyo muyum alışır mı vücudum?
0
ozgur bir kusun hatirati
(13.11.20)
neden detoksla başladı acaba?
onu bir sormak lazım.
detoks süreçlerinde halsizlik falan normal ama yine de bence bir arayın sorun.
0
blatta hiberna
(13.11.20)
alıştığın ritmde yemediğin için gözünün kararması normal. detoks verdiyse ödem vardır. benim spor hocam da detoksa inanmıyorum günde 2.5lt su iç ödemi zamanla atacaksın dedi mesela. herkesin yöntemi farklı.
0
neira
(13.11.20)
@blatta pek su içmediğim için mineral eksiğim olduğunu, düzenli beslenmediğimi, yağlanma olduğunu falan söyledi ama tam da bilmiyorum tabi.
0
🌸ozgur bir kusun hatirati
(13.11.20)
Detoks tribiyle üç beş kilo su attırıp sonra "bak nasıl da kilo verdirdim" diyecek sana. Detoks şeklinde bir beslenme rutini yok bilimsel olarak.
0
angelus
(13.11.20)
bu söyledikleri zaten diyetisyene gitme nedeniniz ama.
yani normalde düzenli beslenme sorunu olan, yağlanması olan insanlar kilo vermek, yağ kaybetmek üzere beslenebilsin diye diyetisyene gidiyorlar.
direkt diyete başlamak yerine detoksu tercih etmesine anlam veremedim.

ki 10 gün de detoksa yeni başlayan biri için çok uzun bir süre.
genelde üç gün falan olur.
angelus'un dediği gibi su ve ödem atacaksınız bol bol tabii, o ayrı.
0
blatta hiberna
(13.11.20)
@angelus ya bana da öyle geldi aslında ama itiraz da edemedim.
0
🌸ozgur bir kusun hatirati
(13.11.20)
@blatta kendisine gelen herkese önce detoks verdiğini söyledi. listeyi yazınca ben “bu pek sürdürülebilir bir şeye benzemiyor ama” deyince 10 gün sadece, bir deneyin bakalım dedi. bana da çok geldi, söylenip duruyorum kendi kendine. çok yiyen içen biri değilim zaten ama daha çok psikolojik olmak üzere, zorlanıyorum. sporu mu bıraksam acaba çok yorgun oluyorum..
0
🌸ozgur bir kusun hatirati
(13.11.20)
bence kendinizi zorlamayın.
arayın bir konuşun diyetisyenle.
belki biraz uzanmak iyi gelir imkanınız varsa.
0
blatta hiberna
(13.11.20)
Ben olsam o diyetisyene bir daha gitmem ve başka bir diyetisyen bulurum. 1200 kalorinin altına hiçbir şekilde düşülmemeli diye düşünüyorum, gözünüz karararak verdiğiniz kiloların da kalıcı olacağını sanmıyorum hiç.
0
gmzo
(13.11.20)
yani bilmiyorumki niye böyle challenge yaptırdı bana, düşündükçe çok canım sıkılıyor.
0
🌸ozgur bir kusun hatirati
(13.11.20)
Ben de bir kez öyle bir diyetisyene denk gelmiştim. Bana şöyle açıklamıştı ne kadar doğrudur bilmem.

Vücut bir anda bu kadar kısıtlamayla karşılaşınca, yeni sisteme adapte olana kadar normalde vermeyeceği hızla kilo veriyormuş bir anda. Ha tabii ödem de atılıyor. Zaten diyetin ilerleyen kısımlarında duraklamalar vesaire yaşanacağı için vücudun afalladığı bu ilk dönemi avantajlı görüyorlar muhtemelen.

Ama kendinizi rahatsız hissediyorsanız ya da mutsuz oluyorsanız uygulamayın ve programı değiştirmesini talep edin.
0
inawen
(14.11.20)
cevaplar için teşekkürler. birkaç gün içinde adapte oldum. 10 gün sonunda 3 kilo verdim, 1.9 yağdan. fene değil gibi. normal diyet listesine de geçtik.
0
🌸ozgur bir kusun hatirati
(20.11.20)
(11)

Boşanma planlayalım

theblizzard
Şöyle kiiii.. boşanıyoruz. Benden 2.000 tl talep etti çocuk için. Makul. Ortalama gelirim 12.000₺Bana kalacak 10.000. Kaçını kiraya vermeliyim?Arabam var. masrafım 0. Benzin, kasko vs ödemiyorum. Sizce çocuğa yakın mı otursam yoksa şehir merkezine daha yakın bir yerde mi?
Şöyle kiiii.. boşanıyoruz.

Benden 2.000 tl talep etti çocuk için. Makul.
Ortalama gelirim 12.000₺

Bana kalacak 10.000.

Kaçını kiraya vermeliyim?
Arabam var. masrafım 0. Benzin, kasko vs ödemiyorum.

Sizce çocuğa yakın mı otursam yoksa şehir merkezine daha yakın bir yerde mi?
0
theblizzard
(12.11.20)
şehir önemli. eğer büyükşehir ise ben şehir merkezinde oturmayı tercih ederim. nasılsa artık bekarsın şehir merkezinde oturman daha iyi sosyalleşebilmen için. çocuğu her gün göremeyeceğin için ve araban da olduğu için oradaki uzaklık çok dert olmaz gibi. basar gidersin. kira için 2500-3000 gibi bir şey düşünürdüm max.
0
amandil
(12.11.20)
Bir çocuğa oda bir de kendinize desek 2+1 ev gerek. Trafik sorunu yoksa çocuğa yakın otururum ben. Varsa işe yakın olmak daha makul.
Kira da 2500 e kadar çıkardım aidat fatura derken ev masrafının kalemi var da var abartmak fuzuli olur.
0
cilekli pasta
(12.11.20)
nasılsa artık bekarsın şehir merkezinde oturman daha iyi sosyalleşebilmen için +1. Ufak ama ici temiz, yapili bir daire tut. spor salonu, gerekiyorsa sac ektirme vb olaylara girerdim herhalde ben olsam. onlara butce ayir bir de biriktir tabi bir kenarda ayda 2-3 bin en az.
0
hot potato
(13.11.20)
2500'i gecmesin.
Niye sac ektiriyor ki, kel oldugu nerde yaziyor adamin?
0
baldur2
(13.11.20)
Bosanmissin artık..üstüne iki bin verip bir de cocuga yakın mi oturacaksan? Ne gerek var ki????
0
elorelia
(13.11.20)
Merkeze yakın otur. "Senin" içine sinen rahat edebileceğin bir ortam kur kendine. Rahat hareket edebileceğin bir miktarda ayır harcamaların için. Bunların miktarını sen biliyorsun. Tertemiz bir sayfa aç kendine.
0
top_secret
(13.11.20)
Bunun sizcesi mi olur yav :)
Çocuğunu sık sık görmek istiyorsan yakın otur.
Çocukla ilişkim de pek matah değil, annesini de görmek istemiyorum.
Yeni hayat kuracağım kendime, sıfırdan başlayacağım diyorsan, istediğin semtte otur.

Kaçını kiraya vermeliyim kısmı da bu üstteki duruma göre şekillenecek
Nişantaşının ortasında oturmak istiyorum dersen 4-5 vermelisin
bebekte oturmak istiyorsan 6 7
Halkalıda oturmak istiyoran 2
0
summatinyourteeth
(13.11.20)
çocuğa yakın oturun. nerdeyse bütün boşanmış kadın ve erkek arkadaşlarımda erkek olanlar kendi hayatlarına dalıp gittikleri için o çocukların sıkıntılarını göremiyorlar. gece çocuğunuz kafasını patlatsa veya annesi düşüp kafasını patlatmış olsa, çocuk sizi arasa şehir merkezinden gitme sürenizle yakın yerden kendisine ulaşma süreniz tek kriteriniz olmalı bence. bir arkadaşımızın eski eşi ben neo köylü olcam dedi çekti urla'nın köyüne gitti. çocuk geçenlerde çok ciddi bir sıkıntısı olduğunda annesi babanı çağırmamı ister misin dediğinde, beni istese oraya mı taşınırdı kendi keyfi için, boşversene anne rehber öğretmenimle konuşurum sen üzülme demiş (sınıfta erkek çocuklarının birbirine zorbalığı ile ilgili). 7. sınıf öğrencisi bir çocuğun düşüneceği ve kuracağı bir cümle olmamalı bu, annesi de çok üzüldü kaç gün. anlayana çok ağır bir cümle.

çocuk sahibi olmak bir tercih. bu tercihte bulunduysanız çocuk belli bir yaşa gelene kadar bunun gereklerini yerine getirmeniz insani ve ebeveyn olarak sorumluluğunuz.
0
Phoebe
(13.11.20)
Phoebe +1

çocuğa çabuk ulaşabileceğiniz yerde olmalısınız.
annesiyle karşılaşmayacağınız ya da sürekli burun buruna olmayacağınız kadar uzak ama acil bir durumda çocuğa hemen yetişebilecek kadar yakın.
dünyanın bin türlü hali var.
bir kaza olur, hastalanır gece doktora götürmek gerekir, annesi hastalanır çocuğu bir yere getirmek/götürmek gerekir vb.
çocuk söz konusu olunca bunları düşünmek lazım.
sadece lojistik nedenlerle değil, genel olarak çocuğa "uzak" kalmayın.
babasının yakında olduğunu bilsin.
0
blatta hiberna
(13.11.20)
phoebe +1 demek isterdim, ancak çocuğunuzu evlilikle birlikte kurtulmak istediginiz bir sey gibi mi goruyorsunuz? sorunuz bile tuhaf geldi ama durum bu demek ki. cocuga mi yakin olayim vs sehir merkezinde mi oturayim... bana acimasiz bir kiyaslama gibi geldi ama kararinizi vermis gibisiniz. bekar bir baba degil de bekar bir erkek gibi yasamak istiyorsaniz sehir merkezinde oturun.
0
hazen
(13.11.20)
Tabiki çocuğa yakın, bu da soru mu..
0
sta
(13.11.20)
(22)

Pfizer-Biontech in aşısını olur musunuz?

ya ben lan neyse
güvenir misiniz?
güvenir misiniz?
0
ya ben lan neyse
(12.11.20)
Olurum.
0
hayirsiz
(12.11.20)
olurum,

grip, zaturre, tetanoz asisini da cok arastirmadan oluyoruz
0
exlibris
(12.11.20)
olurum, böyle şeylere değer veriyorum.
0
Bruce
(12.11.20)
Aşı karşıtı değilim ama ilk yaptıranlardan olmam sanırım.
0
battal gemalmaz
(13.11.20)
Yan etkileri belli degil geyigini de anlamiyorum, 30 sene bekliceksiniz yani?
0
baldur2
(13.11.20)
Olmam, ilkokul zamanı yapılanlar hariç hiç aşı yaptırmadım çünkü hiçbirinin işe yaradığını düşünmüyorum.
0
Uncle Sam
(13.11.20)
aşı açıklanmadan olma ihtimalim vardı, olmadım ama çekindiğimden değil tembellikten.
0
ludwig boltzmann
(13.11.20)
Konetsu +1.

Biri dusuncelerimi dile getirmis nihayet, oh be.

Aynisini grip icin de dusunuyorum, grip olursam 1 hafta yatar iyilesirim, o yuzden asisini olmuyorum her yil. Yasim genc, bagisiklik sistemim guclu, yedigime ictigime dikkat ediyorum, 1 hafta hastaliktan yatsam hayatimda biseyler degismez, bu riski alabilecek luksum var. Henuz hic grip olmadim yetiskin olali. Tavsiye ya da aksini yapani yargilama degildir, kendi kendime uygun gordugumu anlatiyotum sadece.

Olursem de kismet.
0
taurina
(13.11.20)
Olurum çünkü araştırmaların başarı oranı var. Benim aşı olmam başkasına bulaştırmamam demek. 1 haftada geçiririm diyenlerin 2 hafta Korona karantinasında kalacaklarını zannetmiyorum, illa dışarı çıkacaklar, bu da aşısızlara bulaştırma demek. Hala bunları konuşuyor olmak garip.
0
kaset
(13.11.20)
Risk grubunda olsam, ya da etrafimda asemptomatik tasiyici olarak farkinda olmadan riske atabilecegim birileri olsa tabii ki de asisini olurum. Bu ayni hastayken kimseye bulastirmamak icin evde oturmak gibi bir sey. Su an bile, tam tamina 9 aydir, evden market/park disinda bir yere cikmadim, tanidigim insanlarla parklarda gorustum, daha kalabalik bir ortamda bulunmamin ardindan (hafta sonu parklarin normalden kalabalik oldugu zamanlar mesela) 2 hafta evden cikmayacak sekilde hareket ettim. Tum bunlarin arkadsindaki motivasyon, benim vurdumduymazligim yuzunden bir baskasina zarar gelmemesi, kendimi korumak degil.

Yakinimda riske atabilecegim kimseler, colugum cocugum vs yok. Korona sonrasi olusabilecek saglik sorunlarinin da riskini almaya raziyim kendim icin. Yasadigim yerdeki saglik otoritelerine de epey guveniyorum. Su asamada asiyi nufusun 1/3une yapacak sekilde planladilar, risk grubundaki insanlari onceliklendirecek sekilde.
0
taurina
(13.11.20)
güveniyorum. gelip saplasalar keşke enjektörü de kurtulsak. bıktım artık bu kapalı hayattan
0
avatar is back
(13.11.20)
evden çalışıyorum, yalnız yaşıyorum, zaten şu anda bile istesem de istemesem de karantinadayım işlerden dolayı.

nüfusun üçte biri zaten olacak, bu da salgını oldukça geriye çekecektir.
özellikle risk grubundakilerin olması elbette gerekli, aşı karşıtı değilim ama ilk etapta yaptıranlardan olmam.

grip aşısı da hiç yaptırmadım ve grip olmuyorum yıllardır.
ama konu bundan çok aşının fazla yeni olması.
yaşam tarzımdan dolayı süreci inceleme lüksüm olduğu için yaptıracaksam da beklemeyi tercih ederim.
sürekli insan içinde olsam farklı düşünebilirdim belki.

edit:
bir de eklemek isterim ki, "aşı geldi, corona bitti" gibi bir şey yok.
grip aşısı da var ve gribin de kökünü kurutamıyoruz çünkü her yıl mutasyona uğrayan bir virüs söz konusu.
her yıl yapılan grip aşıları da buna göre yenileniyor.
bakteri olsa tamam, o farklı.

yani "herkes aşı olursa hastalığın kökü kuruyacak, aşı olmayanlar yüzünden kurumuyor" durumu söz konusu değil.
herkes aşı olsa da bu devam edecek.
aşıyı olanın bile hastalanmayacağı kesin değil, en ufak bir mutasyona bakar.
sadece aşı olanın ölme riskini azaltacak ve toplum genelinde öldürücülüğü ve salgının gücünü aşağı çekecek.
0
blatta hiberna
(13.11.20)
olurum
0
tantunisultansuleyman
(13.11.20)
Konetsu +1

Multimilyarder şirket daha da zengin olsun diye kendimi denek yapmaya hiç noyetim yok. Herkes olacak diye şart olsa dağa kaçarım, yine o aşıyı olmam. Panik sebebiyle bu şekilde yalap şalap piyasaya verilen bir aşıya hiç güvenim yok. Cahil diye siz yapistirmadan söyleyeyim, avusturyada moleküler biyoloji doktora öğrencisiyim.
0
JohnOakley
(13.11.20)
Olurum. Bünyem çok kuvvetli. Yan etki falan da olmaz bende.
0
stewie
(13.11.20)
Bir tarafta koronayi vefat etmeden gecirsek bile cigerlerde yaratacagi hasar diger tarafta asi. Ben asiyi alayim
0
turkuaz
(13.11.20)
çoğu kişi olmadan olmam.
0
buiret
(13.11.20)
Ben olurum. Kendi tahminlerimden çok kendi doktorumun önerilerine uyuyorum.

Olmayana da “aşı karşıtı gerici” muamelesi yapmam. Herkesin kendi vermesi gereken bir karar.
0
buf-e kür
(13.11.20)
Güvenirim ve olurum.

Kasıtlı olarak aşı olmayanlar yarın birgün dünyada birçok ülkede hastaneler, kamu hizmetleri, toplu bulunan alanlar (kafe, restorant vb.) banka şubeleri, sınıflar, ofisler ve hatta toplu ulaşımdan bile faydalanamayacak göreceksiniz.
0
Lethe
(13.11.20)
bizi ülkeye gelip de sıra bana gelen kadar (öncelik sağlım çalışanları, yaşlılar, kronik hastalar vs olur) zaten etkisi az çok belli olur, ona göre pozisyon alırım. büyük ihtimalle olurum yani.
0
candide
(13.11.20)
muhtemelen şöyle olur, şu an çoğu şirket home office çalışıyor herkesi yavaş yavaş ofislere çağırırlar ama aşı olduğuna dair belgeyi şirkete iletmek kaydıyla. hali hazırda sahada çalışanlara bu belge zaten zorunlu olur.

yani pek kişisel tercihe bırakılmaz bu durum. tabii yeterince aşı dozunun tedarik edildiğini varsayarsak.

ben herhalde kendi isteğimle olmazdım, karantina-maske-sosyal mesafeye dikkat ederek yaşamaya devam ederdim bir süre daha.
0
juninho77
(13.11.20)
Cocukken, 10 yaşlarındayken grip aşısı olmuştum annem ol dedi diye. Sonra orta kulak iltihabı geçirdim. Denenmisi bile böyle olabiliyorken çalışmaları için önceden yine o çalışmaları gerçekleştiren kurum ve mevkilerdeki kişilerin kısa olduğunu söylediği sürede çalışmaları tamamlandı denen bir aşıyı olmam. Olmak için kosturanlara da bundan sonra şüpheyle bakacağım.
0
encokbenisevinnolur
(13.11.20)
(4)

Dolardaki düşüş PC fiyatlarına anında yansıyor mu?

ya ben lan neyse
çoğu için hayır fakat vatan, hepsiburada vs için?eskiden vatan'ın sitesinde dolar fiyatı da yazardı. yanlış hatırlamıyorsam faturalarda da yazıyordu.
çoğu için hayır fakat vatan, hepsiburada vs için?

eskiden vatan'ın sitesinde dolar fiyatı da yazardı. yanlış hatırlamıyorsam faturalarda da yazıyordu.
0
ya ben lan neyse
(12.11.20)
Genelde yansımıyor bu ara çünkü kur çok dalgalı
0
Topalordek
(12.11.20)
pc fiyatları için özel bir şey diyemeyeceğim ama fiyatı bir kere yükselen bir şey düşmüyor genelde.
0
blatta hiberna
(12.11.20)
dümdüz "bilgisayarcı"larda evet anlık olarak çıkar veya düşer. Listeye attığınla satın aldığında kura bağlı 3-5 lira fark olabilir vs. İnventus vb. bilgisayarcılarda öyleydi. Hala öyle midir bilmiyorum.(en son 3 yıl önce pc topladım, bu son kur oynaklıklarından sonra üst bi rakama sabitlemiş de olabilirler valla)

Hepsiburada'nın öyle olduğunu sanmıyorum.
0
nhk ni youkosu
(12.11.20)
dolar yarıya inse de eldeki stoklar dolar 8ken almışlarsa düşürmezler bitmeden stok
0
ShadowOfMoon
(12.11.20)
(18)

alkolsüz veya alkollü restoran

blatta hiberna
merhabalar,bir insan kendi içki içmedikçe, neden gideceği restoranın da alkolsüz olmasını ister?meyhane ya da bar gibi bir yer olsa tamam, zaten bunlar alkollü içki üzerinden dönen mekânlar.yeri geldiğinde küfelik olanlar, kavga çıkaranlar, yan masaya sataşanlar da olabiliyor, o ayrı.normal restoran
merhabalar,

bir insan kendi içki içmedikçe, neden gideceği restoranın da alkolsüz olmasını ister?
meyhane ya da bar gibi bir yer olsa tamam, zaten bunlar alkollü içki üzerinden dönen mekânlar.
yeri geldiğinde küfelik olanlar, kavga çıkaranlar, yan masaya sataşanlar da olabiliyor, o ayrı.

normal restoranlardan söz ediyorum, illa balıkçı ya da ocakbaşı tarzı yerlerden değil.

geriye sadece sokak arası kebapçıları, esnaf lokantaları, fastfood restoranları, mantıcılar, çorbacılar falan kalmıyor mu?
ve bu sosyal hayatı çok fazla kısıtlayan bir şey değil mi?

mesela bir çift olarak giyinip kuşanıp güzel bir ortamda akşam yemeğine (içki içmeden) çıkmayı, bir iş ya da arkadaş toplantısına katılmayı zorlaştırmıyor mu?
yani bir risotto yersin, yanında da su veya maden suyu vb. içersin mesela gibi.

daha önce 1-2 tanıdığımda şahit olduğum bir şey bu.
dini nedenlerle olmadığını söylemişlerdi ama çok didikleyip soramamıştım, anlam da verememiştim.
aşağıdaki duyurulardan birinde görünce aklıma geldi.
amacım kimseyi incitmek değil, samimiyetle sebebini merak ediyorum.

edit:
daha çok yemek yenip hemen kalkılmayacak, bistro tarzı yerlerden bahsediyorum.


edit2:
cevaplar için çok teşekkür ederim.
zaten anlaşılacağını düşünerek "dini sebepler dışında" diye belirtmemek benim hatam tabii ama ben daha çok dini "olmayan" sebepleri soruyorum.
dindar olan, öyle yaşayan birinin restorana, bistroya gitmemesi normal zaten.
0
blatta hiberna
(12.11.20)
Dini neden olabilir, değilse alkol kokusundan rahatsız oluyor olabilirler.
0
fezagezgini_4
(12.11.20)
turkiye'de iken boyle ciddi zengin ama dindar bi musterim vardi, genelde luks kebapciya gidilirdi. icki olmadgina bakma, ickili restoran fiyatina iteliyorlar herseyi.

ayrica risotto'nun yaninda maden suyu icsen bile, yemegin icinde %99 ihtimal beyaz sarap var zaten, fyi.
0
try again fail again fail better
(12.11.20)
Beni mesela bira ve şarap kokusu çok rahatsız ediyor. Migrenim nüksediyor ve midem bulanıyor:/
Bir arkadaşım da dini kaygılardan ötürü gitmediğini demişti.

Edit: @JohnOakley ve @kanlakarisikyagmur+1
Özellikle @johnOkley'in dediği gibi genelde insanlar alkolün etkisiyle sarhoş sapitip çok saçma sapan hareketler yapabiliyor. Birkaç kere sarhoş olmadığını iddia edip mekanda kendini rezil eden arkadaşim olmuştu. Ayrıca bu tipler ısrarla ben sarhoş değilim sarhoş olma eşiğim çok yüksek deyip kendilerini kandırıyor. Bir de sarhoş olma kafası çok farklı haliyle içen karşısındakinin de alkolune eşlik etmesini isteyebilir.
0
Amaranta ursula
(12.11.20)
İçkili restoranların olayı farklı. O yüzden olabilir.

Rakı-balık mekanlarına kimse 1 saatlik bir yemek için gitmiyor. Gidenler en azondan 4-5 saatlik bir 'eğlence' için gidiyorlar. Bu nedenle böyle mekanların gürültüsü çok fazla oluyor. Ortamı da yemek yiyip kalkmak için fazla hareketli.

Ben sadece balık yiyeceksem rakı-balık restoranları tercih etmem.

Bir diğer sebebi de fiyatı olabilir. Normal bir balık restoranda 35 lira vereceğin atıyorum bir kalamar tavaya ortalama üstü bir alkollü mekan 50 lira çekiyor.

Bi keresinde denemek amacıyla evin yakınında bir ocakbaşı restorana gitmiştim. Meğer rakı mekanıymış. 2 tane lahmacun yedim. 50 lira hesapla kalktım :)
0
himmet dayi
(12.11.20)
muhafazakar ailede büyümüş bir ateistim. haliyle çocukluğum hep "alkolsüz" yerlerde geçti. üstelik ben trakya'da büyüdüm hahaha. buna rağmen duyuruyu biraz garipsedim açıkçası... alkol konusunda bu kadar hassas olan insanların yaşam tarzı ve beklentileri zaten farklı oluyor. ayrıca hayır, geriye saydığınız yerler kalmıyor - alkollü içecek satmayan bir sürü restoran var. mesela biz ilçenin en iyi iskendercisine giderdik sık sık. iyi de bir yerdi, pahalıydı. ayran, kola falan satıyorlardı sadece. oturup yemek yer, çay içer, tatlı yerdik. muhafazakar aileler & arkadaş grupları zaten bunu istiyor. onlara hitap eden yerlerin sayısı daha fazla bile diyebilirim.

biz kendi bakış açımızla değerlendirdiğimiz için bize kısıtlı geliyor. mesela ben de şimdi "iyi bir müslüman olarak yaşasam?" diye düşündüğümde acayip sıkıcı buluyorum ama bunun sebebi benim müslüman olmamam. ona inanan, o yaşam tarzını benimseyen insan için bunlar sorun değil. demek ki ona yetiyor, öyle rahat edebiliyor.

kaldı ki bence bu gerçekten hiç dert edilecek bir mesele değil... türkiye'de yaşıyoruz yahu. alkolsüz restorandan bol ne var? asıl "balığın yanında rakı içeyim" deyince zorlaşıyor mesele. ben ankara'da öğrenciyim örneğin, dürümcüden tut da alkolsüz restorana kadar bir sürü yer bilirim ama ocakbaşı falan bilmiyorum örneğin. birilerine sormam, özellikle araştırmam gerekiyor.
0
der meister
(12.11.20)
Ben dine dahil değilim. Ancak içmekten çok hoşlanmam. Kendi keyfim için gideceksen alkolsüz mekan tercih ederim ki sarhoş insanlarla muhatap olmak zorunda kalmayayım. Kalınca incilerim dökülmüyor, ama etrafta içki içen olmadığında kendimi daha güvende hissediyorum ve rahatlayabiliyorum. Içki içenler bağırır çağırır, bazen kavga çıkar, laf atarlar, istisnasız neredeyse hepsi baca gibi sigara içer. Bunlar hoş manzaralar değil. Hele sigara kokusu hiç sevmiyorum. Alkollü adam yanında içince de içme diyemiyorum kavga çıkıyor vay efendim sigara diye.
0
JohnOakley
(12.11.20)
Diğer bir sebep; alkol almayan insan sohbete ayak uyduramaz, kafalar uyuşmaz.
0
kanlakarisikyagmur
(12.11.20)
Benim de çevremde epey bu tarz tip var, alkollü mekanlarda insanların taşkınlık yapabileceğini ve canlarının sıkılabileceğini düşünüyorlar, bi grup insan da alkol değmiş tabaktan yemek bile yemeyecek kadar muhafazakar o yüzden. Try again'in dediği gibi alkol olmayan, ama ayı gibi pahalı olan bir sürü mekan var. Zaten muhtemelen en çok onlar kazanıyordur.
0
roket adam
(12.11.20)
@himmet dayi:

aslında onu demek istemedim.
yani sevgilinle ya da arkadaşınla gidip, uzun uzun oturup sohbet falan edip akşam yemeği yenecek, üstüne kahve içilebilecek herhangi bir yerin de menüsünde içki olabiliyor.
illa balıkçı ve ocakbaşı değil derken bunu demek istemiştim.

big chefs, kırıntı vb. gibi oturup salata yiyip kalkabileceğin, artık bazı avmlerde bile bulunan, ortalama sayılabilecek yerlerde de alkol var sonuçta.
ama ben de her gittiğimde içki içmiyorum mesela.
o tarz daha gündelik yerlerden bahsetmek istemiştim aslında.

@try again fail again fail better:
öylesine bir "restoran yemeği" diye örnek vermiştim, beyaz şarap detayı aklıma gelmedi, doğru.
0
🌸blatta hiberna
(12.11.20)
@der meister:

garipsenecek bir şey yok, duyuruyu dini hassasiyetlerle ilgili olarak yazmadım.
dini nedenlerle gitmeyenlerin nedeni zaten belli.

benim merak ettiğim JohnOakley'in verdiği örnekteki gibi dini nedenleri olmayanların sebepleri zaten.
0
🌸blatta hiberna
(12.11.20)
@b/h

benim aklıma hiç bistro tarzı yerler gelmedi açıkçası cevap yazarken. o tarz mekanlara gitmemeyi tercih etmek bana göre dinle alakalı doğrudan. farklı bir sebep bana saçma geliyor. "hayat tarzı" diyecek olursak zaten o da dinle alakalı. bistroda takılan gençlerin yanında kendini rahatsız hisseden kişi, dinen caiz olmayan şeyler yapıldığı için rahatsız oluyordur. gerisi boş bahane bence.

Bugüne kadar da bistroda kafayı bulup sağa sola rahatsızlık veren bir tipe hiç denk gelmedim. Ayrıca bistrolarda kapalı mekanda sigara da içilmiyor. Direkt barlarda bu yasak delinse de bistrolar içerde sigara içilen yerler değil.
0
himmet dayi
(12.11.20)
dini nedenle tercih etmeyenler migros, carrefour benzeri içki satan marketlere de girmiyor olabilirler. benim tanıdığım kişiler öyle en azından. evin altında kocaman migros var ama oradan alışveriş yapmıyor mesela. hatta migros vb. yerlerden alışveriş yaptığım için garipseyen, oradan alışveriş yapmasan iyi olur diyenler de var. ateist değilim, koyu dinci de değilim ama inancım var.
mekan sahibi, ödediğim parayla içki alacak. o paranın içinde benim param olmasın diye düşünebilir. ama ekmek aldığın fırında içki satılmıyor. fırın sahibi akşam evine giderken 2 bira alacak belki :)
0
sutlu nescafe
(12.11.20)
Ciddi ciddi yemek pesinden kosan bir insansa, zaten nerede olsa yer. Yemek icmek hayatinda onemsiz ise, boyle kurallar koyabilir. Sosyal hayati sinirlayici olarak dusunmuyorum yine de. Baska turlu de sosyallesilir cunku.

Bana da inanmasi guc geliyor ama yemek yemeyi sevmeyen, sofra kulturunden cok uzak duran insanlar da var. Boyle bir insana alkollu mekanlara girmemek bir sorun olmaz zaten.

Travmali (genelde babasi alkolik) arkadaslarimdan birkaci kendilerini huzursuz hissediyor alkol tüketilen yerlerde. Cok yanasmiyorlar aksam yemeklerine. Daha cok kahve icmek icin bulusuyoruz mesela.
0
buf-e kür
(12.11.20)
Bazı Yiyeceklere pişirme sırasında alkol konma ihtimali gitmemeye neden olabilir.
0
yemrem
(12.11.20)
Dini sebeplerle alkollü mekanlarda yemek yemek istemeyen kişilerin gerekçeleri şöyle:

1-) Ortak yıkanan bulaşıklarda alkol kalıntısı kalması.
2-) Havaya karışan ve solunan alkolün de haram olması.

Şaka değil ikisini de duydum ve duyuyorum.
0
pass
(12.11.20)
genelde alkollu mekanlar daha pahalı oluyor.
daha kötüsü alkollu mekanda alkol almıyorsanız genelde garsonlar size iyi davranmıyor hesaptan geçiremeyeceğiz diye.
0
nuisance
(12.11.20)
Benim dini sebeplerle gitmeyen bir arkadasim var, gerekcesi, ilgili mekanlarin kazandiklari parada alkolun payinin olmasi ve bunu haram olarak gormesi; ustune ustluk bu paralarin yine alkol tedarigi icin harcanmasi.

Alkolden para kazanilan bir yerde bulunmasi kendi inananciyla celiskili, kendi harcadigi paranin alkol tedarigi icin kullanilmasi vesilesiyle kendisinin dolayli olarak alkol icilmesine, dolayisiyle gunah islenmesine, neden oluyor ve buna ortak olmak istemiyor.

Alkol kalintisi ya da havadan solunmasindan daha mantikli ve tutarli bence :D
0
taurina
(13.11.20)
İçki içilen yerde bulunmak iyi değil. Sanıyorum ki mekruh idi. Ondan gitmiyorlar.
0
alperz
(13.11.20)
(5)

Kurtulduk mu Corona'dan?

msb
Şimdi son durum nedir aşı bulundu mu ne oldu?Kesin bilgi mi %100 çalışıyor mu?
Şimdi son durum nedir aşı bulundu mu ne oldu?

Kesin bilgi mi %100 çalışıyor mu?
0
msb
(12.11.20)
aşının bulunması tek başına bir anlam ifade etmiyor. gribin de aşısı var ama her sene oluyoruz.

aşının herkese ulaşması ayrı bir sorun, covid'e neden olan virüsün nasıl bir yol izleyeceğinin henüz tam olarak bilinmemesi başka bir sorun. özetle bir kaç sene daha böyle gider.
0
hadsafhada
(12.11.20)
Su an yaklasik 12 tane son asamada calisilan asi varmis. Ilk basarili sonuc Biontech-Pfizerdan geldi iste. 1 aya kalmaz Oxford-Astrezeneca falan da aciklayacakmis, bir kac tane daha gelebilir. Pfizer Yaklasik 43000 denek uzerinde denenmis, basari orani 90%mis. Pfizer hizli onay sureci icin basvurmus yetkili makamlara. Onaylanirsa kasim sonunda hazir diyor adamlar. Ama asi su an onaylansa bile herd immunity'in saglanmasi 2021 sonuna anca gerceklesir deniyor. O yuzden 2021 sonuna kadar siki tutmak lazimmis sosyal mesafe, maske konusunda. Ilk oncelik risk gruplarina, saglik calisanlarina verilir. Tum halka ulasmasi zaman alir. Turkiye'ye ulasmasi da tabi. Kisaca rehavet yok, siki sosyal mesafeye devam ama umut var.
0
neverletyougodown
(12.11.20)
insanların %60'ı aşı olduğunda problem ortadan kalkacak izlediğim bir belgesele göre. o yüzden her bir bireyin olmasına gerek yok.
0
bohr atom modeli
(12.11.20)
yukarıda yazılanlara ek olarak, virüsün ne yapacağı belli olmuyor +1
grip aşısı da var, gripten kurtulabiliyor muyuz?
aşı elbette öldürücülük seviyesini büyük oranda etkiliyor ama tamamen kurtulmak diye bir şey yok.

toplumsal olarak bağışıklık kazanmamızı sağlayacak ve öldürücülük oranı düşecek.
0
blatta hiberna
(12.11.20)
onaylanacak, lojistik problemler cozulecek (kimi asi var uretimden asilanana kadar -70 derecede saklanmasi gerekiyor mesela), ulkelerin halklarina saglik calisanlari vs. haric zenginden fakire olacak sirayla yayilacak, insanlar normal hastaliklarini "asi olduktan sonra oldu" diye sosyal medyada pompalamaya baslayacak, asi karsitligi alevlencek butun dunyada. Tum bu sureclerin sonunda halkin %60-%80 civarini asilayabilirsek ve biraz etkisini gostermesini bekleyebilirsek, bu arada da bu asilara direncli yeni bir mutasyon cikmazsa... evet kurtulduk. yukaridakiler ne kadar surecek onu hesap etmeyi de sana birakiyorum. En kotusu daha onumuzde, yasamadik.
0
robokot
(12.11.20)
(23)

vitamin alıyor musunuz bu dönemde

condom kurşunu
doktora sormadan kendi kafanıza göre?
doktora sormadan kendi kafanıza göre?
0
condom kurşunu
(12.11.20)
Hayatımda bir kere doktora sorarak vitamin almadım. O yüzden, evet.
0
buff
(12.11.20)
buff +1
0
fezagezgini_4
(12.11.20)
aklıma geldikçe magnezyum alıyorum.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(12.11.20)
D3 K2 alıyorum. Doktora sormadım.
0
himmet dayi
(12.11.20)
Hayatımda hiç vitamin takviyesi almadım.
0
battal gemalmaz
(12.11.20)
Ne alıyorsunuz? Benim bugğn inanılmaz sırtım ağrıyor ve çok halsizim. Coronayı hafif atlatma belirtisi diye geçiyor internette. Bi tırsmadım değil. Vitamine mi abansam diyorum.
0
🌸condom kurşunu
(12.11.20)
D vitamini alin eklem agrilari icin.

Ben su an biraz kafama gore kan tahlili yaptirmadigim icin ama kronik olarak d ve b12im eksik o yuzden simdi de eksiktir diye dusunerek onlari aliyorum. Arada karamurverli bi destek aldim. Bir de efervesan cler o da pek duzgun beslenmedigim icin.
0
red g
(12.11.20)
probiyotik, folik asit, hyaluronic asit, alpha-lipoic asit, coq-10, magnezyum, b6, b12, c ve d vitamini alıyorum.
0
stewie
(12.11.20)
probiyotik, omega 3 , d3
0
kanlakarisikyagmur
(12.11.20)
Doktora danismadan probiyotik, magnezyum, cinko, kapsul seklinde corek otu yagi, omega 3 aliyorum. Doktor tavsiyesi ile de d3.
0
carmenta
(12.11.20)
d3 k2, omega 3 alıyorum.
0
blatta hiberna
(12.11.20)
pandemi sebebiyle düzenli olarak C, D vitaminleri ve propolis alıyoruz.
0
orient blue
(12.11.20)
(git: 1444934)
Almıyorum.
0
kobuzchu kiz
(12.11.20)
Almıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(12.11.20)
aslında iç hastalıkları uzmanı olan diyetisyenim , kan tahlilime bakarak d vitamini verdi. bunun yanında sambucol alıyorum ara ara
0
co2s2
(12.11.20)
c vitamini+d vitamini+magnezyum olan efervesan tabletlerden alıyorum.
0
synax
(12.11.20)
d3, c ve biotin alıyorum.
biotin doktor tavsiyesi.
d3'ü pandemi öncesi ölçtürmüştüm çok düşük çıkmıştı o zaman doktor tavsiye etmişti ama kullanmadım. şimdi başladım nasıl olsa hala düşüktür diye.
c kafama göre.
0
asisamus
(12.11.20)
D vitamini + Magnezyum + Çinko + C vitamini + B complex.
0
fever
(12.11.20)
Hayır, almıyorum.
0
yineiyisinoxford
(12.11.20)
d vitaminin genelde dusuk bu yuzden (doktorumun da gecen sene verdigi tavsiye ile) d3k2 kullaniyorum; kisin gunde 10 damla, yazin 5 damla seklinde. bu aralar olcturemedigim icin ve fazla gelmesini istemedigimden haftada 3'e dusurdum.

Ocean Plus 1200 Mg Saf Balık Yağı 50 Kapsül kullaniyorum. daha once de gene doktor tavsiyesi ile kullanmistim, asiri yorgunluk ve hafif unutkanlik baslayinca yeniden basladim, iyi geldi. Daha once baska marka kullanmistim ama o cok pahalaninca onunla cok yakin degerleri olan fiyat performans olarak fena gelmedigi icin buna dondum.

bir de gene ocean'in daily one energy diye bir tableti var, cinkolu, selenyumlu, c vitli falan ondan aliyorum gunluk. arada da venatura ester-c atiyorum 1 tane :)

cok uyku problemim olursa da extra mag aliyorum yatmadan 1 saat once falan. daily one icerisinde de magnezyum oldugu icin bunu gunluk almiyorum.

bu kullandiklarim, pandemiden hemen once gittigim doktorumun tavsiyeleriydi. daha once de gene kendisinin tavsiyesi ile benzer ve farkli destekler kullanmistim, biraz da kendimi tanidigimdan dolayi sanki neye ihtiyacim var biliyor gibiyim. bu nedenle kullanirken icim rahat acikcasi.
0
65 derece
(12.11.20)
2 ay evvel doktor tavsiyesi ile b12, d3k2, folik asit, magnezyum aldım. şu an magnezyuma devam ediyorum. bir de gün aşırı ester c ve çinko alıyorum.
0
ruh i tibbiye
(12.11.20)
ne olur ne olmaz diye kenarda vitamin bulunduruyorum bazı zamanlar tam takviyeli beslenemeyebiliyorum ve özel diyeti tercih eden insanlardanım ama çok vitamin takviyesi alışmamaya dikkat ediyorum.

düzenli almaya dikkat ettiğim şu an için B12 ama onu da kafama estikçe işte.. çünkü b12 başka türlü alamıyorum.
0
AlsterWasser
(12.11.20)
fever
(14.11.20)
(8)

Alıngan insanlar

sydney
Alıngan insanlar bana biraz büyüyememiş ya da her şeyin kendi etraflarında dönmesini arzu eden insanlarmış gibi geliyor. Kötü niyetli değiller ama önceki cümlede dediğim gibiler. Sizce?
Alıngan insanlar bana biraz büyüyememiş ya da her şeyin kendi etraflarında dönmesini arzu eden insanlarmış gibi geliyor. Kötü niyetli değiller ama önceki cümlede dediğim gibiler. Sizce?
0
sydney
(12.11.20)
Alındığı konuda gerçekten kendisini eksik hissediyor.
Kompleks yapıyor.

Bill Gates'e fakir desen alınmaz.
Arkadaşına desen alınır
gibi
0
summatinyourteeth
(12.11.20)
attention bunlar hep, attention wh.

kötü niyet değil ama çocuklukta onlara gösterilen ilginin devam etmesini istiyorlar.

bazen eksik hissetme söz konusu olmayabilir. o konuda kendisine çok fazla güvense bile ilgi için özellikle böyle davranabilir. hatta alındığı konuda gerçekten ciddi bir eleştiri almışsa, alınganlığı bırakıp saldırı moduna geçer.
0
stewie
(12.11.20)
En büyük alınganlar anneler, babalar.
Hani evladına yaptığını karşılık beklemeden yaparsın ya, tam tersi. Ben böyle olduğunu evlenince gördüm. Hava yağmurlu desem "sen bana ördek dedin" durumu oluşabiliyor. Biraz ego, biraz da iyi niyetli biriysen yandın. Üzüntüsüyle yönetiyor çevresini.
0
SiyamkedisiZorro
(12.11.20)
çocukluk döneminde ilginin eksik verilmesi ya da inanılmaz derecede fazla ilgilenilmesi gibi durumlarla ortaya çıktığını düşünüyorum.

böyle aşırı alıngan bir arkadaşım var. çocukken gereksiz bir şekilde üzerine titrediler, aşırı müdahaleci bir ailesi vardı yakından şahidim. bu arkadaş ortamda alakasız bir konu konuşulduğunda bile devamlı üstüne alınıyor, kendini sorgulamaya başlıyor. daha sonra da hiç onu kastetmememize rağmen savunma geliştiriyor, surat asıyor ve günlerce alınıyor.

kötü niyetli değil elbette ama çevresindekiler için yorucu bir karakter. her ne kadar onu sevsem de sık görmek istemiyorum mesela.
0
muslugubozukhayrat
(12.11.20)
ilgi sevgi eksikliği ve ihtiyacından oluyor. Ama bunu kendi kontrol edemiyor olabilir. Çok sevdiğim ama aşırı alıngan 2 arkadaşım var. kabullendik :D
0
lcha
(12.11.20)
Eski alınganlardan biri olarak "biraz büyümemiş" yorumuna katılıyorum. Ancak her şeyin kendi etrafımda dönmesini hiçbir zaman arzu etmedim.

Artık neredeyse hiçbir şeyi sallamıyorum. Kim ne derse desin umrumda değil. Demek ki biraz büyümüşüm :)
0
himmet dayi
(12.11.20)
alınganlık eşittir eziklik diyebilecek kadar kaba, gaddar ve terbiyesiz biriyim.
0
d e j i n
(12.11.20)
psikolojik nedenleri değişir kişiden kişiye ama benim herhangi bir ilişki sürdürmekte çok zorlandığım insanlar oluyorlar.
dolayısıyla, bir noktadan sonra çok da sürdürmüyorum, sürdüremiyorum zaten.
çok yorucu.
dünya kimsenin etrafında dönmemeli.
0
blatta hiberna
(12.11.20)
(2)

Altyazı hizmeti veren ve memnun kaldığınız şirket var mıdır?

king lizard
İş bir takım Türkçe videolara (teknolojik terimlerin bol olduğu) İngilizce altyazı eklemek. Videoların herhangi bir Türkçe transkribi de yok. O yüzden:- Türkçe videonun transkribini çıkarmak- İngilizce'ye çevirmek- Doğru zamanlamayla altyazı haline getirmekBu işlerin hepsini toptan yapacak bir yer v
İş bir takım Türkçe videolara (teknolojik terimlerin bol olduğu) İngilizce altyazı eklemek. Videoların herhangi bir Türkçe transkribi de yok. O yüzden:

- Türkçe videonun transkribini çıkarmak
- İngilizce'ye çevirmek
- Doğru zamanlamayla altyazı haline getirmek

Bu işlerin hepsini toptan yapacak bir yer var mıdır diye merak ediyorum.

Youtube veya başka online hizmetler otomatik olarak bunu yapıyor tabii ama 100% doğrulukta değil. Profesyonel hizmet alabileceğimiz bir yer arıyoruz.
0
king lizard
(11.11.20)
konuyla ilgili mesaj gönderdim ama buraya da yazayım.

bunların hepsi ayrı kalem işler.
yani videonun dökümünü çıkartmak ayrı, çevirmek ayrı, timecode basmak ayrı fiyat kalemidir ama hepsini çevirmen yapar.
o yüzden şirket değil, altyazı çevirmeni bulmanızı tavsiye ederim.
türkiye'de bu işi yapan şirketler bütçeyi üçe katlamaktan başka bir işe yaramıyorlar.
0
blatta hiberna
(11.11.20)
@ blatta hiberna'nın söylediklerine ek olarak, senkronlama yapabilen altyazı çevirmeni bulmanızı tavsiye ederim. Her altyazı çevirmeninin senkron, transkripsiyon bildiğini düşünmüyorum. O yüzden aynı zamanda captioner olan bir çevirmen bulmanız lazım.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(11.11.20)
(9)

Pilavin son asamasinda batiriyorum, yardim!

icim urperiyor
Her sey guzel gidiyor, delik delik olup guzelce pisiyor, fakat son asamaya gelince 2 potansiyel senaryo ile karsilasiyorum;Ya ust tarafi kuruyunca hemen karistiriyorum, dibi islak oluyor, sulu pilav oluyor. Ya cok bekleyip dibini tutturuyorum. Bunun tam ortasini nasil bulurum? Altini kisip mi beklem
Her sey guzel gidiyor, delik delik olup guzelce pisiyor, fakat son asamaya gelince 2 potansiyel senaryo ile karsilasiyorum;

Ya ust tarafi kuruyunca hemen karistiriyorum, dibi islak oluyor, sulu pilav oluyor.

Ya cok bekleyip dibini tutturuyorum.

Bunun tam ortasini nasil bulurum? Altini kisip mi beklemek lazim?
0
icim urperiyor
(11.11.20)
alti kisip bekleyin
0
hazen
(11.11.20)
suyunu veriyorum. 5dk daha altı kısık bir şekilde suyunu çekiyor. o sırada karıştıp 5dk sonra altını kapatıyorum
0
sutlu nescafe
(11.11.20)
Pilav karıştırılmaz.

Üstü delik delik oldu güzel bir aşama ama sonuç değil.
başında duracaksın, o delik delikten sonra, bir de çıtırdama sesi aşaması var.
Çıtırdama sesi duyunca kenara alacaksın, üstüne havlu peçete, havlu, bez koyup dinlendireceksin 10 15 dk

sonra karıştırabilirsin.
Bir de pilavın en püf noktası bol yağ ve kavurmaktır.

Zeytinyağı ile kavurulur, tereyağı kavrulduktan sonra verilirse, kavururken tereyağını da yakmamış olursun dip not :)
0
summatinyourteeth
(11.11.20)
altı en kısıkta ağır ağır suyunu çekmeli ve pilav asla karıştırılmamalı. hafif dibi yapışsa bile sıkıntı olmaz sulu pilavdan her halükarda iyidir. 1'e-1,5 kuralı da önemli tabii.
0
anarsika
(11.11.20)
tam olarak summatinyourteeth+1
0
blatta hiberna
(11.11.20)
pilav karıştırılmaz evet, her marka pirincin su çekme oranı da değişiktir, mesela sen bire birbuçuk bardakla yaparken, ötekisi 2 bardak, diğeri de 1.2 bardak suyla olabilir. pirinci tanımak önemli.

altının çok kısık olması gerekiyor, pilavın kapağı açılmaz, buhar çıkışı azalıp üstten de tadına bakıp piştiğinden emin olunca tencerenin üzerine 2 3 kat kağıt havlu koyup altını kapatıp, kapağını kapatıp dinlenmeye bırakmanız gerekir.

pilavın dibi tuttu diyelim, hemen altını kapatıp lavabo gibi çabuk soğumasına yardımcı bir yüzeye koyarsanız eğer dibinin tutması geçer, ayrıca dibini yaktıysanız da dibini kaldırmadan üstten servis edip durumu yine kurtarabilirsiniz.
0
killerbee
(11.11.20)
pilavdan yana çok dertliydim, deneyerek şu şekilde çözdüm.

bir bardak pirince 2 bardaktan birazcık az su koyuyorum öncelikle, onu bilgi olarak vereyim.

suyu ekledikten sonra 2-3 dakika kadar biraz yüksek ateşte kapağı açık pişiriyorum. sonra ocağı normal kısığına alıp kapağı kapatıp 5 dakika pişiriyorum. sonra ocağı en en kısığa alıp (hani yukarı södürmeye yakın kısmına getirip) 5 dakika da öyle pişiriyorum. sonra ocağı kapatıp bazen kapağı açıp şöyle bir kaşıkla ortasından sadece dibini görecek kadar açıp bakıyorum. bazen peçete koyuyorum kapağına öyle dinlensin diye, bazen hiç açmıyorum bırakıyorum öyle. en az 15 dakika kapağı kapalı dinlenmeye bırakıyorum.

bu şekilde yaptığım pilavın tutmadığı olmadı. ki ben hiç tutturamazdım. en önemli şey dinlenmesi. ilk etapta zaten biraz ıslak kalır, dinlendikçe oturuyor.
0
nimberjack
(11.11.20)
Aşçı bir hanfin bana şöyle söyledi yapmadan 1 saat önce ılık suya sal pirinci ve 1/1 oranında yap. Ben öyle yapıyorum pilavı herkes benim pilavıma bayılıyor.
0
guitarissimo
(11.11.20)
yahu pilav karıştırılır mı?

summar güzel özetlemiş.

üstü hafif delik delik olunca minimum ateşe al 10 dk ekle kapat.

kullandığın baldo pirinç ise (suda bekletmiş olsan dahi) 1 e 1,5 su gerekir.
0
lcha
(11.11.20)
(5)

Dikkat ettikçe çıkan kolesterol

ismim ibrahim
2 ay önce 189 olan ldl, 2 aydan beri spor yapıp balik ve yesillikle veslenmeme rağmen 205 cıktı. Ilac kullanmadan düşmeyecek mi bu ya var midir caresi ?
2 ay önce 189 olan ldl, 2 aydan beri spor yapıp balik ve yesillikle veslenmeme rağmen 205 cıktı. Ilac kullanmadan düşmeyecek mi bu ya var midir caresi ?
0
ismim ibrahim
(09.11.20)
Gece iki ceviz suya atılır. Sabah aç karnına bu su içilir, kahvaltı ile birlikte de cevizler yenir. Hayvansal gıdalardan alınan yağa dikkat edilir. Bunlar da çözmese Endokrinolog randevusu alınır.
0
catch the arrow
(09.11.20)
bu süreçte kilo verirken parçalanan yağ hücreleri de kolesterolü arttırabilir. vaz geçmeden diyete ve spora devam.
ayrıca iyi ve kötü kolesterol ve bunların oranı da mühim.

DOKTOR değilim (söylediklerim mutlaka teyit gerektirir)
0
kisa
(09.11.20)
catch the arrow +1
o ceviz işi kolesterolü gerçekten düşürüyor.
sabah kalkınca ya da if yapıyorsanız saatiniz gelince aç karnına o suyu içip cevizleri yiyin.
bir ay falan her gün düzenli yapın bunu.
bu süreçte spora da devam edin.
bir değişiklik olmazsa doktora gidin.
0
blatta hiberna
(09.11.20)
kisa +1
no carb beslenen bir arkadaşım vardı kolestrolü 300-400'lere çıkmıştı.
0
sta
(09.11.20)
@revolution hocam o normal degerdeydi. O yuzden aklimda kalmadı kac oldugu.

@catch the arrow ceviz işini bir haftadir yapıyorum. Bakalim daha devam edicem. Bir de randevuyu dahiliyeden mi almak lazim endokrinolojiden mi ?
0
🌸ismim ibrahim
(09.11.20)
(6)

Hangi panduf?

fragile lady
Bayağıdır duyuruya girmiyordum saçma sapan bir soru sorayım. Sizce hangi panduf?Komiklikler şakalar mı: https://www.trendyol.com/twigy/tt0814-burger-kadin-kislik-panduf-p-55076909Yoksa prenseslik ve minnoşluk mu: https://www.trendyol.com/twigy/tw-sunny-uni-kadin-hayvanli-terlik-p-39818589?boutiqueId
Bayağıdır duyuruya girmiyordum saçma sapan bir soru sorayım. Sizce hangi panduf?

Komiklikler şakalar mı: www.trendyol.com

Yoksa prenseslik ve minnoşluk mu: www.trendyol.com
0
fragile lady
(08.11.20)
ilkine baktıkça karnım acıkır benim, 2.
0
Bruce
(08.11.20)
2. Diyorum ama daha uygun fiyatlar için Lcw’de de güzel modeller vardı bilgilerinize
0
esinikaybetmiscorap.
(08.11.20)
Unicorn çok tatlıymış.
0
Giovanni Pipitto
(09.11.20)
birincisi çok tipsiz ya :( komiklikten alınamayacak kadar çirkin benim için.
0
nimberjack
(09.11.20)
unicorn diyorum, yani 2.

www.youtube.com
0
blatta hiberna
(09.11.20)
unicorn +1
0
since1907
(09.11.20)
(6)

Robot Süpürge tavsiyesi

bobinhoo
maks 4000tl civarı tavsiyelerinizi bekliyorum.
maks 4000tl civarı tavsiyelerinizi bekliyorum.
0
bobinhoo
(08.11.20)
Roborock S5Max aldık biz, tam o civarda; özellikler olarak diğerlerinden üstün. Tabii evinize bağlı. Yer silme özelliği olsun istiyor musunuz, odalara ayrı modlar tanımlamak vs. ya da eviniz tek katlı mı çok katlı mı bunlara göre robot süpürge seçimi değişiyor.
0
aguen
(08.11.20)
himmet dayi
(08.11.20)
s5 max veya viomi v3
0
xrated
(08.11.20)
s5 max aldık, memnunuz ama evde çok halı olduğu için mob özelliğini pek kullanmıyoruz. mobsuz bir ürün de alabilirmişim diye düşünüyorum.

evinize göre özellik belirtirseniz daha yardımcı olunabilir.
0
trajikomix
(08.11.20)
ev 100 metre kareden buyukse veya cok katliysa s5 max, kucukse mop pro. youtube'da kargokapida kanalinin yarim saatlik tum modelleri karsilastiran videosu var izleyebilirsiniz.
0
hjarteblod
(09.11.20)
Xiaomi aldım, memnunum.
evde kedi var, halı pek yok.
o yüzden mop özelliği çok iyi oluyor.
asıl kullanılan süpürge bu olmadığı için çok da aşırı iyi bir şeye gerek yok diyerek almıştım.
performansından gayet memnun kaldım, beklediğimden iyi.
0
blatta hiberna
(09.11.20)
(4)

Hassas cilt için çamaşır deterjanı

Una mujer
Egzamam olduğu için hassas ciltler için uygun olan bir çamaşır deterjanı arıyorum, önerebileceğiniz iyi bir marka var mı?
Egzamam olduğu için hassas ciltler için uygun olan bir çamaşır deterjanı arıyorum, önerebileceğiniz iyi bir marka var mı?
0
Una mujer
(08.11.20)
Yumuşatıcıyı komple hayatınızdan çıkarın. Dalin’in sıvı deterjanını kullanıp makinenin allergy plus/ baby ayarı varsa o programda yıkayabilirsiniz.
0
irene
(08.11.20)
Dalin sıvı deterjan +1 ve kokusu da çok güzel. Ben bir de Uni Baby'nin sıvı deterjanını kullanıyorum, Dalin'e göre daha farklı marketlerde falan da bulabiliyorum, bir de fiyatıı daha uygun.
0
anthemis nobilis
(08.11.20)
duru'nun (başka markanın var mı bilmiyorum) rende sabun şeklindeki deterjanını kullanıyorum bazı şeyler için.
sizin için uygun olabilir, bildiğimiz beyaz sabun.
0
blatta hiberna
(08.11.20)
sabun cevizini araştırmanı tavsiye ederim.
0
datlu
(08.11.20)
(7)

büyük istanbul depreminde dask'tan nasıl ödeme alınacak?

Bruce
depremde on binlerce binanın yıkılacağı tahmin ediliyor. hepsi dask'lı, hepsinin de sahipleri paralarını bir an önce almak isteyecek. bu gibi durumda kime öncelik verilecek, kaç zaman içinde ödenecek? sigortacılık adına çok büyük bir kaos olmaz mı? sigorta şirketleri buna dayanabilir mi? dayansa bil
depremde on binlerce binanın yıkılacağı tahmin ediliyor. hepsi dask'lı, hepsinin de sahipleri paralarını bir an önce almak isteyecek. bu gibi durumda kime öncelik verilecek, kaç zaman içinde ödenecek?
sigortacılık adına çok büyük bir kaos olmaz mı? sigorta şirketleri buna dayanabilir mi? dayansa bile ödemeler gecikecektir, insanlar mağdur olacak o zaman.

bir de dask tam değerini karşılamıyor, hepsini karşılasın diyebileceğimiz bir seçenek oluyor mu? ya da özel sigorta şirketleri deprem için ayrıca sigorta yapıyor mu?

dahası, dask'a güvenip derem riski olan yerden oturmalık değil de yatırımlık ev alınır mı?
0
Bruce
(08.11.20)
dask evinin değerine göre ödeme yapmıyor ki zaten. bu piyasada 500'e ev aldın diyelim, 50 ödüyor.
0
malheiros
(08.11.20)
@malheiros, yine de hacmi düşününce çok para değil mi? herkese aynı ödeme şartı ve süreci koydularsa bu aynı anda hepsinin yıkılacağı ya da zarar göreceği sürece denk gelicek neticede, bunu düşünüp bir düzenleme yapmışlar mıdır, hiç sanmıyorum.
0
🌸Bruce
(08.11.20)
tamam ama herkes de dask yaptırmıyor. dask genelde ev alınıp satılırken yaptırılıyor. sonra millet unutup gidiyor. ismi sadece ismi zorunlu. istanbul'da dasksız çok konut vardır.
0
malheiros
(08.11.20)
Bunun için sadece deprem olmasına gerek yok. Sigorta edilen 10 büyük fabrikada çeşitli hasarlar oluştuğunu düşünün. Bunları ödese sigorta şirketi batar. Bu yüzden sigorta şirketleri de kendilerini sigortalıyor. Reasürans deniyor buna.

Bu arada türkiyedeki deprem bölgelerinin risk dağılımı değişti. Yeni dağılımlara göre prim ödenmeli ve sözleşme yenilenmeli. Aksi durumda ödemeler olmayacak.
0
jazzabel
(08.11.20)
@jazzabel, haklısın, küçük düşündüm ben. üretim tesisleri fabrikalar içinde değerli üretim elemanları bulunan yerleşkeler daha büyük pay. sadece, onların binalarının çok sağlam olmama ihtimali yok gibi geliyor bana, en azından kıçıkırık bir müteaahhitin yaptığı 5 katlı apartmandan daha sağlam olduklarını farz ediyorum. yine de yıkılacak olan elbet vardır.
sigorta şirketinin sigortasını kim yapıyor peki? onlar da zorlanmayacak mı?

bu son dediğinden sigorta firmaları su kaynatacak diye anlıyorum. yine de; primlerin düzgün ödendiği, her şeyin usulünce yapıldığı bir senaryoda dask paralarını unutsun mu insanlar?
0
🌸Bruce
(08.11.20)
ben de kaynak yapayım. çoğu ev sahibi sadece eve ilk oturduğunda ya da kiraya verirken elektrik ve su tesisatlarının alınabilmesi için yapıyor daskı ve senelerce yenilemiyor. şimdi bu insanların alacağıyla her yıl daskı yenileyenin alacağı para aynı değildir, değil mi?

yukarıda 500lük ev için 50 ödenir denmiş. bu hangisi için mesela?
0
hadsafhada
(08.11.20)
bence büyük istanbul depremi olursa ve söylendiği gibi on binlerce bina yıkılırsa dask'tan ya da herhangi bir sigortadan para falan beklenmemeli.

bunun teknik detaylarına hakim değilim.
yüzde şu kadarı verilir, bu kadarı verilir ya da verilmesi gereken miktar nedir bilemem.
bence verilmesi gereken miktarların verilemeyeceği kadar büyük bir felç ve kaos yaşanır.
belki bazı sigorta şirketleri batar, bazıları zorlanır ve batmamak için ödeme yapmaktan kaçar.
jazzabel'in dediği reasürans süreçlerinin de şirketler açısından nasıl işleyeceğinden emin olamayız şimdiden.

bir miktarını alsan da bilmem kaç ay ya da yıl içinde alırsın, o da muhtemelen evin ancak yüzde bilmem kaçı eder.

yani bina ciddi hasar gördüyse ya da yıkıldıysa üzerine soğuk su içmek gerekeceğine olan inancım tama yakın gibi.
o yüzden, bir yandan kirada oturmaktan bıksam da, diğer yandan istanbul'da ev almanın ne kadar doğru olduğu konusunda şüpheliyim.
bunu düşününce hep bir şey durduruyor beni.

dask'a güvenip deprem riski olan yerden oturmak için değil yatırım için ev aldığında kiraya vereceksin evi.
o zaman kiracının hayatını bile bile riske atmış olursun.
tabii deprem açısından büyük risk olan bölgedeki her ev yıkılacak diye bir şey yok, yani hasarlı olduğunu bildiğin evi kiraya vermekle aynı şey değil bu elbette.
kiracı da bu riski belki bilerek, belki bilmeyerek, belki bilse de bütçesi nedeniyle mecbur olarak ev tutacak o bölgede.

sonuçta kendin oturmayı tercih etmeyeceğin bir yerden ev alıp başkasına kiraya verdiğinde "kiracının bileceği iş" desen de, insanlara ev yüzünden bir şey olursa hayatın boyunca bazı soru işaretlerin olur, vicdan muhasebesine girersin.
0
blatta hiberna
(08.11.20)
(11)

Yediğiniz en iyi taze kaşar?

msb
En pahalısı bile plastik yiyormuş hissi veriyor, tat tuz yok. Çocukken yediklerimde harika bi süt tadı gelirdi sanki.Var mıdır tavsiye?
En pahalısı bile plastik yiyormuş hissi veriyor, tat tuz yok. Çocukken yediklerimde harika bi süt tadı gelirdi sanki.

Var mıdır tavsiye?
0
msb
(08.11.20)
Muratbey'in kaşkaval peyniri hoşuma gitti benim en son yediğimde.
0
king lizard
(08.11.20)
Ankara'daysanız, Gençlik Parkı'nın karşısına yapılan caminin altında pasaj, orada Tarım Kredi Kooperatifi'nin satış mağazasında gerçek kaşar peyniri satılıyor. Bu hafta da indirime girmiş, kilosu 30-40 lira bir şeydi...
0
malheiros
(08.11.20)
İçim veya ünal kaşar
0
respect
(08.11.20)
İçim+1
Sebebi de içine tuz koyan tek firma:) başka bir ekstrası olduğunu sanmıyorum
0
Unde bach canim
(08.11.20)
cebel ve teksüt güzel bence.
0
theseachange
(08.11.20)
President
0
primetime
(08.11.20)
Kars Boğatepe köyü tüm süt ürünleri ve özellikle eski kaşarı ülkenin 1 numarası kesinlikle. Gerçek süt ve mayayla, geleneksel yöntemlerle üretim yapıyorlar. Bir çok küçük mandra var bölgede araştırabilirsiniz, ben Koçulu Peynircilik'ten alıyorum.
0
olivia
(08.11.20)
antre gourmet'ninkini beğeniyorum ben.
0
Bruce
(08.11.20)
Metro chief in alıyorum. Fena değil.
0
panamera
(08.11.20)
Ambalajlı marketten alınan kaşarsa
President

Yok özel siparişli, butik kaşarcıysa
elif candar
0
summatinyourteeth
(08.11.20)
tipi.

ambalajlı market kaşarında president +1
0
blatta hiberna
(08.11.20)
(6)

diyare için tavsiye

screwedup2
İdrar yolları enfeksiyonu için doktor ULTRACEF adlı antibiyotik verdi. Cuma günü öğlen 1 adet içtim ve gecesinden beri bu problemi yaşıyorum. Hafta sonu olduğu için doktora gidemedim. Evde muz, leblebi, naneli yoğurt, pilav, patates haşlaması gibi çözümler denedim ama hala tuvalette yaşıyorum :) Pil
İdrar yolları enfeksiyonu için doktor ULTRACEF adlı antibiyotik verdi. Cuma günü öğlen 1 adet içtim ve gecesinden beri bu problemi yaşıyorum. Hafta sonu olduğu için doktora gidemedim. Evde muz, leblebi, naneli yoğurt, pilav, patates haşlaması gibi çözümler denedim ama hala tuvalette yaşıyorum :)

Pilotum salı günü önemli bir uçuşum var. Salıya kadar geçmezse büyük problem yaşarım. Verebileceğiniz bir tavsiye var mıdır?

Not: Biraz şiddetli yaşadığım için acile gitmeyi düşündüm fakat gereksiz meşgul etmek de istemedim.
0
screwedup2
(08.11.20)
yurtdisinda pepto bismol diye bir ilac var, baktim turkiye'deki muadili bizmopen imis. ben bir kere denedim sak diye kesmisti. Ama uyariyorum ucunu kacirma, cunku ciddi kabizlik yapabilir.
0
cooperr
(08.11.20)
bana da doktor bizmopen vermişti yanlış hatırlamıyorsam çiğneyerek yutuluyordu.
0
kraldan cok kralci
(08.11.20)
antibiyotikler bunu yapabiliyor.
muhtemelen onun yan etkisi.
doktorunuza söyleyin antibiyotiği değiştirsin ya da ultracef'in yanında diyareyi kesip antibiyotiğin etkisini azaltmayacak başka bir şey versin.
geçmiş olsun.
0
blatta hiberna
(08.11.20)
Kefir için.
0
1917
(08.11.20)
Tedavi edici olarak değil ama ishali en hızlı kesecek reçetesiz ilaç reflor. Doktora danışamazsanız bile eczacınıza mutlaka danışın. Bahsettiğiniz şiddette ishale ev tipi tıpalar pek etki etmez.
0
synax
(08.11.20)
maflor, reflor
0
ya ben lan neyse
(08.11.20)
(4)

döküm tava soruları

Tochinoshin
1. Neden bunlar hep ızgara şeklinde? Düz zeminlileri de var ama hangi mantıkla çıkıntılı yapıyorlar?2. Neden kapaklı değil bunlar? Ufak bir deliği olan kapak yapsalar da ortalık batmasa olmuyor mu?
1. Neden bunlar hep ızgara şeklinde? Düz zeminlileri de var ama hangi mantıkla çıkıntılı yapıyorlar?

2. Neden kapaklı değil bunlar? Ufak bir deliği olan kapak yapsalar da ortalık batmasa olmuyor mu?
0
Tochinoshin
(08.11.20)
1. döküm tavalarda genelde parça et pişirildiği için ızgara olması daha avantajlı pişirebilmek açısından.
çok hızlı ısındıkları için dümdüz tabanlı tavada etin daha kolay yanma ihtimali var.
o çıkıntılar etin tamamen tabana yapışmasını önlüyor.
bunun dışında ette ızgara izi yapmak da önemli tabii.

2. tava zaten kapaksız olur.
kapaklı olunca tencere oluyor.
yağ sıçratmazlar var, onlardan kullanabilirsiniz.
0
blatta hiberna
(08.11.20)
2. ortalıgın batması için ya etiniz aşırı yağlı olacak ya da yağ dökmeniz gerekli tavaya ve bence dökmeyin. salın eti köfteyi gitsin, duman bassın ortalık. tadı orada.
0
bisorumvargaliba
(08.11.20)
sorudan bağımsız ama konuyla ilgili olduğu için yazıyorum.
döküm tava kullanılmadan önce zeytinyağı yağlanıp ile fırında ısıtılarak bir işlemden geçirilmesi gerekiyormuş. detayını net hatırlamıyorum ama daha uzun süre sağlıklı kullanımı açısından önemliymiş. aldığınız yere işlemin ne olduğunu sorun derim. ya da bilen varsa burada açıklasın hepimiz öğrenelim.
0
erty_ksk
(08.11.20)
Döküm tavalar kapaklı.
Porland a bakın
0
Frederick Co
(08.11.20)
(19)

Müptezel ne demek? (Sözlüğe bakmak yok)

i ve been mistreated
Sözlüğe, başka kaynağa bakmadan, ilk aklınıza geleni söyleyin lütfen. Bir anket gibi düşününüz. Mümkünse yorum yapmayınız:)
Sözlüğe, başka kaynağa bakmadan, ilk aklınıza geleni söyleyin lütfen. Bir anket gibi düşününüz. Mümkünse yorum yapmayınız:)
0
i ve been mistreated
(07.11.20)
düşkün, düşmüş gibi bi şeydi sanırım.
0
tek yaprak havlu
(07.11.20)
bağımlı
0
dvoynik
(07.11.20)
Değerini kaybetmiş
0
ryhmer
(07.11.20)
bağımlı +1
0
marul hirsizi
(07.11.20)
keş
0
killerbee
(07.11.20)
bakmadım :) bağımlı
0
ya ben lan neyse
(07.11.20)
her hangi bir madde kullanarak yüksek gezmeyi seven kimse.
0
hayaletimsi
(07.11.20)
kelime anlamından önce aklıma ezel’in müptezhel albümü geldi. ne güzel bulmuş ismi. :)
0
violetsky
(07.11.20)
bir derde düşüp veya bir konu hakkında kafayı kırmış, bitmiş kül olmuş, çamura bulanmış
bende uyandırdığı düşünce bu
0
MtKrt
(07.11.20)
anlamını hatırlamıyorum ama bağımlı demek değil, onu hatırlıyorum. hatta madde bağımlıları için müptezel denmesinin yanlış olduğunu okumuştum.
0
himmet dayi
(07.11.20)
bağımlı
0
addicted to you
(07.11.20)
müptela ile karıştıraln kelime. looser gibi bi anlamı vardı.
0
etna
(07.11.20)
sıradan demek. çok bulmaca çözerim :)
0
rose parks
(07.11.20)
Bağımlı, birine takıntılı
0
neymis
(07.11.20)
Bayağı
0
old possum
(07.11.20)
Ayuas, madde bagimlisi, dusmus insan
0
2oda1salon
(07.11.20)
Bagimlisi olmus kisi
0
karlmarx
(07.11.20)
müptela kelimesiyle karıştırılıyor sanırım.
bağımlı değil de, ayağa düşmüş ve değersiz anlamında keş daha uygun.
0
blatta hiberna
(07.11.20)
Bağımlı demek değil. Bağımlının karşılığı müptela. Nedense bilgisiz kitle arasında bu yanlış bilgi çok yaygın. Böyle de bir müptezellik görmedim ben! Umarım son cümlem açıklayıcı olmuştur.
0
microfiction
(07.11.20)
(16)

Lütfen bana bunun akrep olmadığını söyleyin

Gaip
Arkadaşlar bu resimdeki akrep değil mi? Daha önce böyle bir durumla karşılaşan olduysa nasıl ilaçlar kullandınız? Evde kedi var ve 3. kattayız inanamıyorum.https://www.eksiduyuru.com/files/1604/1604737849.jpg
Arkadaşlar bu resimdeki akrep değil mi? Daha önce böyle bir durumla karşılaşan olduysa nasıl ilaçlar kullandınız? Evde kedi var ve 3. kattayız inanamıyorum.

www.eksiduyuru.com
0
Gaip
(07.11.20)
Akrep maalesef
0
passive aggressive
(07.11.20)
snkzjcjskxcf. hayir bu bir ejderha.
0
aydonno
(07.11.20)
Bence bu oyuncak ya kedi bunu görse bırakmaz
0
freebird5406_2
(07.11.20)
Oha. O nasil gelmis ne ariyor orda. Ilaclayin her yeri
0
optimistbakunin
(07.11.20)
Maalesef atağa geçmeye hazır bir akrebe benziyor.
Merak etmeyin kıskaçlar büyükse zehirinin etkisi az olur diye biliyorum.
0
Erva
(07.11.20)
Arkadaşlar emin misiniz yaa akrebe çok benzeyen ancak zehirsiz başka bir şey olabilir mi?
0
🌸Gaip
(07.11.20)
@erva böcek ilacıyla öldürdüm. Bu ölmüş haliydi aslında. Kuyruğu önce dimdik oldu bu şekilde, sonra yere indi.
0
🌸Gaip
(07.11.20)
evi yakın
0
hazen
(07.11.20)
Bana daha cok keci gibi geldi
0
perpendik
(07.11.20)
ev kedileri (özellikle erkekler) böcekler, akrepler ve fareler karşısında ne yapacaklarını bilemeyebiliyorlar.
hatta benimkilerden biri önünden geçen sineği bile sadece izliyor.

dişilerin avcılık içgüdüleri daha kuvvetli oluyor, ki büyük kedilerde de dişiler avlanır zaten.
hele hayatının bir döneminde doğum yapmış kediyse affetmez.

ama bu tür zehirli böcekler, akrepler ve hatta fareler falan için bence kediyi de korumak lazım.
yani saldıracak olsa bile izin vermeyin, kedi de zarar görebilir sonuçta.

evi ilaçlatmanız lazım, başka ne yapılabilir bilmiyorum.
0
blatta hiberna
(07.11.20)
korkunç. hangi şehirdesin?
0
scudman1
(07.11.20)
Raid'le mi oldurdun bunu hahaha
Dalga geciyorsunuz da yine de umarim basiniza gercekten gelmez
0
Kittie
(07.11.20)
akrep degil sungerbob. bu gercek mi ya fotosop gibi duruyor.
0
turbo sadık
(07.11.20)
İstanbuldayım arakadaşlar. Maalesef gerçek.

@blatta hiberna Evde ki kedi de tekir dişi...
0
🌸Gaip
(07.11.20)
Bu yaz abartısız 50 tane öldürmüşümdür, Sarıyer'de maalesef Avustralya gibi ortam. Bu arada ev ve bahçeyi ilaçlatmamıza rağmen bu rakama ulaştık, tersini düşünemiyorum. Ancak şunu söyleyebilirim, bu arkadaşlar zararsız, bir agresifliklerini görmedim. Kediler de apartman kedisi olsun olmasın, akrepleri etkisiz hale getirmek konusunda donanımlılar, bizimkisi gayet öldürüyor, nasıl beceriyor bilmiyorum. Hülasa, bir daha görmeniz muhtemel, ama canınızı da fazla sıkmayın ve kedinize tam yetki verin.
0
habarbey
(07.11.20)
Içinin rahatlacaksa eğer, Türkiye'deki akreplerin nerdeyse hiç biri zehirli değil, hele İstanbul'da. Zehirli olan tek tük türler güneydoğu anadolunun derinliklerinde yaşıyor.
0
Haldamir
(07.11.20)
(8)

Meme Ağrısı

1bir1bir1
SelamDoktorlarımız ve varsa konuyla yakından ilgili arkadaşlarımız cevaplarlarsa memnun olurum.29 eylül tarihinde başlayan regl dönemi çamur atma şeklinde hâlâ devam etmekte ve o günlerden beridir de meme ağrısı var. Hâlâ adet döngüsüne ait ağrı tarzında ağrıyor ama ağrımaya devam ediyor. Medical Pa
Selam

Doktorlarımız ve varsa konuyla yakından ilgili arkadaşlarımız cevaplarlarsa memnun olurum.

29 eylül tarihinde başlayan regl dönemi çamur atma şeklinde hâlâ devam etmekte ve o günlerden beridir de meme ağrısı var. Hâlâ adet döngüsüne ait ağrı tarzında ağrıyor ama ağrımaya devam ediyor. Medical Park'ın sitesinde diyor ki "Meme ağrısı şikayeti birkaç haftadan uzun süredir devam eden, göğsün belirli bir bölgesinde yoğunlaşmış olan, zamanla şiddetlenen veya günlük yaşamı zorlaştıracak boyutlarda olan bireyler..."

Benim öyle değil ama ağrıyor yani. İlk kez yaşadım bunu. Günlük hayata engel teşkil etmediği halde doktora gidilecek ciddiyeti var mıdır bunun, gideyim mi? Peki meme için hangi uzmanlığa gideyim? Doğrudan endokrine mi yardırayım önce bi kadın hastalıklarına mı görüneyim?
0
1bir1bir1
(05.11.20)
Kadin doguma gidip regl durumunuzla birlikte anlatin. El ile muayene yapilir ve gerekirse ultrasona yonlendirilir.
0
65 derece
(05.11.20)
regl döneminde veya pms sürecinde normal.
ağrı da olur, sancı da girer, hassaslaşır da, acır da.
regl bittiğinde geçmezse gidersiniz.
evham yapılacak bir şey yok.
0
blatta hiberna
(05.11.20)
@blatta

29 eylülde başlayan dönem hâlâ bitmedi ve ağrı da bitmedi. Bugün 5 kasım. Onun için sordum.
0
🌸1bir1bir1
(05.11.20)
pardon, ben "regl devam etmekte" lafının etkisiyle ekim diye algılamışım tarihi yahu.
evet, 1,5 ay olduysa gidin tabii.
ama reglnin bitmemiş olmaması da tuhaf değil mi?
zaten meme ağrısı olmasa da bunun için gitmelisiniz.
0
blatta hiberna
(05.11.20)
@kobhuzcu ve @blatta

Bu bitmeyen regl olayına çok fazla alıştım, envai çeşit doktorun uyguladığı envai çeşit tedavinin hiçbiri işe yaramadığı için bu konuda doktora gitmeye niyetlenmiyorum artık ama meme ağrısı ilk kez oldu şaşırdım açıkçası.
0
🌸1bir1bir1
(05.11.20)
o zaman bir gösterin yine de.
eğer bu "regl" uzun sürüyorsa yine reglin yan etkisi olabilir tabii ama durumda anormallik olduğu için göstermekte fayda var.
0
blatta hiberna
(05.11.20)
@blatta

Yine önce kadın doğuma gideyim değil mi, muhtemelen endokrine gönderecek ama belki de göndermez...
0
🌸1bir1bir1
(05.11.20)
bence de kadın doğuma gitmeniz lazım önce.
mamografi falan çekilir belki.
ya da başka tahliller falan yapılabilir.
0
blatta hiberna
(05.11.20)
(6)

Sokak kedisi ve fare

mg3929
Sokak kedileri olmasa fare sorunumuz olur mu? Hiç fare görmedim şehir içinde türkiyede, kediler mi yiyor yoksa fare mi az?
Sokak kedileri olmasa fare sorunumuz olur mu? Hiç fare görmedim şehir içinde türkiyede, kediler mi yiyor yoksa fare mi az?
0
mg3929
(05.11.20)
Fare kedi kokusu olan yere gelmiyor. Yemeyi birak, kedinin kokusu bile fareye korku veriyor.
0
luluki
(05.11.20)
İlaçlama yapılıyor. Kediler fare konusunda büyükşehirlerde hiçbir işe yaramıyor. Bazı kedilerin fareden korktuğu oluyor, bazısı yanından fare geçse umursamıyor. Aynı şey fareler için geçerli, illa kediden korkuyor diye bir şey yok. İstanbul'da Kadıköy-Beşiktaş gibi ilçelerde fare sorunu oluyor, ilaçlama yapılıyor. İlaçlama olmadan da kedilerle fare sorunu çözülemez.
0
GoodMorningTeacher
(05.11.20)
Mantık yürütüyorum, Kadıköy Beşiktaş gibi kedi besleyen ve sokağa mama bırakan insanların çoğunluk olduğu ilçelerde bu sorun olabilir.

Ama kedilerin tam bir orman zorluğu yaşadığı ve insanlardan kaçtığı, kimsenin mama vermediği ilçelerde fare sorunu olacağını sanmam.

Mesela Anadolu'da köylerde kedileri gereksiz besleyenlere kızar köylüler, kedilerin hazır yemeğe alıştığı için avlanmadığını ve fare böcek vs problemlerinin çoğalacağını söylerler.
0
John Bloor
(05.11.20)
kedilerin etkisi var elbette.
fare sorununun kökünden çözülmesi imkânsız, öyle olsa avcının olduğu yerde başka hayvan barınamazdı.

bir de, farelerin çok zeki olması da bir etken tabii.
sokakta kedi var ama kedilerin var olamadığı lağımlarda, apartman içlerinde falan çoğalıyor ve yaşıyorlar.
kedilerin olmadığı yerlere göre strateji geliştiriyorlar.

kedinin varlığı fareyi ürkütüyor ama fare var, fare var.
lağım faresi insana bile saldırabiliyor yeri geldiğinde.
ama daha küçük türler için kesinlikle caydırıcı.

bu arada fare peşine (tercihen) doğum yapmış olan dişi kediler düşer.
erkek kediler fareye ne yapacağını pek bilmezler.
0
blatta hiberna
(05.11.20)
bu video 2 aylik anca. daha sap dokmemisim cunku.
santiyede iki tane kedi besliyorum. ikisi de cesur olsun yurekli olsun diye, sarinin adini cecen siyah beyaz olani kosovali koydum. nerdeeee.
bizimki fare izin verirse oyle bakiyor. videonun sonunda da fare kediye saldiriyor bizim kediler topuk. videoda kufur cok oldugu icin yarida kesti. istek olursa farenin saldirdigi anlarini da atarim.

streamable.com
0
turbo sadık
(05.11.20)
Köylerde kediler aç bırakılır ki fare yakalasin. Şehirde karnı tok sırtı pek kedi pek fare yakalamiyor.
0
ycaycayca
(05.11.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.